Deneme,  Ebeveyn,  Ekonomi,  Güncel - Aktüalite,  Siyaset,  Tartışma,  Toplum

Türkiye’nin uluslararası ilişkilerinde çok önemli bir dönem…

Ülkemizin diplomaside çok duyarlı olması gerekiyor. Gelişmeler ülkemiz için özel fırsatlar yaratabilir

1) Suriye Çin ilişkileri; kısa bir süre önce Devlet başkanlığına seçilen Beşar Esad Şam’da Çin dışişleri bakanı Wang Yi ile görüştü. Wang Yi “Suriye’de Rejim değişikliğini hedefleyen her girişime karşıyız” dedi (aslında bu sözlerin hedefi ABD ve Türkiye çünkü, sadece bu ülkeler Suriye’deki Baas rejimine karşı pozisyon alıyorlar. Oysa Baas kelime anlamıyla Arap dirilişidir. Arap dünyasının çok zengin kaynaklarının sadece Araplar için kullanılmasını amaçlar ancak başta ABD ve İngiliz emperyalizmi izin vermemiştir… Türkiye’nin Suriye’deki Baas rejimini hedefe koyması çok yanlıştır.

Suriye devlet başkanı Esad; Suriye hükümetine destek verdiği için Çin’e teşekkür etti. Devamında; Çin devleti gibi güçlerin desteği ile Suriye dış müdahalelere başarı ile direndi, Esad da biz Çin’in ulusal bütünlüğüne saygılıyız dedi. Şimdi Çin “Bir kuşak/ bir yol” projesi kapsamında savaşlarda oldukça zarar gören Suriye’nin yeniden yapılanmasını ve modern bir ülke olmasını sağlayacak…

Çin ayrıca, Suriye halkının yaşam koşullarını iyileştirmek ve bilimsel işbirliğinin sınırsız desteğinden söz etti.

Çin Suriye’de Arap dünyasının desteğini alarak Afrika kıtasına ulaşmayı hedefliyor… Türkiye ise Çin’in Suriye’deki yatırımlarını dikkatle takip etmeli ve kısa bir süre önce Esad’ın ülkemize davetini değerlendirmeli… Bence sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan bizzat kendisi Esad’ın davetini kabul etmelidir.

Bu girişim başta Mısır olmak üzere tüm Arap ülkeleri ile ilişkilerimizin güçlenmesini sağlar.

2) Ülkemizi ilgilendiren diğer bir gelişmede Alman şansölyesinin Ülkemizle ilgili sözleri, Merkel; “Biz Türkiye’yi AB’ye almayacağız…” Biz de hiç meraklısı değiliz…

Fakat ülkemiz ile ilgili size para verdik, Suriyeli göçmenleri ülkenizde tutun diyenlere hem iktidar, hem de muhalefet tarafından al paranı diyerek yüzüne çarpacak bir iradeyi özlüyorum… Hiçbir güç ülkemize hakaret edemez ve AB meselesine gelirsek zaten Türkiye CUMHURİYETİ’nin ne ABD ne de AB’nin içinde olmaması gerekir. Bu ülkelerin hepsi çürümüş emperyalistlerdir. Türkiye, Avrasya da yerini almalıdır.

Orhan Ayber

Siz de fikrinizi söyleyin!