Rusya / Ukrayna Savaşı ve TC’nin Vermesi Gereken Savaşlar

Bir süredir ABD başkanı Biden savaş çığırtkanlığı yapıyor, adeta Rusya’nın Ukrayna’ya müdahale etmesini bekliyordu; aslında Biden, Putin’in bunu yapacağını biliyordu… Ve Rus ordusu saldırıya geçti!!! Sonuç; ABD silah lobileri kazandı ve tüm Avrupa ülkelerine yaklaşık yüz milyarca dolarlık silah satışı gerçekleştirdiler. Bu savaş bana göre ABD + NATO ile Rusya arasındaki bir savaştır.

NATO tamamen ABD’ye bağımlı bir savaş örgütüdür ve çağımıza yakışmıyor, ancak ülkemiz siyasetçilerinin gerek iktidar, gerekse muhalefet partilerinin tamamının NATO’ya bağlılık ve NATO’nun bir barış projesi olduğundan söz etmelerinden ülkem adına utandım! (Ki gerek iktidar ve gerekse muhalefet partileri hiçbir konuda uzlaşmaz iken NATO’cu olma konusunda uzlaşmışlar!)

Rusya / Ukrayna savaşı sonrası batılı güçlerden Rusya kültürüne karşı çirkin saldırılar;

a) Avrupa üniversitesinde okuyan Rus öğrencilerinin kayıtları siliniyor, bu iddianın sahibi Rusya insan hakları sorumlu yetkilisi Tatyana Moskalkova.

b) FİFA‘dan hamle; UEFA 2022 şampiyonlar ligi finali St Petersburg da oynanacaktı, bu finalin iptal edildiği ve Fransa’ya taşındığını açıkladı. Ayrıca, FİFA maçlarda Rus bayrağı ve ulusal marşının kullanılmasını yasakladı. Bu davranışın çok tehlikeli olacağını düşünüyorum, hatta Rusya ve yandaşları da aynı karşı hamleyi yapacaktır.

c) Yaşayan en büyük orkestra şeflerinden Rus Valery Gergiev, Rusya saldırısını kınamaya zorlandı(!) ve o kınamayınca Münih Filarmoni orkestrasındaki görevine son verildi…

d) Eurovision’dan men edildi! Avrupa yayın birliği 24 mayısta İtalya’da yapılacak etkinlikten Rusya’nın çıkarıldığını açıkladı.

e) Pek çok Avrupa ülkesinde İnşaat sektöründeki Rusların işlerine son verilmeye başlandı.

f) Rusya’nın çok ünlü müzisyeni Çaykovski‘nin çok ünlü eseri Kuğu Gölü Balesi gösterisindeki tepkiler!!! İşte yukarıda saydığım gerçekler ile Rus kültürüne yapılan saldırılar hiç mi hiç Avrupa kültürüne yakışmıyor.

Bu yapılanlar Nazilerin kültür düşmanlığı için kitap yakma girişimine benziyor.

Sizde dünyanın en köklü Rus edebiyatının kitaplarını Dosteyevski ve Toltoy’un kitaplarını da yakmayı düşünür müsünüz???

Dünya ülkelerinin bu savaşa destekleri;

Rusya / Ukrayna arasındaki savaş devam ederken Avrupa ülkelerinin barışı desteklemeleri gerekir; belki sadece insani yardım yapmaları beklenir!!! Yangına körükle gitmeleri sözde uygar batı için utanç verici…

a) NATO; Ukrayna’ya hava savunma sistemleri göndereceğini açıkladı.

b) ABD; Ukrayna’ya tanksavar silahları ve 350 milyon dolarlık silah yardımı yapacağını açıkladı.

c) İngiltere; Ukrayna’ya omuzdan fırlatılan tanksavar füzeleri göndereceğini açıkladı.

d) İsveç; Ukrayna’ya 5 bin tanksavar silah ve 5 bin askeri kask yardımı yapacağını açıkladı.

e) Almanya; Ukrayna’ya 1000 tanksavar ve 500 stinger füzesi göndereceğini açıkladı.

f) Hollanda; Ukrayna’ya 100 keskin nişancı tüfeği, 200 stinger uçaksavar ve 50 tanksavar göndereceğini açıkladı.

g) Fransa; Ukrayna’ya çok miktarda askeri ekipmanlar göndereceğini açıkladı.

h) Belçika; Ukrayna’ya 5000 otomatik silah ve 200 tanksavar göndereceğini açıkladı.

i) Kanada; Ukrayna’ya çok miktarda malzeme ve 25 milyon dolarlık askeri yardım desteğinde bulunacağını açıkladı.

k) Yunanistan; Ukrayna’ya C130 tipi 2 nakliye uçağı ve askeri malzeme yardımlarında bulunacağını açıkladı.

l) Çekya; Ukrayna’ya makineli tüfek, keskin nişancı silahları ve çok miktarda mühimmat yardımında bulunacağını açıkladı.

Batının barışı desteklemesi gerekirken; savaşan taraflara silah desteği vermesinin utancını sizce duyacak mı?

ABD başkanı Biden Rusya’yı savaş suçlusu olarak uluslararası mahkemelerde yargılamak istiyormuş! Bence asıl yargılanması gerekenler savaşı durdurup barış istemesi gereken batılılar; savaş desteğiyle gerçek savaş suçlularıdır. Tanık oluyoruz.

Bu Rusya ve Ukrayna savaşının en ağır bedelini Türkiye ödeyecekmiş gibi yorumlara kesinlikle katılmıyorum.

Siyaset bilimi, en olumsuz koşullarda bile ülkemiz için çözüm üretebilme görevini üstlenmektir!

Önerilerim ve öngörülerim;

a) Büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal İngiliz emperyalizminin desteklediği Yunan ordusu Polatlı önüne geldiğinde bile bu en olumsuz koşullarda Modern bir Türkiye yaratmıştır!!! Bizim görevimiz de bu günün koşullarını olumluya çevirebilmektir.

b) Türkiye enerjide yaklaşık % 90 dışa bağımlıdır, oysa Anadolu’muzda yenilenebilir (Rüzgar ve Güneş) enerjisi ile dışa bağımlılığımızı büyük ölçüde azaltabiliriz.

c) Yine en büyük korkularımızdan birisi olan Buğday konusunda, savaşan iki ülkeye Rusya ve Ukrayna’ya muhtaç durumdayız. Özellikle bu yıl ülkemizde yağan kar sonucu yer altı su seviyemiz oldukça arttı ve barajlarımızda ise doluluk oranı çok iyi; bu fırsatı değerlendirmeliyiz.

Türk çiftçisinin ve tarım üreticilerinin borçları kaldırılmalı! Traktörleri gibi üretimlerine engel olunacak şeylere haciz konmamalı! Üretimin önü açılmalı ve haciz kararı meclisten geçirilmeli ki ancak, bu şekilde Türkiye yönetimi bu koşulları yaratırsa; ülkemiz başta buğday olmak üzere her türlü ürün ithalinden kurtulur. Ayrıca çok önemli bir karar da Büyük Millet Meclisimiz tarafından ülkemizde yetişme potansiyeli olan tüm ürünlerin ithalinin yasaklanmasında olmalıdır.

d) Rusya / Ukrayna savaşı için Turizmcilerimizin kaygılarını paylaşmıyorum. Özellikle Ruslar tüm dünyada dışlanıyor ve hiçbir Avrupa ülkesinde rahat edemezler; bu yüzden sıcak denizlere ulaşacakları tek ülke Türkiye! Bence iyi bir planlama ile Turizmde başarılı bir dönem yaşayabiliriz.

Dünya ölçeğinde ilk 500’e giren üniversitemiz kalmadı;

Ukrayna’daki üniversitelerde eğitim gören öğrencilerimizin savaş ortamında çektikleri çileleri paylaşan TV programlarına emek verenleri kutlarım… Orada eğitim gören gençlerimiz (ki 50 bin ile 60 bin arasında oldukları söyleniyor), oradaki eğitimin kalitesi ile ilgili yaptığım araştırmalarda dünyada sayılır bir eğitim seviyesi olmadığı gerçeğini gördüm. Ülkemizde ise; şu anda 200’ü aşkın üniversite ve yüksek okulumuz var; ama çoğunda öğretim görevlisi, yardımcı doçent, asistan gibi bazı branşlarda öğretimdeki üyelerimizin eksiklikleri ya da büyük okullardan gelmeye çalışan hocalar… Doğal olarak bunlar siyasi amaçla kurulmuşlardır.

Bir araştırma sonucu tanık olduğumuz acı gerçek; dünya ölçeğinde ilk 500’e giren üniversitemiz kalmadı ve yine aynı araştırmaya göre dünyanın en iyi üniversiteleri arasında gittikçe sayısı artan Çin okullarını görüyoruz. 5 yıl içinde ABD üniversitelerinin başarısını Çin okullarının geçeceği tahmin ediliyor.

Çin devleti ki artık Suriye’de, hem Suriye’yi yeniden inşa edecekler hem de Suriye üniversitelerine Çin bilimini getirecekler; peki o zaman yarın Suriye bilim dalında Türkiye’yi geçerse ülkemizdeki bazı parti başkanlarının sadece bir alkış uğruna Çin devletinin kırmızı çizgisi olan Şincang / Uygur bölgesine yaptığı suçlamanın bedelini gördüğümüzde biz halktan utanacaklar mı?

Türk siyasetinin en büyük hastalığı alkış alma tutkusudur!

3 Mart 1924 Mustafa Kemal önderliğindeki çağımızın en büyük devrimi olan Tevhid-i Tedrisat Kanunu kabul edildi;

Tüm okullar Milli Eğitim Bakanlığına bağlandı. Mahalle mektepleri ve medreseler kapatıldı. Eğitimin çağdaşlaşması ve kız erkek ayırımının kalkması sağlandı. Eğitimde eşitlik başladı. Halifelik makamının (din devletinin tarihin derinliklerine gönderilmesi) kaldırılması da yine bu değerli günde emeği geçen asrın lideri sayesindedir.

Ancak büyük önderimiz Gazi Kemal Paşa; bugünlerde ülkemizde hilafet beklentileri bazı çevrelerde konuşulur oldu!!! Büyük ATA’M devrimlerini emanet ettiğin bizler galiba şimdilik senin büyüklüğüne layık olamadık; ama sana olan görevimizi yerine getireceğimiz günler yakın, çok yakın.

Orhan AYBER