Biyografi,  Deneme,  Güncel - Aktüalite,  Sanat,  Tartışma,  Toplum

Hayali Küçük Ali

Karagöz sanatının tanınmasında büyük katkısı olan Hayali Küçük Ali‘yi vefatının 47’nci yılında hasretle anıyorum. Biyografik aktarımı iletmeden önce gölge oyunlarının önemine değinmek istiyorum.

Canlandırmacı olmak; hareket çözümlemeleri yapabilmeyi, davranış kalıplarını ve insana ait duyguları bilebildiği ölçüde iyi oyun çıkarabilirken aynı zamanda karakterine ruhundan üflemektir. Bazen oyunu biz mi, oyun mu bizi ölçüyoru düşünmek… Oyunu yazandan çok, çoğu zaman oyunda kaybolmak belki. Çocukluk anılarımda güzeldi izlemek.

Gölge oyunları birer sunum sanatı, bireyselleşen veya bütünselleştiren bu sanat dalında, oyunu hazırlayan kişi güncel konularda kişisel değerlendirmelerini de iletebilirdi, ya da kendi başına ulaştığını okuyabilirdi. Tıpkı, tarihinde olduğu gibi Karagöz ve Hacivat’ın dillerine göre söylenirdi. Hem Karagöz Hacivat gölge oyunları olmasaydı, tarihimizin orta oyunları nasıl başlardı ve günümüzde biz onları nasıl unuturduk. Yok muydu çokça yetişen çıraklar ya da yok muydu bu kültürümüzün devamlılığını sağlayacak meslek okullarımız.

Derilerden kesilerek şekillendirilmiş, beyaz ışığın ardından beyaz bir perdeye düşen gölgeler, günümüzde yerlerini Recepçik İvediklere bıraktı. Bana sorsanız, kara perde yerine her zaman beyaz perde derim. Zaten, çocuklarımıza beyaz perde sağlıklı.

Gölge oyunlarımızı tarihte geride bırakmışız ve günümüzde o Karagöz ve Hacivat oyunlarımızın kültürlerine ise, artık Yunanlılar sahip çıkıyor; yani bize miras bırakılan hayal oyunumuza Yunanlılar sahip çıkıyor…

Geçmişin ‘hayalî’ kültürünün mirasçıları olmalıyız. Sokaklarda çokça beyaz perdeler ve beyaz ışıklarda gölge oyunlarını izleyip, hatta yazabilmeli ve belki de kendimizi geliştirip yazıp, okuyabilmeli.

Yüzyıllar boyu bu kadim sanatı icra etmiş ve ruhuma üflemiş tüm hayalîlere minnetle teşekkürü borç bilirim.

***

Mehmet Muhittin Sevilen, namı büyük ‘Hayali Küçük Ali’

İstanbul’da 1886’da doğan ve asıl adı Mehmet Muhiddin olan Hayali Küçük Ali, Karagöz sanatına henüz 8 yaşındayken heves etmeye başladı.

Hayali Küçük Ali; Hayali Saffet Efendi, Ömer Efendi, Memduh Bey, Arap Cemal Efendi, Nafiz Bey, Sobacı Ömer Efendi, Mehmet Serçe Efendi, Katip Salih Efendi, Arap Ömer Ağa, Behiç Efendi gibi dönemin tanınmış Karagözcülerini seyretti.

Hayali Saraç Hüseyin’in yanında bu sanata başlayan Hayali Küçük Ali, 1900 yılında henüz 14 yaşındayken Fatih Draman’da “Hımhımlı Mandıra” isimli ilk gösterisini yaptı.

Trablusgarp’ta Mustafa Kemal Atatürk’ü gördü

Davutpaşa Rüştiyesini bitirdikten sonra 1909 yılında İstanbul Postanesi’nde memur olan sanatçı, iş haricindeki zamanlarda Karagöz icra etmeye devam etti ve tasvirlerini de kendisi yapmaya başladı.

Hayali Küçük Ali, Birinci Dünya Savaşı’nın başlarında gittiği askerlik görevi sırasında, Trablusgarp’ta Mustafa Kemal Atatürk’ü görerek ona hayranlık duymaya başladı.

Askerliğinin ardından postanedeki görevine devam etse de Karagöz oynatmayı sürdüren Mehmet Muhiddin, bir yandan da oturduğu semt olan Mevlanakapı’da tulumbacılık yaptı ve bir süre sonra tulumbacı reisi oldu.

Hayali Küçük Ali, 1926’da doğan oğluna Mustafa Kemalettin adını verdi. Sanatçının “Karagöz Perde Külliyatı” isimli ilk kitabı 1928’de yayımlandı.

Tayinin çıkmasının ardından ailesiyle birlikte 1934’te Ankara’ya taşınan ve burada da Karagöz oynatmaya başlayan Mehmet Muhiddin, İsmet İnönü’nün oğullarının sünnet düğününde Karagöz oynattı.

20 yıl süreyle radyoda Karagöz oyunlarını seslendirdi

Mehmet Muhiddin, izleyiciler arasında bulunan Atatürk’ün, “Sen çok sevilen bir adamsın be Ali. Senin soyadın ‘Sevilen’ olsun” demesiyle bu soy ismini aldı.

Köy köy dolaşarak Karagöz oynatan Mehmet Muhittin Sevilen, gösterilerinde çocuklara ve yetişkinlere farklı gösteriler sundu. Çocuklar için eğitici ve öğretici olmasına özen gösterdiği oyunlarında onların ilgisini daha çok çekmek için Hacivat’ın oğlu ile Karagöz’ün oğlunu perdeye çıkaran sanatçı, yetişkinlere yaptığı gösterilerde ise klasik oyunları günün koşullarına göre düzenledi.

Gösterilere pazarlıksız giden ve ne verirlerse onu alan Hayali Küçük Ali, 20 yıl süreyle radyoda Karagöz oyunlarını seslendirerek, Karagöz’ü bütün Türkiye’ye sevdirdi.

Ayrıca üç kız çocuk sahibi olan, okumayı çok seven ve sürekli okuyan Hayali Küçük Ali, zekası, söz oyunları, yanlış anlamaları yerinde ve zamanında yapması, abartıya kaçmaması, ses taklitlerindeki kusursuzluk, tarzındaki akıcılık ve sadelikle ön plana çıktı.

Hayali Küçük Ali, 1944’te Ankara Paket Postanesi memurluğundan emekliye ayrıldı ve emeklilik yıllarında gösterilerinin ve tasvir yapımının dışında kalan zamanlarda Karagöz oyunlarını ve Karagöz hakkındaki bilgilerini yazmaya çalıştı.

Yaşı ilerledikçe Karagöz oynatması zorlaşan ve oyunları seyrekleştirerek tasvir yapımına daha çok zaman ayıran Hayali Küçük Ali, 7 Aralık 1974 tarihinde Ankara’da vefat etti ve cenazesi Karşıyaka Mezarlığı’na defnedildi.

Sanatçının tasvirleri birçok resmi arşivde yer alıyor

Hayali Küçük Ali, 60 yıldan fazla süren sanat hayatı boyunca oyunu ortama ve eğitim düzeyine göre çok iyi ayarlayan, esprileri yerinde ve halkın anlayacağı şekilde kullanan bir sanatçı oldu.

Müzik konusunda da kendisini yetiştiren, bağlama, tambur, ut, keman, klarnet çalan usta sanatçı, yaşlanıncaya kadar oyundaki bütün müzikleri kendisi icra etti, yaşlandıktan sonra gramofon kullanmaya başladı.

Muhiddin Sevilen, tasvir ve göstermelikleri klasik tarzda, bıçakla oyma tekniğine göre yaparken, alışılmışın dışında yeni karakterler ortaya çıkardı.

Ses plakları, filmleri ve videoları da olan Hayali Küçük Ali’nin yazdığı “Karagöz Perde Külliyatı”, “Karagöz’ün Hamam Eğlencesi”, “Hayal Perdesi”, “Asri Karagöz”, “İyilik Eden İyilik Bulur”, “Tayyare Safası”, “Karagöz”, “Eskiden Nasıl Karagöz”, “Karagöz, Nevrekan, Zırıltı ve Perde” gibi kitap ve makaleleri bulunuyor.

Sanatçının tasvirleri ve ses kasetleri Kültür ve Turizm Bakanlığı, TRT, Milli Kütüphane, Ankara Etnografya Müzesi, Bursa Türk İslam Eserleri Müzesi, İstanbul Belediye Müzesi, UNIMA Türkiye Milli Merkezi arşivlerinde yer alıyor.

Kaynak: Biyografiyi Anadolu Haber Ajansı’dan alıntı yaptım.

 

Siz de fikrinizi söyleyin!