Deneme,  Mitoloji,  Tarih,  Tartışma,  Toplum

Adalet kişisel bir sorun mudur, yoksa toplumsal mı? (1)

Adalet, adı belirlendiğinden beri çözülememiş ikilemler içerir.

Justitia, adalet tanrıçasıdır. Görselde olduğu gibi bir elinde terazi diğerinde kılıç vardır ve gözleri bantla kapatılmıştır.

Justitia Antik Roma mitolojisinde eşitleyici adaleti temsil ederken ve bu nedenle temsil ve doğada Aequitas (=eşitlik) ile yakından ilişkili olsa da, Augustus döneminden beri Roma yorumunda adalet, Yunan mitolojik tiplemeleri olan Dike ve Themis ile karıştırılmıştır.

Mitolojiye göre Themis (terazi sembolü), geleneksel, ilahi düzen yoluyla var olan adaleti temsil ederken, Dike (kılıç sembolü) ise cezalandırıcı, intikam alma adaletini somutlaştırır.

Bu ikinci atıf (Dike), Hristiyan Orta Çağlarında ve sanat ve edebiyatta Justitia’nın cezai adalet veya hukuk sistemi anlamına evrilerek modern zamanı da etkilemiştir.

Gelelim adalet teriminin içindeki çelişkilere. Bunları Justitia’nın sembolleri ile açıklayabiliriz:

 Gözü bağlı Justitia:

Olumlu yorum: Kişinin soyuna, makamına, varlığına ve sosyal konumuna bakmaksızın herkese aynı adalet uygulanmalı.
Olumsuz yorum: Gerçeklere karşı kör olmak, gerçeği görmeden veya gerçeğe aykırı adalet sağlamak anlamına gelebilir. Bu olumsuzluk olumlu yorumdaki erdemin kaçınılmaz bir parçasıdır.

Justitia nın elindeki Terazi:

Sadece maddi ölçülebilen, para, mal, ürün, arazi gibi değerlerin ihlali ya iade veya tazmin edilebilir. Adalet terazisi dengeyi bulabilir.
Manevi değerler, yani her türlü özgürlükler adaletin keşfedildiği çağlardan bugüne kadar toplum sınıflarına göre belirleniyor. Kanunlar bu hakların eşitliğini kesin ifade etse bile uygulaması eşit olamıyor. Bu hakların ihlalinde maddi tazmin öngörüyor, ancak gerçek tazmin mümkün değil. Hayat, sağlık, itibar ve özgürlük geri verilemiyor. Fail varlıksız ise tazmin hiç çare olamıyor. Kör eden göz bağı teraziyi etkiliyor.
Çare kolay: Cezalandıran adalet.

Justitia’nın elindeki kılıç sembolü

Bugün bilindiği ve kanıtlandığı gibi cezalar ne suçtan caydırıyor ne de onu önlüyor. Suç sayısı azalmıyor. Kılıç failin gövdesini kesiyor ama suçun önünü kesemiyor. Çoğu zaman cezalar hiç uygulanmıyor veya sadece hafifletilmiş uygulanıyor, çünkü cezanın infazı ve icrası çok pahalı. Almanya’da bir cezaevi mahkûmunun günlük masrafı 250 EURO.
Netice: Justitia’nın kör kalması daha ucuz.

Cevap İlkay Hanım: Terazi ve Kılıç şahsi sorun, körlük toplumsal sorun.

Yazımın sonundaki Twitter zincirimde telgraf tarzında belirttiğim adalet/hukuk düzeninin içinde çözülememiş ve hatta hukuken resmileştirilmiş, yani kabul edilmiş çelişkiler, göz yumulmuş eşitsizlikler var. Bu gerçek ve anlayış Roma Hukuk Düzeni üzerine kurulmuş bütün adalet sistemleri için geçerlidir. Yani Avrupa ve Amerika’daki tüm Hristiyan devletler için geçerlidir. Roma İmparatorluğunun merkezinde gelişen ve büyüyen Hristiyanlık Roma Hukukunun değer tablosunu belirlemiştir. Yahudi, Hristiyan ve İslami hukuk düzenleri benzer değer tablolar üzerine kurulmuş olsa bile, tarih ilerledikçe farkları büyümüştür.

1964 İstanbul doğumlu. 1972 den bugüne kadar Düsseldorf, Almanya ikametli. Köln Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, 2 yetişkin kız çocuğu babası. 12 yıl Avukatlıktan sonra mesleğini bırakmış, her konuda meraklı, araştırmacı, analist ve okumasını seven rahat ve huzurlu bir insan.

Siz de fikrinizi söyleyin!