Deneme,  Edebiyat,  Ekonomi,  Psikoloji,  Sosyoloji,  Toplum

Emekli Maaşı

“Emekli maaşımı alınca çalışmayı bırakacağım, yazın köye memlekete giderim, kışın da İstanbul’da kalırım.” diyordu gittiği her yerde.

Emekliliğine altı ay kalmıştı. Misafirliğe gidince ne yapar ne eder konuyu emekli maaşına getirirdi. “Şu kadar emekli maaşı alacağım, yıllarca çalıştım artık keyif çatma sırası bende”…

Bu muhabbetlerle günler aylar geçti. Tamı tamına üç ay kalmıştı, ilk emekli maaşının yatmasına. Ev halkı da sabah akşam “emekli maaşı” muhabbetini dinlemekten bıkmışlardı. Ancak; babalarına olan saygı ve sevgilerinden ötürü sabırla dinliyor, onun bu muhabbetine eşlik ediyorlardı.

Aradan iki ay geçmiş, ilk emekli maaşının yatmasına bir ay kalmıştı. Artık geceleri uyku uyuyamıyor, hep ilk maaşını alacağı günü düşünüyordu.

Çocukları ve çevresindekiler, onun parayı ne kadar çok sevdiğini, ömrü boyunca cimrice bir hayat sürdüğünü bildiklerinden bu durumu hiç yadırgamıyorlardı.

Günler günleri kovalamış, sonunda ilk emekli maaşının yatmasına bir hafta kalmıştı. Artık bu konudan daha sık bahseder olmuştu. “Artık çalışmayacağım, yıllarca çok çalıştım, emekli maaşımı her ay çeker, keyfime bakarım.”

Çocuklarının, ilk emekli maaşınla bizi yemeğe götürürsün artık, diye takılmalarına; “Tek kuruş vermem!” diyerek karşılık veriyordu.

Böylece bir haftada geçti. Akşam yemek yedikten hemen sonra uyumak için odasına çekildi. Ancak hiç uykusu yoktu. Bir an önce sabah olsun istiyordu. Ama uyuyamıyordu. İlk emekli maaşını almasına saatler kalmıştı. Saate baktı, 12 saat kaldı… Sağa döndü sola döndü tekrar saate baktı 10 saat kaldı…

Sabah olduğunda, hala bekar olan iki oğlu uyandıklarında, onun sabahın ilk saatlerinde bankaya gittiğini düşündüler. Ama arabasının anahtarı masanın üzerinde olduğunu görünce, onun arabasız bir yere gitmeyeceğini bildiklerinden evde olduğuna kanaat getirdiler. Birbirlerine bakıp hayret eder gibi gülümsediler.

Babalarını uyandırmak için odasına gittiklerinde, önce odasının kapısını tıkladılar. Ses gelmedi. Tekrar daha sert tıkladılar, yine ses gelmedi. Seslendiler:“Baba uyan hadi, maaşını almaya gideceksin.”

Cevap gelmeyince içeri girmeye karar verdiler. İçeri girdiklerinde babaları uyuyordu. Yanına yaklaştıklarında babalarının nefes almadığını farkettiler.

Daha ilk emekli maaşını alamadan ölmüştü…

Siz de fikrinizi söyleyin!