Biyografi,  Deneme,  Güncel - Aktüalite,  Siyaset,  Tarih,  Tartışma,  Toplum

Ermeni Soykırım Yalanına Karşı Eylem

Osmanlı döneminde, 1915-1918 sürecinde, Türklerin Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da Ermenileri soykırımına uğrattıkları iddia edilmektedir.

Bu iddiayı Ermenistan’daki Ermenilerin yanında, Amerika ve Avrupa ülkelerine dağılmış, Diaspora denilen Ermeniler yapmaktadır.

Soykırım demek, bir milletin tümden yok edilmesi için uygulanan planlı, programlı kanlı eylem demektir.
Anadolu’da bir Ermeni soykırımı yaşanmamıştır. Türklerle Ermeniler bir birlerine girmişler, her iki taraftan çok kişi ölmüştür. Ancak ortada bir soykırım yoktur.

Türklerin soykırım yaptığını iddia edenler ortaya tek bir tarihi belge koyamamışladır.
Gerçek bu olduğu halde, kendi kendilerini “aydın” diye nitelendiren bazı kişiler, 14 Aralık 2008 tarihinde bir bildiri yayınlayarak şunları yazdılar:

“1913’te Osmanlı Ermenilerinin maruz kaldığı Büyük Felaket’e duyarsız kalınmasını, bunun inkâr edilmesini vicdanımız kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum.”

Soykırım nedeniyle Ermenilerde özür dileyen “aydınların” bazıları şunlardı:

Akademisyenler: Prof. Dr. Ahmet İnsel, Prof. Dr. Baskın Oran, Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu, Prof. Dr. Halil Berktay, Prof. Dr. Murat Belge, Prof. Dr. Atilla Yayla, Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, Prof. Dr. Cemil Koçak.
Sivil Toplum Örgütü Yöneticileri: Ömer Faruk Gergerlioğlu, Fikret Toksöz, Orhan Silier, Yavuz Önen, Av. Yusuf Alataş, Av. Hüsnü Öndül, Feray Salman.

Yazarlar, Gazeteciler: Ali Bayramoğlu, Adalet Ağaoğlu, Cengiz Çandar, Bekir Coşkun, Mine Kırıkkanat, Şahin Alpay, Fikret Başkaya, Oral Çalışlar, Tarhan Erdem, Enis Batur, Murathan Mungan, Ertuğrul Kürkçü, Nadire Mater, Oya Baydar, Semih Poroy, Perihan Mağden, Yasemin Çongar, Hadi Uluengin, İpek Çalışlar, Hasan Cemal, Alper Görmüş, Piyale Marda, Cezmi Ersöz, Kemal Göktaş, Şirin Tekeli, Soli Özel, Şükrü Erbaş, Sungur Savran, Ali Kazancıgil, Derya Sazak, Neşe Düzel, Rasim Ozan Kütahyalı, Umut Özkırımlı, Alev Er, Sibel Özbudun.
Sanatçılar: Lale Mansur, Hale Soygazi, Şanar Yurdatapan, Halil Ergün, Deniz Türkali, Derya Alabora, Ferhat Tunç, Ümit Güney, Vedat Yıldırım, Selçuk Demirel, Yasemin Göksu. Yücel Erten.

Siyasetçiler: Akın Birdal, Ufuk Uras, Şerafettin Elçi, Cem Özdemir, Dr Ziya Ekinci, Ziya Halis, Sırrı Sakık, Ahmet Çakmak.

Değerli Dostlar,
Yukarıda bazılarının adları yazılı çok sayıda “aydın”, Türklerin soykırım yaptığını kabul ederek Ermenilerden özür dilerken, bakın İZMİR’de neler oluyordu.

İZMİR SKY TV’de yaptığı programlarda, gazetelerde yayınlanan makalelerinde İnşaat Yüksek Mühendisi ORHAN AYBER; çok önemli konuların başında, Sözde Ermeni Soykırım iddialarını da belgelere dayanarak irdeliyordu. Ancak, bir süre sonra Orhan AYBER bunlarla yetinmedi, sahaya inmeye, eylem yapmaya karar verdi.

• 5 Şubat 1941, Manisa doğumlu olan Orhan AYBER, 1973-1985 sürecinde, yani 12 yıl İzmir İnşaat Mühendisleri Odası Başkanlığını yapmış olduğu için yalnız İzmir’de değil, başta Manisa olmak üzere çevre illerde de çok iyi tanınıyor, sevilip sayılıyordu. İşte, bu büyük potansiyelini kullanan Orhan AYBER, tüm hemşerilerini meydanlara inmeye davet etti. Coşkuyla karşılandı.
• Ermeni Soykırım Yalanlarına karşı Orhan AYBER’in yaptığı plan şuydu: Duyarlı yurttaşlar Bostanlı, Atakent’te toplanacak, ellerinde bayraklar ve pankartlar Şehit Diplomatlar Anıtı’na kadar yürüyeceklerdi. Bu anıt, Ermeni terör örgütü Asala tarafından Amerika ve Avrupa’da öldürülen diplomat ve elçilik görevlileri anısına Karşıyaka Belediyesi tarafından yaptırılmıştı. Bu anıtın önünde, kurulu sahnede, konuşmalar yapılacaktı. TV kanalları, gazeteler ve kentin önde gelen yöneticileri buraya davet edilecekti.
Orhan AYBER, bu planını 2002 yılından 2015 yılına kadar, her yılın 24 Nisan günü, hiç aksatmadan gerçekleştirdi.
• İzmir Tüyap Kitap Fuarı, her yılın Nisan ayının ikinci yarısında yapılmaktaydı. Ben bu fuarlara ilk kez 2010 yılında katıldım, okurlarımla buluşup sohbet ederek kitaplarımı imzaladığım bu etkinliği 2019 yılına kadar sürdürdüm. İşte, kitap fuarı nedeniyle bulunduğum İzmir’de, Orhan AYBER’in düzenlediği etkinliğe ilk kez 24 Nisan 2011, Pazar günü katıldım. Ondan sonra her yıl yapılan bu etkinliklerle ilgili izlenimlerimi not ettim.
• Not Defterimden okuyorum: 24 Nisan 2013, Çarşamba. Bostanlı Atakent’te toplandık. En az 400 kişiydik. Orhan AYBER’in öncülüğünde yürüyüş başladı. Ellerde bayraklarımız, pankartlar vardı. Zaman zaman marşlar söyleyerek, sloganlar atarak konvoy yürüyordu. Ana caddenin her iki yanında kaldırma dizilmiş yurttaşlar ve yüksek apartmanın balkonlarına, pencerelerine çıkmış olanlar, alkışlayarak konvoya destek oluyordu. Yürüyüştekilerin sık sık attığı şu slogan çok anlamlıydı: “SOYKIRIM YAPMADIK, VATANIMIZI SAVUNDUK”. Bu slogan şu tarihi gerçeğin yankısıydı: Türkler, 1915-1918 sürecinde, vatanlarını işgale gelmiş İngilizlerle Çanakkale’de boğuşuyordu! Çanakkale’de vatanını savunan Türkleri, aynı süreçte Ermeni soykırımı yapmakla suçlamak akla ve vicdana sığmıyordu! Yürüyüşümüz, Şehit Diplomatlar Anıtı yakınında durdu. Daha önceden sahne düzeni yapılmış Anıt’ın çevresini doldurduk. Sahneye ilk çıkan Orhan AYBER, Ermeni Soykırım iddiasının nasıl bir yalan olduğunu tarihi olaylardan örnekler sayarak anlattı. Daha sonra sahneye, Azerbaycan’dan gelmiş Gazi Şamil Sabıroğlu çıktı. Coşkulu bir konuşma yaptı. Hemen ondan sonra, Manisa’da kurulu Uluslararası Azerbaycan Medeniyet Dil Tarih Kültür Araştırma Merkezi adına, Azerbaycanlı Seyfettin Ayakyay çıktı. Uzunca, ama duygulu bir konuşma yaptı. Daha sonra sahneye diğer konuklardan çıkıp konuşma yapanlar oldu. Tüm bu yaşananlar toplantıya gelmiş TV kameraları ve gazeteciler tarafından kaydedildi. Etkinlik bittikten sonra Orhan AYBER, Azerbaycanlı konukları ağırlamak üzere, aralarında benim de bulunduğum 15-20 kişiyi öğle yemeğine götürdü. Lokantada konuşurken Orhan AYBER, bundan önceki etkinlilerde çok sayıda amiral ve diplomatın da gelip konuşma yapmış olduğunu anlattı.
• Şu nokta önemli: Orhan AYBER, bu etkinlikler için hiçbir kurum, kuruluş ve kişiden parasal destek almamıştı. 15-20 kişiyle birlikte yenilen öğle yemeğinin faturasını da Orhan AYBER kendi cebinden ödedi.
• 2015 yılında Orhan AYBER, idrar yollarıyla ilgili çok ciddi bir hastalığa yakalandı. Hastaneye yattı. Ameliyat oldu. Bu nedenle, 2015 yılından sonra eylemlerini sürdüremedi. Bu görevi, Avukat Kevser Külahçıoğlu’na devretti.

Değerli Dostlar,
Bu yazımın başında, Ermenilerden Özür Dileyenlerden bazılarının adlarını verdim. Bu kişiler kendilerini “aydın” olarak görüyorlardı!

Sormadan edemeyeceğim:
Tarihi gerçeklerle bağdaşmayan bir soykırım iddiasıyla Ermenilerden özür dileyen o kişiler mi “aydın” yoksa, İZMİR’in meydanlarında, halkın önünde, halkla beraber, hiç aksatmadan 14 yıl, Ermeni Soykırım Yalanlarına karşı çıkan, yalancılara meydan okuyan, Orhan AYBER mi gerçek bir “TÜRK AYDINI” ?

Yılmaz Dikbaş
23 Nisan 2021, Cuma
0532 233 31 52

Bir yorum

  • Hayati Sarnık

    Yılmaz bey çok anlamlı bir yazı.Teşekkürler.Ermeni tehciri hk.bir çok yerde aklandık diye haberler yapılıyor.Madem öyle belgeler var , o belgeleri iyi kurulmuş bir kurul ile toparlansa , her zaman çıkarılan bu temcit pilavını yok etmek çok mu zor.Bir çok ülkede bu belgelerin olduğu biliniyor.Gerekirse dış ülkelerden ve Ermenistan hğkümetinden de katılımcı ve prof.lar çağırmak çok zormu?Bu işin özü belli.Amaç sadece SIYASİ ve Para meselesi.Tabii en başta bizim hükümetlerin öncelik le kurul kurulması için önderlik etmesi şart.Aciz siyasetçilerin elinde oyuncak oluyoruz.

Siz de fikrinizi söyleyin!