Alain Badiou’da Felsefe ve Arzu
“Dünyanın felsefeye, felsefenin zannettiğinden daha fazla ihtiyacı olduğu kanaatindeyim, iyimserliğimin nedeni de bu.”
“Felsefe “mantıklı isyan” gibi bir şeydir. Adaletsizliğin karşısına, dünyanın ve hayatın içinde bulunduğu kusurlu halin karşısına düşünceyi çıkartır.”
Badiou, sonsuz düşünce adlı eserinin ilk bölümünde felsefe ve arzuyu konu almıştır. Bu bölümde Badiou felsefenin sıkıştığı alanı ve nihai arzusunu gerçekleştirme konusunda çektiği sıkıntılara değinmeye çalışmaktadır. Badiou’ya göre felsefenin dört boyutu bulunmaktadır. Bunlar; isyan, mantık, evrensellik ve risk unsurudur. Felsefe kendi içerisinde bu dört unsuru taşıyarak gerçekleşmek istemektedir. Ancak Badiou’ya göre felsefenin bu arzusu dört engelle karşılaşmaktadır. Bunlar; mülk hükümranlığı, iletişim hükümranlığı, uzmanlaşma ve güvenlik hesapları. Badiou, bu dört engelin felsefenin sıkışmasına neden olan unsurlar olarak görmektedir. Çünkü Badiou, günümüz dünyasının akışı içerisinde yaşanan gelişmelerin çok hızlı bir şekilde gerçekleştiğini ve bu hıza ayak uydurabilmek adına bazı değerleri göz ardı etmeye başladığımızı belirtmektedir. Aynı zamanda, bu akış her zaman için ciddi bir güvenlik kaygısı yaratmaktadır. Güvenlik hesapları yaparak var olmaya çalışan bizler, felsefenin yaratıcı arzularını görmekten uzak bir tavır takınmaktayız.
“Sorun daima intikamın yerine adaleti nasıl koyacağımızı bilmekten ibarettir.”
Bütün bu durumlarla beraber, Badiou çağdaş felsefenin yönelimlerine değinmektedir. Badiou, günümüz felsefesinin üç yönelimi olduğunu belirtmektedir. Bunlar; yorumbilgisel yönelim, analitik yönelim ve postmodern yönelim. Badiou bu yönelimlerin izlemiş olduğu yöntemleri tek tek ele almakta ve sonuç olarak hepsinin; felsefenin yeni üslubu olamayacaklarını belirtmektedir. Badiou’ya göre yorumbilgisel yönelim felsefeye varlığın anlamını, dünyada bulunmasının şifresini çözme sorumluluğu yüklemektedir. Analitik yönelim ise, felsefeyi dilbilgisel bir anlamda kullanmaktadır. Temel kavramlar kurallar olarak işlenmektedir. Ve son olarak Badiou’ya göre, postmodern yönelim felsefeyi bir yapıbozum aracı olarak kullanmaktadır. Badiou’ya göre bu üç yönelimin ortak olarak taşımış oldukları iki yön vardır. Bunlardan ilki hepsinin hakikat idealinin sonunun geldiğini düşünüyor olmaları, ikincisi ise hepsinin dile büyük önem verip sorunları sadece dilsel problemler olarak görmeleri. Badiou Platon’un “Biz filozoflar kelimeleri değil şeyleri kalkış noktası yaparız.” düşüncesini bütün bu yönelimlere karşı savunmakta ve “Ben felsefenin kelimeleri değil şeyleri kalkış noktası aldığı fikrini yeniden canlandırmasından yanayım.” demektedir. Dolayısıyla Badiou’ya göre, bu yönelimlerin hiçbirisi felsefenin arzusunu koruyamaz.
“Hakikatin yolu sonsuza kadar hiçbir kavramla örtüşmez.”
Badiou’ya göre felsefenin hakikat anlayışını yeniden diriltmesi gerekmekte ve felsefenin arzusunu ancak bu hakikat zemini üzerinden gerçekleştirebileceğini düşünmektedir. Felsefe günümüzde hastalıklı ve yorgun gözüküyor olsa da o, asla pes etmeyecek bir konumdadır. Çünkü dünyanın felsefeye her zaman ihtiyacı vardır. Badiou bu durum için “dünyanın felsefeye “ayağa kalk ve yürü” dediğinden eminim” demektedir.
“Bizim dünyamıza damgasını vuran hızıdır: tarihsel değişimin hızı, teknik değişimin hızı, aktarımın hızı, hatta insanların birbirleriyle iletişim kurma hızı.”
Düşünme edimi son insan kalana dek, kendisini gerçekleştirmek için her zaman bazı arzuları taşıyarak kalacaktır. Bu süreçte zaman zaman yorgunluk ve durağanlık gösterebilecek olsa da onsuz, hiçbir yol alınamayacağı bir gerçektir. Dolayısıyla felsefenin arzuları bütün engellerine rağmen, düşünme ediminin kendi dinamikleri sayesinde bütün engelleri aşarak önemini her zaman koruyacaktır. Sonsuz bir akış içerisinde dolanıp duracak ve belirsizliklerin getirdiği sürprizler üzerinden yepyeni dünyalara yelken açacaktır. Felsefenin evrenselliği, özgürlüğe olan düşkünlüğü ve cesareti her zaman kendi kendisi korumasına olanak tanıyacak ve arzularına emin adımlarla ilerleyecektir.
“Gelin zaptedilmiş eylemin militanları olalım. Gelin felsefe içinde, eylemi sonsuzlaştıranlar olalım.”
KAYNAK:
Alain Badiou, Sonsuz Düşünce (İstanbul: Metis Yayınları, 2019)
Not: Youtube içeriklerim için “ZİHİN İŞÇİSİ” kanalımı buradan ziyaret edebilirsiniz