Edebiyat,  Toplum

Memleketim

Ulusal coşkunun, kurtuluş mücadelesinin ve kuruluş anlayışının yalımları yüreğime uzanıyor. Düşünceleri öğüttüğüm beynim “İleri, daima ileri!” komutunu veriyor. Başkaldırıyorum, ayaklanıyorum. Kutlu utku ile kıvanıyorum. Yurdumun nehirleşen alın terinde yıkanıyor, köpürüyor, coşuyorum. Karadeniz’in serin, hırçın sularında yalpalıyor kıyıya vuruyorum. Kan kızılı ırmaklardan geçiyor, dağları aşıyor, Toros’a ses ediyorum. İçim yine de buruk. Ülkemin ufkunda belli belirsiz ışık. O da Cumhuriyet’ten kalma. Karanlıkta gölgeler dövüşüyor. Derin dehlizlerin küflü odaları böceklere, farelere, çakallara mesken. Leş kargaları uçuşuyor. Kol kırılıyor, yen içinde kalıyor. Kim kiminle ne konuşuyor, hangi kirli pazarlığa oturuyor? Yoksa iplik pazara da mı çıkmıyor? Memleketim soluğum, sözüm, sazım. Ne kadar büyüksün ne kadar ulusun ki ye ye bitmiyorsun! Ne kadar temiz ne kadar safsın ki yiyenin kursağında kalmıyorsun! Memleketim ne kadar güzelsin ne kadar merhametlisin ki kanında elini yıkayanlar “Adalet!” diye haykırıyor. Memleketim ne kadar dirençli ne kadar dayanıklısın ki bağrındaki hançere ses etmiyorsun! Bir başkasın memleketim, bir başka!

Memleketim canım, sevdam, özüm. Sana okunmalı bütün türküler, sana yakılmalı tüm ağıtlar. Seni söylemeli bütün şiirler, senden bahsetmeli tüm kitaplar. Memleketim öfkem, üzüntüm, kıskançlığım. Toprağına nasıl uzanır kirli eller? Havanı nasıl kirletir ciğersizler? Denizine nasıl tükürebilir haysiyetsizler? Memleketim severken incitmekten korktuğum. Ne hale düşürmüşler seni? Ne yapmışlar sana? Sırtın bıçak izlerinden geçilmiyor. Ellerin, kolların, gövden mosmor. Kangren oldu olacak parmakların. Sevmekten yorgun düştüğüm memleketim nasıl oluyor da ayakta kalabiliyorsun? Nasıl oluyor da sesine ses katanları boğuyor, boğazını sıkanlara izin veriyorsun? Nasıl nasıl aklım almıyor? Bir başkasın memleketim, bir başka!

Memleketim koynundan yiğitler, aşıklar, kahramanlar çıkarmış memleketim. Bakmaya doyamadığım, öpmeye kıyamadığım memleketim. Yanında bile hasret olduğum. Nedir bu göstermediğin mahzunluğun. Niye söylemiyorsun, niye konuşmuyorsun?

Çocukların, namusuyla kazananlar; işçiler, köylüler, çiftçiler, memurlar, öğrenciler ve bizler ses etmeni bekliyoruz, memleketim… Biraz buruk biraz kırgın… Sana sevdalı, sana vurgun…

Ve memleketim, her şey bir yana “Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin!”

 

Arda ÇELİK

Ticari Hayat, 21.05.2021

Siz de fikrinizi söyleyin!