Turgut Özal

Namı değer: TOMBUL ÖZAL
ANAP’ın (Ana Vatan Partisi) kurucusu ve Genel Başkanı. 6 yıl başbakanlık (1983-1989) 4 yıl cumhurbaşkanlığı (1989-1993) yaptı.
Az bilinen bir çok icraatı vardı. Başbakan olarak İsviçre’de, ünlü mafya babalarıyla toplantı yaparak onlardan yardım istedi. Amerikan ve İngiliz gazeteleri tarafından Türkiye, “Kara Para Aklama Cenneti” olarak ilan edildi. ANAP hükumetlerine iki dönem de bakanlık yapmış olan Hasan Cemal Güzel, partiden ayrıldıktan sonra şu yorumu yaptı: “ANAP Türkiye’de, yolsuzluk ve hırsızlık düzenini kuran Partidir. ANAP aslında, bir siyasi parti değil bir menfaat şebekesidir.” 1
Az bilinen diğer bir icraatı da, 12 Eylül 1980 öncesi, çalışanı olarak Sakıp Sabancı ile birlikte elinde para çantasıyla Alparslan Türkeş’in evine kadar gidip elden para vermesidir. 2
12 Eylül’ün sıkı biçimde uygulamaya soktuğu 24 Ocak Kararları’nı, Almanya büyük bir dikkatle izledi, uygulamaları yönlendirdi. Turgut Özal sık sık Almanya’ya gitti. Alman hükümetiyle “Garantisiz Ticari Borçlar, Kredi Ertelemesi ve Yeni Ödeme Kuralları” ve AB (Avrupa Birliği) üyeliği gibi konularda görüşmeler yaptı. 1979’da Başbakan olan Süleyman Demirel, Başbakanlık Müsteşarlığına getirdiği Turgut Özal’a, yeni bir ekonomik istikrar programı hazırlama görevi verdi. Program, IMF’de hazırdı. Kısa süre içinde devreye sokuldu. Tarihe 24 Ocak Kararları olarak geçen ve IMF’nin daha önce yaptıramadığı isteklerini içeren program; Türkiye’yi tek taraflı olarak yabancı sermayeye açıyor, tarım, ticaret ve sanayide ulusal hedeflerden vazgeçiliyor ve günlük kur uygulamasına geçilerek Türk lirasındaki değer yitimi sürekli hale getiriliyordu. Milli kambiyo rejiminden vazgeçiliyor, ithalat liberasyonu adıyla dışalım serbest kılınıyor, kotalar kaldırılıyor ve kamu yatırımları kısılıyordu. KİT’lerin özelleştirileceği, temel ürünlerde destek fiyatlarının kaldırılacağı, ücret artışlarının düşük tutulacağı, tarım ürünlerindeki taban fiyatlarının sınırlanacağı açıklanıyordu. 3

Temelleri o yıllarda gaflet içinde atılan tüm bu icraatlar yıllar sonra, Türkiye’nin bugünlerde yaşadığı kabuslara dönüştü.
Peki ya Tombul Başbakanın bu marifetine ne demeli:
“Bizi Türk sanarak dışlıyorsanız, bilin ki Türk denecek bir yanımız yoktur. Uygarlık adına neyimiz varsa hepsini Yunanlılardan aldık. Bizim kültürümüz Yunan kültürüdür. Biz, başımızda Türk olmayan yöneticiler bulunmasını yadırgayan bir toplum değiliz. Örneğin, ben Kürt kökenliyim.” 4

Yüce Türk milleti!..
Ne yazık ki tüm bu gelişmeler de diğerleri gibi sizden gizlenenlerdendi… İçlerinden O’na “Tombul Hain” diyenler var mıdır bilinmez, ancak yoksul Türk Milletine “Tombul Başkan” diyerek parlatıp beğenisine sundukları bir gerçektir.
Oysa Amerikalılar bıyık altından gülerken; “O bir Amerikan dostudur, ama siz bunu Amerikan uşağı diye okuyunuz” diyeceklerdir.

Taktir sizin…

Mehmet R. Aşar, Antalya, 3 Ocak 2022, Antalya

Dipnotlar:
1. Yılmaz Dikbaş, “Vatanı Satanlar”, Nergiz Yay. Şubat 2019 İstanbul, sf 26
2. Tayfun Er, “Erguvanlar-Türkiye’de İktidar Doğanlar”, Duvar Yay. Mayıs 2007, 2. Baskı, İzmir, sf.18-Yılmaz Dikbaş, “Vatanı Satanlar”, Nergiz Yay. Şubat 2019 İstanbul, sf 26
3. http://kuramsalaktarim.blogspot.com/search?q=12+EYLÜL+
4. Osman CUTSAY, Darbeye Sosyal Demokrat Destek Cumhuriyet 1 Mart 2007