Din,  Tartışma,  Toplum

Mehmet Şevket Eygi, Ne Diyordu?

Gazeteci yazar Mehmet Şevket Eygi’nin vefat ettiğini sanırım, artık herkes duymuştur! Hele de Cumhurbaşkanı Erdoğan, tabutunu taşıyıp mezar başında Ya-Sin okuduktan sonra.
Mehmet Şevket Eygi Galatasaray Lisesi ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuydu ve kendisi hiç evlenmediğinden dolayı çocuğu da olmamıştır.

Şüphesiz kendisini sevenler oldu ancak onu sevenler genelde Türkiye’yi ve Ortadoğuyu şeriat ülke haline getirip, başlarına bir Halife dikmek isteyenlerdi, yani biraz argo tabir ile „Yobaz“ kitlesi!

Ben ölünün arkasından kötü konuşulmaz ilkesini de kabul etmiyorum zira eser bırakan birinin eserlerinden onun fikir dünyası hakkında konuşmak aydınlatıcı olacağı gibi önemlidir de!

Misal Mehmet Şevket Eygi bir yazısında:

„1924’te Hilafet’in kaldırılmasını ve son Halife Abdülmecid bin Abdülaziz Hanın yurt dışına sürülmesini millî menfaatlerimize ve din hürriyetimize indirilmiş büyük bir darbe olarak kabul ediyorum.“

diyerek apaçık Atatürk’e saldırmıştır. Aynı yazısında şu satırlara da yer vermiştir:

“Millî kimliğimize, millî kültürümüze, tarihî siyasî kültürel sosyal devamlılığımıza aykırı bütün zararlı ve fuzulî yenilikleri darbe olarak kabul ediyorum ve hepsini nefretle reddediyorum.”

Binaenaleyh bundan daha açık Cumhuriyeti red ettiğini nasıl yazabilirdi? Bir başka makalesinde Vatan Haini olan İskilipli Atıf’ı göklere çıkarıp onu idam edenleri eleştirmiştir.

„Ellerine fırsat ve imkân geçerse nice İskilipli Âtıf efendileri asacaklarından, nice Erbillli Esad efendileri şehit edeceklerinden hiç kimsenin şüphesi olmasın. „

4 Şubat 1926’da idam edilen İskilipli Atif’in kim olduğuna yönelik Sayın Sinan Meydan „İskilipli Atıf, İngiliz ajanı bir vatan hainiydi” diyerek, şöyle devam etmiştir:

“1950’den itibaren yaşadıklarımıza baktığımızda kahramanların vatan haini, vatan hainlerinin de kahraman ilan edildiğini üzülerek görmekteyiz. Bunun devletin kurumları tarafından yapılması ise gidişatın vehametini ortaya koymaktadır. Tarih baştan yazılmaya ve insanlar hiçbir belgesi olmayan bu yalan tarihe inandırılmaya çalışılıyor”

Harf devrimi hakkında da Mehmet Şevket Eygi şu sözlere yer vermiştir köşesinde:

„Yazıldığı gibi okunan, okunduğu gibi yazılan kolay alfabeler çocukların ve gençliğin zekâsını köreltir, akıllarının gelişmesini köstekler. Bizim Latin yazımız gibi…“

Bununla kalmayıp, bana göre aslında hiç de alim sayılmayacak Gazali’nin İhyasını övmüş ve buradan yeme içme kültürümüzü öğrenmemizi ifade etmiştir:

„En iyi yeme içme mantığı İslam dinindedir. Bunu öğrenmek için İmam Gazalî’nin İHYA kitabının yeme içme bölümünü okumalı. „

Halbuki Gazali’nin İhya’sı Kadın, Kuran ve Mantık düşmanlığı ile dolu olan bir eserdir!
Misal Kadınlar hakkında tuhaf uydurma bir hadise yer verir:

„Bir hadise göre ashabı kiram, eşlerinin, pencere ve kapı aralıklarından dışarıyı seyretmelerini ve erkek görmelerini önlemek üzere evlerinin pencerelerini sıkı sıkıya kapatırlar ve dışarıya bakanlara dayak atarlardı.“ İmam Gazali, İhyayı Ulumuddin

İhya’nın bir başka yerinde ise:

Dışarı çıkması kesin gereken kadın ise kocasından izin aldıktan sonra dışarı çıkacak ve şu kurallara kesin uyacaktır:
1- Sıkı sıkıya örtünüp kötü giysilere bürüne,
2- Hiç çıkmamış gibi davrana,
3- Başını öne eğip kimsenin yüzüne bakmaya,
4- Kalabalığa karışmaya,
5- Erkeklerin bulunduğu yerlere yanaşmaya,
6- Herkesin dolaştığı sokaklardan uzak dura,
7-  İşini bir an önce bitirip evine döne.
İmam Gazali, İhyayı Ulumuddin

Aslında Vahabiliği ve Selefiliği kötü bir akım olarak görmeyen birinden başka ne bekleyebilirsiniz ki?

„Güneyimizde kurulan İslam Devleti Vehhabî ve Selefî imiş… Olabilir… Sünnîlerin de Ehl-i Sünnet çerçevesi ve sınırları içinde İslam Devleti’nden, Hilafetten, Şeriat düzeninden bahsetmeleri gerekmez mi?

Ve nihayetinde :

„Bütün Ehl-i Sünnet hocaları, liderleri; İslam Devleti, Hilafet, İmamet, Şeriat diye haykırmalıdır. „

dedikten sonra, bu ümmetin başına yeniden bir Halife gelmesi gerektiğini apaçık beyan etmektedir

„Türkiye’nin Ehl-i Sünnet çoğunluğu tek bir Ümmet haline gelmez, bu Ümmetin başına râşid ve âdil bir İmam seçilmez, halk bu İmama biat ve itaat etmezse geleceğimiz çok karanlıktır. „

„Her dinin, her mezhebin, her cemaatin, her topluluğun bir reisi olduğu gibi Müslümanların da bir önderi olmalıdır. Bunu engellemeye hiç kimsenin hakkı yoktur.“

Böyle bir mevtanın arkasından ne ağlanır, ne Ya-Sin okunur ne de tabutu taşınır!
Ancak teessüf edilir bunu yapan Cumhurbaşkanına!

Mustafa Çelebi

Kaynaklar:

  1. https://www.mehmetsevketeygi.org/2018/12/08/islam-devleti-hilafet-seriat/
  2. https://www.milligazete.com.tr/makale/2486912/mehmed-sevket-eygi/ataturkun-yanilmazligi-dogmasi
  3. Kaynak Yeniçağ: Şevket Eygi, Atatürk’ü hedef aldı
    https://www.sozcu.com.tr/2016/egitim/iskilipli-atifi-anan-kykya-sinan-meydandan-tarih-dersi-1135948/
  4. https://www.milligazete.com.tr/makale/844720/mehmed-sevket-eygi/hilafet-2024te-kurulacaktir
  5. Hilafet, 2024’te yeniden kurulacaktır.
  6. Foto: www.sozcu.com.tr

KüN Photography adı altında Fotoğrafçıyım. Genelde doğa çekimleri yapmakla beraber, önüme ne gelirse affetmem o an çekerim. Ne küfür edeni severim ne küfür etmeyi. Atatürkçü, laik, biraz da deli bir yapım vardır. Dine büyük bir merakım olmakla beraber bazı konularda çok cahil kaldığımı itiraf etmeliyim. Futboldan misal anlamam, televizyon hiç izlemem, dolayısı ile dünyada olan bitenden genelde bir gün sonra haberim olur. Yani bugün kıyamet kopsa, benim ancak yarın haberim olur koptuğundan ;) Kısacası biraz düşünür, biraz da yazarım!

Siz de fikrinizi söyleyin!