Deneme,  Kitaplar,  Toplum

Korona Günlerinde Keyifli Bir Gezi

Evlere kapanıp kaldık, gönülden, çıkıp dostları görmek geçer, gezilere çıkıp yeni yerler görmek, tanımadığım insanlarla tanışmak, muhabbet sofralarında saatler geçirmek ister. İster de kolay değil, can tatlı, hastalık kol geziyor her yerde. Söyleşmek, gezmek güzel de son gezimiz olmasın diye sakınırız kendimizi, gelecek güzel günleri hayal etmekten başka bir şey yapamayız.
 
Ama (Söze ama diye başlayınca önce söylenenlerin kıymeti olmazmış derler ya siz aldırmayın, öncesi de doğru sonrası da) dün öğle saatlerinde sadece küçük bir çanta aldım yanıma, bir yolculuğa çıktım. Yalnız, tek başıma… Sevgili eşim, kapanmış ders çalışıyor, sınavları var, bir koşu gidip döneceğim zaten. Döndüğümde gönlünü alırım.
 
Önce bir Yörük obasına düştü yolum, “Zalalı” adıyla bilinen bir çobanla tanıştım. Çoban dediğime bakmayın, kelimenin tam anlamıyla bir Yörük yiğidi aslında. O günlerde başını dinlemek istemiş, obanın keçilerini, koyunlarını gütmeye talip olmuş. Attığını vuran, tuttuğunu deviren bir adammış. Ben oradayken rahat bırakmadılar, “Bir derdimiz var, ancak sen çözersin” dedi beylerden biri. Çaresi yoktu, kuşandı silahlarını, azığını torbasına koydu düştü yollara. Ben de yanında elbette…
 
Anlatması buraya sığmaz, çok gezdik, iyisiyle, kötüsüyle çok insan tanıdık. Zalalı eşkiyaya aman vermedi, yardım isteyenlerin yardımına koştu. Birlikte dağlarda dolaştık, üzerine düşen ne varsa yerine getirdi. Ardından Mersin’e, Gaziantep’e gittik. Sonra yine bir görev düştü, yerine getirmemek mümkün mü? Yollara düştük, Silifke’den Bartiz köyüne vardık. Çok şey yaşandı yollarda, ama dedim ya her şey de burada yazılmaz ki, siz de bir gün bu yolculuğa çıkarsanız eminim beni anlayacaksınız.
 
İyi ki tanıdım Bartiz köyünü, insanlarını… Çok çile çektiklerini gördüm, üzüldüm, bir ara gözlerimin kenarına birkaç damla yaş geldi. İnsanın sadece insan olarak değerli olduğunu, ırkının, inancının arkadan geldiğine bir kez daha inandım. Sonra mutluluklara tanık oldum, onlarla mutlu oldum.
 
Artık dönüş zamanı geldi, sessizce ayrıldım yanlarından, evime döndüm. Yolculuk sarhoşluğu mudur, nedir bilemedim, kendimde değil gibiyim. Belki bütün anılar, geziler gibi bir gün ayrıntılar unutulup gidecek. Olsun varsın uzun süreden beri ilk kez gönlümce gezdim, dolaştım, yeni insanlar tanıdım. Onların hiç olmazsa bir kısmı bir köşede duracaklar, geçen yıllara inat.
 
Hepsi topu topu bir gün sürdü yolculuk, ama tadı ömre bedel. Bu arada bana bu yolculuğu salık veren Turan Ali Çağlar dosta da bin selam…
 
 
 
 
 
 

Siz de fikrinizi söyleyin!