Çocuk Gündemi,  Deneme,  Ebeveyn,  Güncel - Aktüalite,  Gundem Arşivi Klasikleri,  Kategorisiz,  Tartışma,  Toplum

Nasıl Bir Kitap Okuyucusuyuz?…

Kişiler vardır hiç ara vermeden kitap okur. Okuduklarından bir sonuç çıkarmadan sürekli okur ve kafalarına bir yığın bilgiler doldurur. Oysa bu durumda beyinler, bilgileri bir temele göre düzenleyip değerlendiremez. Bir kitabın bütün içeriğini ezberlemekle, okunan kitabın içinden ayrıntıları atlamayı, asıl önemli olanı da zihinlerinde tutmaya ve bilgi özlerini ileride kullanma şansından uzaklaşmayı da beraberinde getirir.
Kitaplar, hayat mücadelesinde büyük ideal sahiplerinin geniş ufuklarına, yeni ufuklar katmaya yardımcı olur. Buradan çıkan anlam şudur; “Okumanın bir amacı yoktur…”

Dünya hakkında genel bir fikre ve görüşe sahip olmak için okumak ve edindiğimiz bilgileri de tartışmak, çok ve sistemli okuyarak elde edilen bilgileri, bir mozaik parçası gibi yerli yerine yerleştirmek gerekir. Aksi taktirde okuyucunun kafasındaki bilgiler, saygıdan ve değerden yoksun kimsenin işine de yararı olmayan bir ‘bilgi salatası’ oluşturur ki bunun adı da nihayetinde ‘bilgi kirliliği’dir. Kafalarının içinde bu tatsız salatayı taşıyan kişiler çok şey bildiklerine hükmetseler de gerçeklerden her zaman uzak kalmaktan asla kurtulamazlar…

Karmaşık bilgi ve düşüncelerle dolu bir beyin, ihtiyaç duyduğunda gerekli bilgiyi bu karmaşanın içinden tutup çıkaramaz. Çünkü beyindeki bilgi tortusu hiçbir elemeye tabi tutulmamış, gereksizlerden ayıklanmamıştır. Yalnızca okunan kitapların kapsadığı bilgilerle beraber bir sürü ayrıntı üst üste yığılıp kalmıştır. Karşılaştıkları zorluklar sırasında okuduklarından yararlanmaları akıllarına gelse bile işlerine yarayacak bilgileri hayatları boyunca bulamazlar, bulsalar da artık iş işten geçmiştir.

Kader böyle kişileri milletin başına getirirse, işte o zaman tehlike belirir. Hükümet üyelerinin bilgi sahibi olmalarına rağmen, hata ve gaflet çukurlarına yuvarlamalarının sebebi budur!
Başka bir nedeni, başka bir yerlerde aramaya gerek var mıdır?
Bir kitap veya dergide, gazetelerde veya bir broşürde kendi özel ihtiyaçlarına cevap veren bir malzemeyi görüp, ayrıntıların arasından çekip alabilen kişi, okumayı bilen, okuduğunu anlayan kişidir.
Bu kişi kendisi için yararlı olduğunu anladığı bilgi özünü alır, herhangi bir konu için zihninde beliren hayalin içindeki yerine koyar. Bu bilgi özü, o düşünceyi ya da hayali tamamlar veya düzeltir ya da onu açıklığa kavuşturur.

Bilinçli okur hayat mücadelesi sırasında ani bir şeyle karşılaşırsa, belleği yıllar önce de olsa çok eskiden elde ettiği bilgiyi zihnine getirir. Muhakeme sahibi olan kişi de hemen bu bilgi ve fikirleri mantığına göndererek olay karşısında tavrını alır.

Benim kanaatim şudur ki; okuma böyle bir bilinçle yapıldığı taktirde mutlaka bir yarar sağlayacaktır.

İyi okumalar…

Mehmet R. Aşar

Siz de fikrinizi söyleyin!