Din,  Siyaset,  Toplum

Rahmani İşler ve İblis’in Emzirdikleri

Rahman;

Rahmeti ile her şeyi kuşatan anlamına gelir.

Allah’ın Rahman olmasındaki rahmet, sonsuzlukla özdeşleşmiştir. Çünkü bu kelime aynı zamanda sonsuz merhamet sahibi anlamında kullanılır.

İnsan için Rahman sözcüğünün merhametli anlamı da vardır. İnsan işleri için Rahmani derken bu anlam kastedilir.

Genellikle kalbinde kötülük barındırmayan insana Rahmani denir.

İblis’in Emzirdikleri;

İslam Fıkhı’nda Kaide geniştir, Zabıt dar. (Bir işte maksat ne ise, hüküm ona göredir.) Kaideyi bilmeyen zabıtı nasıl tutsun. Kalbi zayıf olan çıkarı için Rahman’a değil İblis’e tutunur. Zabıtı kendince genişletir. Savcı – Hakim ise suçu hafifletir. Tanık ise sözünü eksiltir. (Yazara göre; bu tipler İblis’in kucağında rahatlık uykusuna yatarken sağ memesinden emzirilir.)

Türk ve Anadolu kültürü İslam’ın en Kaide’sel Laik Yüzü’dür. Ve dünyaya açık örnektir. Arap İslamı ile Türk İslam anlayışı birbirine 180 derece zıt anlayıştadır.

Tarihsel akarda Türk ve Arap devletlerine bakıldığında yönetsel olarak fark görülür. Selahattin Eyyübi yaptığı bağışlarla Kürt’ün Rahmani yüzüdür.

Atatürk geçmişi, dini ve Anadolu kültürünü iyi bildiği için Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda eşitliğin ana damarı olan Laik’liği başat bilmiştir.

Türkiye için Muasır Medeniyetler çizgisini ise üretim ve barış olarak bilmiştir. Mekanı Cennet olsun.

Sayın Cumhurbaşkanı elinde bir fotokopi göstererek ’17 uçak dolusu altın ve mücevherat ile kaçacaklar diyorlar’ diyor, Menderes’i ve o zamandaki yapılanları kastederek. Evrakta 12 uçak yazıyor! O günkü şartlarda THY’nin 26 uçağı var! Uçakların genel yolcu kapasitesi 20 – 30 kişilik!

Gösterdiği fotokopinin resmi bir evrak olduğunu düşünmüyorum. Belki de Yassıada Duruşmaları’nda kullanmak için birileri hazırlamıştır. Neden derseniz aynı yolun yolcusu zihniyetin son 15 yılda birçok uydurma delilini mahkemelerde fazlası ile gördük.

Sayın Soylu ‘Cumhurbaşkanımızın ve bakan arkadaşlarımızın bağışları ile briket evler yapıyoruz’ dedi.

Açık kaynaklar İdlib’deki evlerin Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde bakanlıkların, 81 il valiliğinin, AFAD koordinatörlüğünde Kızılay, Sadaka Taşı, Hayrat, İHH (insani yardım Vakfı), Deniz Feneri, Türkiye Diyanet Vakfı, Aziz Mahmut Hüdayi vakfı, Yedi Başak İnsani Yardım Derneği, İstanbul Fetih Derneği, KIYAMDER ve Beşir Derneği yapıyor. Sayılar hakkında net bilgi bir başka yazının konusu.

Diğer taraftaki 13 bölgede yapılacak evlerin finansmanının da tamamen Uluslararası Yardım Kuruluşları (BM, UNHCR, OCHA) tarafından yapılmaktadır.

Yapılan hayır elbette Rahmani’dir. Ama Ötekilerin adını anmamak elbette Adaleti bozarak durumu çarpıtmaktır!

Duruma birkaç örnek;

Tank Palet’i satmak Rahmani değildir!

Şeker Fabrikalarını satmak Rahmani değildir!

Yolları Köprüleri döviz üzerinden garantilemek Rahmani değildir!

128 milyar doları yok etmek Rahmani değildir!

Saçma sapan ekonomi politikaları ile Vatanı – Milleti yoksullaştırmak Rahmani değildir!

Naas var diyerek ülkedeki faiz politikalarını sıfırlamamak Rahmani değildir!

Çiftçiyi, üreticiyi yeterli destekten mahrum bırakarak her konuda dışalımı çoğaltmak Rahmani değildir!

Latin Amerika’dan muz, peynir, kozmetik eşya adı altında Kokain getirmek Rahmani değildir!

SADAT gibi sivil kurumların ve o niyetteki Organize Suç Örgütü yapısında olan örgüt sorumlularının sandıkta hükümeti vermeyiz sözleri Rahmani değildir! Ki işledikleri günahlar gelecek zaman içinde daha da aydınlanacaktır.

Hırsız Bakanların yargıdan muaf tutulması Rahmani değildir!

Kimlikten Reis Sedat Peker’in ifşa ettiği konuların incelenmemesi Rahmani değildir!

Sevgili okur; ülkenin sahibi Millettir. Millet sandıkta Vatanı yönetmesini istediği hükümeti seçer. Unutma! Sandıktan çıkmayan hükümet gider. Unutturma! Bu millet biz gitmeyiz diyenleri çok gördü.

Bu Millet sırtında saltanat süren alçaklardan bıktığı için yüz yıl öncesinde Demokrasiye geçti.

Sandık vakti ataları düşünerek gelecek kuşaklar sevgisini yürekte taşımak gerekli.

Tek Adam Ucube Sistemi Vatana ve Millete en büyük zulüm! Adana da 30 liraya domates, marketlerde dilim karpuz olur mu yahu?

Hükümet değiştiğinde Anayasa ve Yasaların yeniden zamanın ruhuna uygun olarak yapılması gerekiyor, sonrasında liyakat sahibi insanlara çok iş düşüyor…

Edebi Metinler

Siz de fikrinizi söyleyin!