Deneme,  Toplum

Vuslat ve Vaha

İstemeyerek kabul ettiğim bir gerçekti. Halbuki beklediğim bir imtihandı bu. Beklediğim ve arzu ettiğim bir imtihan. Neye vuslat duyuyoruz? Niye vuslat duyuyoruz? Bütün arzumuz çorak gönüllerde vaha bulmak. Sahi mi? Hangi yaban ellerde meçhul olanı arıyorsun? Hasta gönüllerde ve ırak diyarlarda duyduğun o tiksinç duygunun kaynağı nedir? Sonra yalnızlığımı bütün metaneti ile hissettiren o garip uğultu. Meçhule duyulan o garip ve şekilsiz özlem. Parça ayrışmalı ki bütüne kavuşsun. Pekala; hepimiz bir bütünün parçaları değil miyiz? Mecnun olmasaydı, Leyla’nın bugün kitap aralarında ismi geçmezdi. Hangi Leyla? Hangi Mecnun?

Çağdaş bilim yıllar önce simya olarak bilinirdi. Bütün keşiflerin mutlak temeli, işte o vakit vuku buldu. Edebiyatın hayata tesir etmesi, şairlerin halk arasında ozan olarak yerini alması, bu hayatın bir gerekliliği idi. Ancak kuşların şakımasını kaç kişi dinler? Sanat nedir? Sanatın kolu bacağı kırıldı efendim. Köylü milletin efendisidir miti ile sanat cemiyet içindir miti arasında ne fark var? İkisi de yalan! Madem köylü milletin efendisidir o vakit köylü nerede? Cemiyetin umurunda mı?  Gece karanlığında gökyüzünü aydınlatan ay ışığı ister hana ışık tutsun isterse de eve kimin umurunda? Çölü vaha eyleyen gönüldür. Gönül ise buna kabiliyeti olduğu için yanaşır. Kuşların cıvıltısını sağırlar işitmez. Eğitim, talip olana verilir. Yine de bizler bu temaşayı keyif ile seyrediyoruz. Neden?

Tanrı insanı yarattı. Öncesinde dünyayı… İnsanla Tanrı arasında göremediğimiz bir bağ var. İnsan çalışıyor, emek veriyor, bir kadının halı dokuma tezgahında verdiği mücadele misali ilmek ilmek hayatı işliyor. Emeklerimiz, çalışmalarımız ve gayretlerimiz ufak bir uğultuda yerle yeksan oluyor. Velhasıl, dünya dev bir oyun alanı. Büyüklerin tepiştiği, küçüklerin ezildiği dev bir tımarhane.

Siz de fikrinizi söyleyin!