Göç 4/4

Bizde ki göç alma işlemi: Mevlâna usulü! Ne olursan ol gel. Yeter ki para gelsin.

Gelenler bizden daha kıymetliler. Amaç, oy kullansınlar.

Bedava maaş, ev kirası ödemesi, Market kartları ve istediği fiiliyatı istediği zaman istediği yerde yapma hakları var. Tam bağımsızlar. Milletvekillerin dokunulmazlığı yok, Suriyelilerin sonsuz. Fare gibi de ürüyorlar.

Bunu da bizim cahil halka din kardeşliği ile empoze ediyorlar.

Şimdi de Afganlı din kardeşlerimiz gelmeye başladı. İran’ı yürüyerek gelmişler. Yalan! İran, onları kamyonla taşıyarak bizim sınıra döküyor. Şimdi sokaklarda geziyorlar. Bir kısmı asker elbiseli. Araların da yaşlı-kadın ve çocuk yok.

Bunlar hangi amaçla getiriliyorlar?

Kayıp olan binlerce silah paslanmasın, yazıktır diye onlara mı dağıtılacak. Sadat! Ama, bazı Afganlılar tanıdım. Hepsinin gözünde Türkiye köprüdür, tek amaçları ABD. Burada onlara silahlı çatışma yaptıramazlar. Hepsi kaçar, ülkelerinden kaçtıkları gibi.

Büyük tehlike Suriyelilerdir. Böyle kontrolsüz, ülkeler arası anlaşma olmadan, ne göçmen ne de sığınma olur. (Aslında yapılmıştır da, halktan saklanıyor.) Suriyeliler sığınmacı vs. değil, direk vatandaş yapılarak alındı.

Bu devirde bitecek, ama halkımız çok zor bir süreçten geçecek.

Ulu Tengri biz ettik sen etme, kurtar bizi….

Hayati Sarnık