Yazık Oldu Ablama…
Çok az görüp, az da çok sevdimdi ben onu
”Gönlü kırgın” anamın,
Kaçışıyla yıkılışında yerle yeksan olmuşluğunla, adını anmayan
”Onu yok sayarken ciğeri dağlanan” babamın deyişiyle
İyi kızdı, has kızdı da
Burnunun dikine gidip,
Nuh dedi mi peygamber demeyen, inat mı inat bir kızdı!…
Bana göre mi?
”-Ahhhh ablam ah!…
Bulunmaz Bursa kumaşım, sevgiden ibrişim, gizliden gözyaşım,
Hasretim, çoğalan acım, dinmeyen yürek sızımdı o benim!…”
Ablam vuruldu bir çulsuz haytaya, ömrünün baharında
Kandı gönlünün sesine, uyup da gitti elin delisine,
Gidiiiş, o gidiş!…
Aşk bir illetti, onun ömrüne düşen
Bir zillete döndü…
En sonunda meftine sebep, ince hastalıktan göçüşüne neden oldu…
Ahhh ablam ah!…
İyi kızdı, has kızdı…
Şimdi, kirpik uçlarımda donup kalan yaş oldu ablam!…
Şimdi, kirpik uçlarımda donup kalan yaş oldu ablam!…
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ