Deneme,  Güncel - Aktüalite,  Sosyoloji,  Tarih,  Tartışma

Cumhuriyet’in Verdiği Sorumluluklar

Cumhuriyet Bayramı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 29 Ekim 1923 Cumhuriyet yönetiminin ilan etmesi anısına Türkiye’de ve Kuzey Kıbrıs’ta da kutlanacak olan milli bayramımız yaklaşıyor…

Ve yine aklımda şu soru! Cumhuriyete borcumu ödeyebilmek için ne yapıyorum?

Mesela Türkan Saylanın; “Her eğitimli kadının Cumhuriyete borcu var!”, sözü zihnimde dolaşıyor… Biliyorum eğer cumhuriyet olmasaydı bizim gibi sıradan halk kadınlarının eğitim hakkı olmayacaktı ya da sınırlı olacaktı…
Erkeklerinde durumu kadınlardan farklı değildi, mesela köylerdeki ağalık sistemiyle ezilmeye devam edecek ve bir nevi kölelik olan hayatlarına sonsuza kadar devam edeceklerdi…
Köydeki bir çocuğun doktor ya da avukat olmak gibi hayalleri asla olmayacaktı…


Ya da her röportajında ısrarla Atatürk’e olan sevgisini, saygısını, minnetini, hayranlığını dile getiren bilim insanımız Muazzez İlmiye Çığ da kendini cumhuriyete borçlu hissedenlerden… Oysa bilim adına verdiği emeklerden dolayı insanlığın ona borcu varken, o kendini borçlu hissediyor… Taşıdığı yüce gönüllüğe hayran olmamak elde değil.


Aziz Nesin, O da kendini bu ülkeye borçlu hissedenlerden! Topluma onlarca emeği dokunmuş gecesini gündüzünü ülkesine halkına gerçekleri anlatmaya çalışmış bir yazar…  Yetmemiş bir de gelecek nesillere eğitimli insanlar ışık olsun diye kimsesizlerin babası olmuş onlara yurt imkanı sağlamış. Tıpkı kimsesizlerin kimsesi olan Cumhuriyetimiz gibi…
‘Ölmüş insanların fikirlerinden korkan’  insanlar bugün onun Zübük filminin televizyonlar da yayınlanmasına engel olsa da zihinlerdeki yeri başkadır.

En son bir gazete haberinde rastladığım adını daha önce hiç duymadığım ki; bu benim ayıbım kendisinden özür dileyerek adını anacağım kişi, geçen yıl bütün mal varlığını eğitime bağışlayan Psikolog Güngör Özbek (82) i anmak istiyorum. Haberin ayrıntılarına  buradan ulaşabilirsiniz.(https://www.memurlar.net/haber/864099/cumhuriyet-e-borcunu-okul-yaptirarak-oduyor.html )

36 yıl yurt dışında çalışmış bir insan kendini Cumhuriyete neden borçlu hisseder hiç düşündünüz mü?

Dikkatimi çeken insanlık için çalışan, çalışkan, öz verili, zeki o ve onun gibi güzel yürekli, saygıdeğer insanlar kendilerini bu denli Cumhuriyete borçlu hissederken; Cumhuriyet Bayramını kısacık kutlama mesajlarla geçiştirip vicdanını rahatlatmaya çalışan, bizim gibi ‘tembel’, ‘farkındasız’ ve ‘hatta nankör‘ insanlara birisi kalkıp o kısa mesajların altına ”Cumhuriyet için sen ne yaptın?” dese! Ne cevap vereceğiz?

Kaç çocuğa cumhuriyetin ne demek olduğunu anlattık!?  Ya da cumhuriyetin ne demek olduğunu kaçımız tam olarak biliyoruz!? Hiç kendimize Cumhuriyeti anlattık mı!?

Kendi çocuğumuzdan başka kaç çocuğa eğitimi için destek verdik!? Bu soruyu özellikle ekliyorum çünkü benim çevremde kendini Atatürkçü olarak addedenlerden çok sık duyduğum bir sözdür; ”Sen kendi çocuklarınla ilgilen gerisi senin sorumluluğunda değil!”

Cennete gidebilmek için cemaatlerin kermeslerinde tıka basa karın doyurmaya gidenler, o yurtlarda zavallı çocukların din adı altında ezildiklerini bile bile, nasıl hala o cemaatlere yardım edip cennete gideceklerine inanabilmekte!?

Ya da benim aklıma gelmeyen sizin elinizden gelen hangi özel yeteneğinizi cumhuriyetin hizmetine sundunuz? Hepimize soruyorum; Cumhuriyete olan borcumuzu nasıl ödeyeceğiz?

Eğer biz bugün Cumhuriyete olan borcumuzu ödemek için hiç bir şey yapmamaya devam edersek gelecek nesillerin kutlayacak bir cumhuriyet olmayacak farkındasınız değil mi?

”Bir milletin irfan ordusuna sahip olmadıkça, muharebe meydanlarında ne kadar zafer elde ederse etsin, o zaferleri kalıcı sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuna bağlıdır…

Atatürk”

Bu yazıda yer veremediğim, kendini Cumhuriyetimize borçlu hisseden ilim ve irfan emekçilerimizi saygı ve minnetle anıyorum…

Dilek

https://xn--gndemarivi-9db80j.com/cumhuriyet-bayrami-2/?amp=1

https://xn--gndemarivi-9db80j.com/aksakallilardan-6-oka/?amp=1

Editör