Siyaset,  Toplum

Yeni Dünya Düzeni

Milletler yok, Devletler yok!..
Devlet yok, Vatan yok!..
Hedef: “Dünya Hükümeti yolu ile Dünya Hâkimiyeti kurmak”

Tek bir devlet, tek bir millet ve de tek bir inanç ile tek bir düzen diyenler, sadece yöneten ve yönetilenlerden ibaret bir dünya düşü içindeler. Hayalleri bu yönde, planları buna yönelik, çalışmalar, yapılan harcamalar, savaşları ve döktükleri kanlar sadece bunun için.
Yahudi asıllı Karl Marks “Demokrasiye giden yol, sosyalizmden geçer” felsefesinin temelinde bu vardı, tutmadı.

“Savaşta her zaman kaybeden taraf suçludur, haklı bile olsa” diyen Hitler’in Faşizmi de aynı düzen uğruna milyonlar yakılarak katledildi, yine tutmadı.

Şimdi de “Yeni Dünya Düzeni” dedikleri; yani başında “YENİ” olan her oluşum; dünyayı yönetme hayaliyle “Yaratılışın kanununa göre hak kuvvette yatar” diyen Siyonist bir yöntemdir. “Ben bir Ulus devletim” diyen her ülke bir engeldir onlara! Bu nedenle ulusal bir devlet olan her kimse; halkını önce etnik kimlikleri, sonra da farklı inanç yaşamları üzerinden ayrıştırır. Kinle ve nefret söylemleriyle böler, parçalara ayırır, güçsüz bırakır. İradesine bağlamak adına sonuçları ne olursa olsun her türlü insanlık dışı uygulamaları mubah sayar, bunda bir sakınca görmez. “Gaye, vasıtaları haklı kılar. Bu duruma göre planlarımızda dikkatlerimizi iyi ve ahlaka uygun olandan ziyade lüzumlu ve faydalıya çevirelim” [1] demeyi ihmal etmez. Arkasından da, dünya insanlarını tek bir yönetim sistemi altına toplamakla savaşların son bulacağını, insanlığın huzur içinde bir yaşam sürmesinin mümkün olabileceğini (!), anlatıp durur. Bunu Demokrasi ve hürriyet süslemeleriyle üstelik ‘insan hakları’ adına ‘insanlığa savaş açarak’ yapar.

Bütün Yahudiler elbette Siyonist değildir, ancak Siyonistlerin büyük bir çoğunluğu Yahudi olduğu gerçeği ile yola çıkarsak, yönetenlerin Yahudi, yönetilenlerin ise Yahudi olmayanlardan olacağı açıktır.

Kuvvetli olanın haklı ve hak sahibi olduğu inancını taşıyan bu zihniyet, kaynak olarak Tevrat’tan ayet gösteriyor. İşte o kaynak ayet;

Amots oğlu Yeşaya’nın Babil’le (Irak-yn) ilgili bildirisi:
Feryat edin!
Tanrı diyor ki, kötülüğünden ötürü dünyayı, suçlarından ötürü kötüleri cezalandıracağım.
Gümüşe değer vermeyen, altını sevmeyen Med’leri (İran-yn) onlara karşı harekete geçireceğim. [2]

Kaynağımız dedikleri Tevrat’taki bir başka ayet;
‘Ben Tanrı, Sodom ve Gomora’yı nasıl yerle bir ettimse, Kildanilerin yüce gururu, Krallıkların en güzeli olan Babil’i de yerle bir edeceğim… Babil’i baykuş yuvasına, bataklığa çevirecek, yıkım süpürgesiyle süpüreceğim’ [3]…

İcat ettikleri Körfez savaşlarla Irak’ı parçalara böldüler. Milyonlarca insanı katlettiler, kadınlara tecavüz ettiler. Babil dedikleri Bağdat’ta taş üstünde taş bırakmadılar. Ardından sıra Suriye’ye geldi. Peki ya sonra?
Sonrası Tevrat’ın bir başka ayetinde:

‘O gün Mısır’la Asur arasında bir yol olacak. Asurlu Mısır’a, Mısırlı Asur’a gidip gelecek. Mısırlılarla Asurlular birlikte tapınacaklar. O gün Mısır ve Asur’un yanı sıra İsrail üçüncü ülke olacak. Dünya bu üçü sayesinde kutsanacak. Tanrı, ‘Halkım Mısır, ellerimin işi Asur ve mirasım İsrail kutsansın’ diyerek dünyayı kutsayacak.’ [4]

Orta Doğu’da, dahası tüm dünyada dökülen kanların temelinde enerji kaynakların ele geçirilmesi ve  bu kaynakların İsrail’in güvenliğini sağlaması üzerinedir. Aymazlıkla Tanrı’nın tek asil ve insanlığın tek temsilcisi olarak her türlü hakkın kendilerinde olduğunu iddia eden bu insanlık düşmanlarına, günümüzde hizmette yarışanlar var! “Tek Bayrak, Tek Millet, Tek Vatan, Tek Devlet” [5] diyen siyasilerin istikametlerini anlamak hiç de zor değil. Bu hak iddiasıyla millet iradesinin tek bir kişide toplanma düşüncesi, yapılan ve yapılacak olan hiçbir “Referandum”, ulusal gücümüz Cumhuriyetimizi yıkmak olmamalı. Söylenenler yapılmalı, yapılmayanlar söylenmemeli. Büyük Türk büyüğümüz Ziya Paşa’nın: “Ainesi iştir kişinin lafına bakılmaz” sözleri, her birimizin rehberi olmalı. Geçmişte ne yazık ki; R. Tayyip Erdoğan’a veya AKP Hükümeti’ne kızıp “HAYIR” diyenlerin de muhalefet partilerinden CHP veya MHP ya kızıp “EVET” diyenlerin de meselenin ciddi boyutunu anlamaları mümkün olmadı bugüne değin.

Yüce’nin:

“Aziz milletime şiddetle tavsiyem şudur: bağrından çıkarıp başının üzerine taşıyacağı kimselerin, kanındaki vicdanındaki öz mayayı incelemekten bir an bile geri durmasın”, sözleri parolamız olsun.

Bu nedenle parlatılarak bizleri yönetme iddiasıyla önümüze konulan her bir şahsiyeti, vicdanındaki ve kanındaki öz maya araştırılmalı, geçmişiyle, yaptıklarıyla değerlendirmelidir.

Türk milletinin iradesine saygı çerçevesinde yüce bir ulus olarak, azim ve kararlarımızla geleceğimizi inşa edebilecek gücümüzün varlığını bir kez daha saygıyla ifade etmek istiyorum.

Mehmet R. Aşar,
Dipnotlar

  1. https://mrasar.wordpress.com/2016/08/24/kahal/
  2. Tanah/ Yeşaya, Bölüm 13: 1-16.
  3. Tanah/ Büyük Peygamber Yeşaya, Bölüm 13: 19-22.
  4. Tanah/ Yeşaya, Bölüm 19:16-25
  5. https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/70982/tek-millet-tek-bayrak-tek-vatan-tek-devlet-icin-evet

YN: “Ulu Tanrı Gök Tanrı, Türk’e yurt olan yerleri Türk’ün hükmü altında bırak.”
Bilge Kağan

Siz de fikrinizi söyleyin!