Açmazlar Manzumesi
Gerek kalabalıklardaki yalnızlıklarda,
Gerekse de içsel yalnızlıklarımızda savruldukça
Sığınacak liman
Sığınacak liman aradıkça,
İyiden iyiye yiten güven duygumuzun dürtüsüyle ,
Yine dönüp dolaşıp kendi içimize sığınmalara,
Güveni burada aramalara, bulmalara, itiliyoruz.
İşte, bu iflah olmaz kısır döngü;
Hem çağın, hem insanın, hem de insanlığın; önlenemez illetidir.
Bu bumerankta; kendimize saygıyı, öz güveni ve gerçeklerle yüzleşememeyi
Yani;
Yine ve yeniden, içsel korkularımızın karanlık ve çıkmaz sokaklarına düşüyoruz.
Bu da bizi, bırakın hayata ve çevremize,
Kendimize bile ıraklaşıp, yabancılaşmalara sürüklüyor;
Bu, dalgalarla kumsalın med-cezir ilişkisini ortaya çıkartıyor.
Eksilen kumda, çoğalıyor görülen suda kaybedenliğinin farkında olmuyor.
Gerek bireysel, gerekse de toplumsal yalnızlaşma, yozlaşma, soysuzlaşma
Ve yabancılaşma kör döngüsünde, un-ufak oluyoruz.
Gerek ruhsal, sosyal ve psikolojik depresyonlar ve farklı rahatsızlıklarla tetiklenen;
Ya kendimizi ispat
Ya da kendimizi ilhak sonucuna,
Yani ya deliliğe,
Ya da intihara sürüklüyor..
Sorun ve yüzleşmemiz gereken, ya da doğru yanıt
Ve gerçekçi çözüm bulmamız gereken soru şu:
” – HANGİSİ, HANGİSİNDEN DAHA İYİ YA DA DAHA VAHİM VE TEHLİKELİDİR ? ”
NE DERSİNİZ ?
VİCDANLARIMIZ MI ?
İÇSEL AYNALARIMIZ MI, KİRLENİP YOK OLMALARDA ?
YOKSA …
HER İKİSİ DE BİRDEN Mİ ?
HER İKİSİ DE BİRDEN Mİ ?
Bu mudur günümüz insanının ve insanlığının açmazlar manzumesi ?
Açmazlar manzumesi …!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Immenstaad / Almanya
28/11/2017