Din

Atatürk Ve Din (3)

İslam çetelerinin teşekkülünde ise hiçbir vakit siyasi bir mahiyet ortaya çıkmamışür. Mütarekeden sonra Devletçe iki defa ilan edilmiş olan affa birçok İslam asker firarisi ve bir kısım İslam eşkiyası dahil olduğu sırada Rum eşkıyasından 20 kadar ismi bilinen kişiler aman dilemişlerdir. (1)

Bütün İslam dünyasının iki gözbebeği olan Türk ve Arap milletlerinin ayrılık yüzünden ayrı ayrı zaafa düşmesi, Muhammet ümmeti içirı şanlı bir halde elele vererek Muhammet ümmetinin hürriyet ve istiklallyeti uğrunda mücahede eylemek, bizler için farz-ı ayındır. Unsurların saflığını ve geleneklerini koruma ile Hilafetin kutsal makamı etrafında toplanarak kâfirlerin esaretinden yakayı kurtarmaya yönelen mücehadatınızda asil zatınızla beraber olduğumu arzederim. (2)

Yüce saltanat makamı ve hilafetin ve yüce milletlerinin hayatımın son noktasına kadar her zaman koruyucu ve sadık bir bireyi gibi kalacağımı, en yüksek bir bağlılıkla arz eder ve söz veririm. (3)

En son olarak niyazım şudur ki, istekleri gerçekleştiren Allah Hazretleri, sevgili bağışlayıcıya saygıyla, bu kutsal vatanın sahibi ve savunucusu ve Ahmediye’nin yüce buyruğuyla kıyamet gününe kadar sadık bekçisi olan temiz milletimizi ve saltanat makamı ve yüce hilafeti korumak ve kutşalatımızı düşünmekle yükümlü olan heyetimizi başarılı kılsın!.. Amin. (4)

Bu birleştirici kurtuluş toplantımız sona ererken, istekleri gerçekleştiren Allah Hazretlerinden doğru yolu göstermesini ve şanlı Peygamberimizin, ruhunun bütün üstünlüklerinden, bereketinden bağışlaması, dileğiyle, vatan ve milletimize ve sonsuz devletimize mutlu gelecekler dilerim. (5)

Saltanatın başkenti ve hilafet merkezinin, hükümdar saraylarina kadar boğucu bir biçimde işgal edilmesiyle, devletin can evinde yabancı tekeli ve baskısı kuruldu ve bütün bu haklarımızı yok eden girişimlere karşı merkezi hükümet, ihtimal ki tarihte eşi görülmemiş bir biçimde tahammül etti ve daima zayıf ve âciz bir konumda kaldı. İşte bu durum milletimizi şiddetli bir uyanışa yöneltti. (6)

Harbiye Nazın Cemal Paşa Hazretlerine: Bütün anlamıyla saltanatın başkenti ve hilafetimiz, şu anda kuşatmada olup egemenliğimiz burada manen, fiilen geçerli değildir. (7)

Mukaddesatını kurtarma gayesiyle çırpınan bütün millet, işbu kararlılık ve mücadele yolunda her türlü güçlükleri, ne olursa olsun ve kesin olarak kırıp süpürecektir. (8)

Saltanat makamı aynı zamanda hilafet makamı olduğu için, padişahımız, islam topluluğunun da başkanıdır. Mücadelemizin birinci gayesi ise saltanat ve hilafet makamlarının ayrılmasını amaçlayan düşmanlarımıza, milli iradenin buna uygun olmadığını göstermek ve, bu kutsal makamları, yabancıların esaretinden kurtararak, padişahın yetkisini, düşmanın tehdit ve zorundan serbest kılmaktır. (9)

Yabancıların en çok korktukları, olağanüstü ürktükleri İslamiyet siyasetinin açıkça ifadesinden mümkün olduğu kadar kaçınmaya kendimizi zorunlu gördük. Fakat maddi ve manevi kuvvetler karşısında, bütün dünya ve Hıristiyan siyasetinin en şiddetli (hırslarla)* Haçlılar Savaşı yapmasına karşı, sınır dışında bize arka çıkacak, bir dayanak noktası oluşturacak kuvvetleri düşünmek zorunluluğu da pek tabii idi. İşte dışarıda ifade etmemekle beraber hakikatte bu dayanak noktasını aramaktan geri durmadık. Elbette esenlik ve kurtuluş için (başvurduğumuz biricik kaynak),* İslam âleminin kuvvetleri olmuştu. (10)

Kaynaklar:

1-21 Mayıs 1919 ‘ Belgelerle Türk Tarihi, sayı. 14, Kasım 1968, s.6-7’den aktaran: Sadi Borak, Atatürk’ün Resmi Yayınlara Girmemiş Söylev Demeç Yazışma ve Söyleşileri, Kaynak Yayınlan, 2. Basım, İstanbul, Şubat 1997, s.319.

2-16 Haziran 1919 Irak Şeyhülmeşayihi Uceymi Paşa Hazretlerine, Aktaran: Sadi Borak, Atatürk’ün Resmi Yayınlara Girmemiş Söylev Demeç Yazışma ve Söyleşileri, Kaynak Yayınlan, 2. Basım, istanbul, Şubat 1997, s.324.

3-Kulları Mustafa Kemal 8-9 Temmuz 1919 Hükümdar Hazretlerinin Saray Dairesi Yüksek Başkâtipliği Aracılığıyla Padişah Hazretinin Katına telgraf, ASD,* c.I, s.29.

4-23 Temmuz 1919 “Erzurum Kpngresi’ni Açarken”, ASD, c.I, s.7. * Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Yayım. Bundan sonra “ASD” olarak belirtilecektir. (Y.N.)

5- 7 Ağustos 1919 “Erzurum Kongresi’ni Kaparken”, ASD, c.I, s.7.

6-4 Eylül 1919 “Sivas Kongresi’ni Açarken”, ASD, c.I, s.8.

7-29 Ekim 1919 Sivas, ASD, c.I, s.45.

8-1919 Nutuk, c.III, s.930.

9-24 Nisan 1920 ASD, c.I, s.62.

10-24 Nisan 1920 TBMM Gizli Celse Zabıtları, c.I, s.2.

Siz de fikrinizi söyleyin!