Deneme,  Güncel - Aktüalite,  Siyaset,  Tarih,  Tartışma,  Toplum

Bizler Kendi Zihniyetimizin Dışına Çıkmayı Amaçlamalıyız

‘’Toplum sadece doğruluk ya da iyi yaşam görüşü etrafında değil, tüm yurttaşlar tarafından özgürce kabul edilen ve onların potansiyel olarak birbirinden farklı amaçlarına ulaşmalarını sağlayan kurumsal çerçeve üzerinde düzenlenmelidir.’’ *

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere bıraktığı ülke; ulus temelli, çağcıl dünyaya yürümekteydi. Kurtuluş Savaşı’nın ardından başlattığı gelişme atılımını, tarım ve o günün koşullarında ivedilikle gereksinim duyulan sanayi ürünleriydi.

Bez, kaput, ayakkabı, cam, şeker, nişasta, un.

Uçak fabrikası, tank üretim tesisi, asker için mühimmat, lokomotif, vagon.

Sıtma, trahom, şark çıbanı, verem salgınına karşı ivedilikli alan araştırması yapılarak gereken önlemlerin alınması.

Halkın inançlarına, ibadetlerine göre cami vb. alanlar düzenlenmesi.

Eğitim ve Öğretim alanında yeni yazının; ‘’abc’’nin toplumun en alt düzeyden en üst düzeye dek, ussal bir yaklaşımla geleceğe adımlar ivedilikle atıldı.

1938 yılına kadar sıkı, denetimli, fanteziden uzak bir düzenleme ile Cumhuriyet temellerini sağlamlaştırdı… Yüce önderimizin vefatının ardından devrimlerin, gereksinime dayalı üretimden kısmen vazgeçildi.

Bu yazıda tarihi şahsiyetleri irdeleyip, yargılama amacı taşımadığımdan bu konuyu Sosyologlar ve Tarihçilere bırakıyorum.

‘’Karanlıkta kimse bakamıyorsa gerçeklik sonrası tuhaflığa yalancı bacak gönderir. Sabahla birlikte gerçeklik daha önceden olduğu gibi (hatta daha çok) düzgün ve basınçsın görülür.’’ **

Hayalleri olan, uluslararası saygınlığa ermiş güzel bir ülkenin onurlu, istençleri yüksek yurttaşları iken bir din-tekke aldatmacasının ardında sürüklenen kullar konumuna indirgendik.

‘’Ben liberallerin bizim toplumumuzu, bağlılığın kendisinin yeteri kadar ahlak olduğuna ve bağlılığın artık tarih dışı yardıma ihtiyaç duymadığına nasıl inandırabileceklerini açıklamayı umut ediyorum. Ben, onların kendilerini sorumsuzluktan temizleyerek, toplumumuzu ahlak yararlarından değil, sadece geleneklerinden sorumlu olduğuna ikna etmeye çalıştıklarını düşünüyorum.’’ ***

AKP iktidara geldiğinde, devleti yönetecek kadrolardan yoksundu. O günkü adıyla Gülen hareketi, 12 Eylül Faşist Askeri Cuntasının da ona sağladığı olanakla kademe kademe devlete sızmıştı. Kökeni de Süleymancılar olarak adlandırılan Tarikatın içinden çıkmıştı.

Süleymancılar liberal İslam, ticaret anlayışı mensupları olarak görülüyordu.

Gülen hareketi (daha sonra ki adlandırmayla terör örgütü) bıyık dışında, çağdaş görüntüler veren, kent burjuvazisi içinde parasal güce iye, ortama göre viskisini içen, namaz kılan, oruç tutan (bir kesimi de tutmuyordu.) bireyler birlikteliğiydi.

Yapı mensuplarının neredeyse tamamı lise ve üniversite mezunu, yabancı dil bilen, batıyı, özellikle Amerika’yı bilen, onlarla aynı yatakta cinsellik ve fantezi yaşayan bu kişiler Başbakan Tayyip Erdoğan’ın çevresinde tuttular, hızla da yükseldiler.

AKP Hükümeti, badem bıyıklı, betona dayalı gelişimin; Ulus devletten koparak Neo Liberal aşamaya cemaatin öncülüğünde yürüdü. Zaten, partinin kuruluşu da bilinmezi çoklu bir denklem gibiydi.

Bir şiir okudu, hüküm giydi, bütün Türkiye onu tanıdı; birkaç ay sonra da tahliye oldu: Kahraman bir önder olarak parti kurdu!

‘’Kanlı mı olacak kansız mı olacak bu değişim?’’ diyen, Necmettin Erbakan’ın talebeleri onu bir kenara iterek iktidar oldular.

Sözcüklere banyo yaptırmadan, kutsal yürüyüşlerinde iç çatışmalar yaşamaya başladı iktidar cemaatle!

Bir süre sonra da darbe girişimi gibi bir saldırı oldu. ATATÜRKÇÜ askerler bu iç savaşa yol açacak ayaklanmayı bastırdı.

Kısa bir süre sonra, darbeyi bastıran üst rütbeli Kemalist dünya görüşüne iye askerler askeri şurada emekli edildi…

21.Yüzyılda adı siyasi literatürde olmayan (Türk tipi başkanlık sistemi) bir biçimde yönetilen kullar cemaatine dönüştürüldük.

Son tümcem: ‘’Birçok sorumluluk hayallerde, geleneğin başkalaşımları kişisel fantezilerle başlar.’’ ****

Kaynaklar:

* Richard Porty, Pragmatizm ve Politik Liberalizm/ Michael Bacon

** John Dassey, Theory of Valuation

*** Vladimir Nabokov, Nagel, The View From Nowhere

**** Porty, objectivity, relativism and Truth (Marbella/ İspanya)

Siz de fikrinizi söyleyin!