Onarım Ekibiyiz Dediler, Yıkım Ekibi Çıktılar (!)

Bir yüzükle geldiler, arkasından bir şiir patlattılar, sonra da işi şarkılara döktüler!..
“Beraber yürüdük biz bu yollarda”, dediler; Beraber yürüttüler!..
“Beraber ıslandık yağan yağmurda”, dediler; On dokuz yılda Alevi-Sunni diye ayrıştırdılar!..
“Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda”, dediler; On dokuz yıl sonunda PKK terör örgütü ile pazarlıklar yaptılar!..
“Bana her şey sizi hatırlatıyor”, dediler; On dokuz yıldır dinler arası diyalg çağrısı yaptılar!..
“Hizmetlerimiz bütün her alanda”, dediler; Dara düşen öğretmenlerimizi atamadılar, devlet okullarının kalitesini düşürdüler!…
“Çıraktık kalfa olduk ama artık ustalaştık”, dediler; Özal ile başlayan özelleştirme adı altında devletin hiçbir kaynağını bırakmamacasına vatan satışını tamamladılar!..
“Diyarbakır, Batman, Şırnak, Hakkâri”, dediler; Kozmik odaya girerek Türk ordusunu haksız, hukuksuz yargılarla infaz ettiler!..
“Durmak yok yola devam”, dediler; Kerkük, Musul, Süleymaniye’deki Türkmenleri yok sayıp, Güney Kürdistan diyen Barzani Peşmergelerini, MİLLETİN EN BÜYÜK CUMHURİYET BAYRAMI 29 EKİM’DE, TÜRK’ÜN DAMARINA BASARAK, ŞEHİT KAYIYLA SULANMIŞ KUTSAL VATAN TORAKLARINDAN, İŞGAL KUVVETLERİ GİBİ TERÖRİSTLERİN KİRLİ AYAKLARIYLA GEÇİŞLERİNİ SAĞLADILAR!..
“İlk buluştuğumuzda size söz verdik”, dediler; ”TÜRKLER, SOYKIRIM YAPMADI” demenin suç sayılmasına itiraz dahi etmeyip Ermeni Diasporası’nın ekmeğine yağ sürdüler. Arsız, onursuz Ermeni tezlerine desteklerini esirgemediler, yetmedi TÜRK’ÜN ADINA BİR DE ÖZÜR DİLEDİLER!..
“O günden bu yana tek size hesap verdik”, dediler; Irak’ta Müslüman kadınlara tecavüz eden ABD’nin askerlerini kahraman ilan ettiler!..
“Adalet kalkınma tek görevimiz”, dediler; Adaletsizce kendilerini kalkındırdılar, milleti yoksulluğa itip, yarı aç bıraktılar, ocaklar söndürdüler!..
Ötekine “EY”, berikine “BEY” dediler; Ege’deki adalarımızın işgaline seyirci kaldılar, Yunan’ın pişkinlikle mangal patilerine göz yumdular!…
“Sizlersiniz bizim tek güvencemiz”, dediler; HSYK’nın kuyusunu kazdılar, Cumhuriyetin savcılarını, hakimlerini, yargıçlarını, açtıkları kuyunun dibine attılar, “Adaletin” üzerini betonla kapattılar!..
“Bir yaradana bir de size hizmet ederiz”, dediler; Türkiye’nin yeraltı ve yerüstü zenginliklerini yabancılara peşkeş çekip, Türk milletinin geleceğini yok etmeye cüret ettiler!…
Yoksul milletin kefen paralarını zimmetlerine geçirerek; evlerinde para dolu ayakkabı kutuları, çelik kasaları ve para sayma makineleri ile yaşadılar!…
İşin özü; HARUN GİBİ GELDİLER, KARUN OLUP ÇIKTILAR!…