Çocuk Gündemi,  Deneme,  Toplum

Benim Kırmızı Bisikletim

Benim sevgili babam Almanya’da  beş yıl işçi olarak çalıştı, inşaat sektöründeydi, 9 ay çalışır, 3 ay kışın bizimle olurdu.

Gelişini beklemek çok heyecanlıydı, onu çok özlerdik ama valizini açmasını daha da heyecanla beklerdik, oyuncak bebek, çikolata  giysiler… Ama en unutamadığım, bütün gece babamı bekleyip sonunda uykuya yenik düştüğümüzde, sabah babamı evde bulduğum gündü, odamda kırmızı bir bisiklet beni bekliyordu. Hemen bahçede bana kullanmayı öğretti, babam ve o zaman güvenli olan sokaklarda bisiklet kullanmaya başladım.

Bisiklet özgürlüktür, mutluluktur, kanatlanmak, uçmaktır. Yıllarca o güzel kırmızı bisikletimle sokaklardaydım, benden sonra kardeşlerim de bu bisikleti kullandı. Aradan yıllar geçti, nerede bisiklete binen bir çocuk görsem o yılları hatırlarım. Onların mutlu yüzleri beni çocukluğuma götürür.

Geçenlerde ikinci el bir kırmızı bisiklet aldım, benimkine çok benziyor, dizlerim titreyerek bindim, birkaç kırık hikayem var, düşmekten korkuyorum, üstelik artık yollar çok kalabalık. İlk bir kaç seferde o kadar titredim ki çok yorucu oldu.

Ama ne derler bilirsiniz, bisiklet kullanmak unutulmaz, zaman geçtikçe korkularım geçti ve rahatladım. Şimdi haftada 3-4 gün bisiklet kullanıyorum, o eski mutluluğu ve özgürlüğü yine yaşıyorum. Sanki o ilk güzel bisikletime bindiğim günler geri döndü, burnumda eski sokakların kokusu, güneş sanki farklı parlardı, içimdeki gaileler farklı.

Tavsiye ederim, insanların az olduğu yerlerde bol bol yürüyün ama mümkünse bisiklet kullanın, doğada olmak , hele bu uzun süren corona günlerinden sonra  çok iyi gelecektir, hem eklemlerinize, hem tüm vücudunuza, hem ruhunuza…

Siz de fikrinizi söyleyin!