Güncel - Aktüalite,  Tarih

Çanakkale Zaferinin Önemi

Türkiye’de en az 2000 (iki bin) gazeteci, yazar, çizer, editör, genel yayın yönetmeni ve televizyon programcısı, AB’den hibe aldılar.
Hibe, karşılıksız para demektir.
Kim kime karşılıksız para verir?
Ben bunlara, AB’nin hibe vererek iğfal ettiği gazeteciler, adını verdim, “İĞFAL” adlı kitabımda bunları ayrıntılı olarak anlattım.
İşte bu, AB hibeleriyle iğfal edilmiş gazetecilerden biri, Mehmet Altan, “Çanakkale Savaşı gerekli miydi?” başlıklı yazısında şöyle demişti:

“Ve dün biz bundan doksan altı yıl önce kendi kendimize yarattığımız ve o dönemin en parlak insanlarını yok ettiğimiz ‘Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünü idrak eyledik…”

Tüm İngiliz tarih kitapları, Çanakkale saldırısının tasarımcısı ve Majesteleri Kraliçe’nin onaylamasıyla uygulayıcısının, görkemli Britanya İmparatorluğu’nun kibirli Bahriye Bakanı Winston Churchill olduğunu yazıyor, ateşli geçen savaş kabinesinin toplantı tutanakları devletin resmi belgeleri arasında duruyor.

Ama Mehmet Altan, Çanakkale Savaşını kendi kendimize yarattığımızı yazıyor!

Sakın ola Mehmet Altan’a; namussuz, şerefsiz, alçak, yalancı, sahtekâr gibi sözcüklerle yüklenmeye kalkışmayınız!

Bu hem doğru olmaz hem de gerçeği görmenizi perdeler.

Gerçek şu: Mehmet Altan, görev adamıdır. Nasıl Pentagon’un yatağa attığı gazeteciler görev yapmışlarsa, AB hibeleriyle iğfal edilmiş Mehmet Altan da kendisine verilen, Türk tarihini çarpıtmak ve Mustafa Kemal Atatürk’ü değersizleştirmek görevini yerine getirmiştir.

Yine aynı yazıda, AB’nin iğfal ettiği Mehmet Altan şunu söylüyordu:

“Zaten Çanakkale savaşlarında komutan Alman Liman von Sanders, yardımcıları Vehip Paşa, Cevat Paşa, Esat Paşa’lardı… Miralay Mustafa Kemal Bey, komuta kademesinde ancak 34. sıradaydı…”

Çanakkale Savaşının tasarımcısı görkemli Britanya İmparatorluğu’nun kibirli Bahriye Bakanı Winston Churchill, tam 21 yerinde Mustafa Kemal’den söz ettiği, toplam 1668 sayfalık üç cilt, “The Great War” adlı kitabının 659. sayfasında şöyle yazıyor:

“At the head of the 19th. Division there stood in this strange story, a Man of Destiny, Mustapha Kemal Bey”

Türkçesi:
“Bu garip öyküde, 19. Tümenin başında, Geleceği Yazan Adam, Mustafa Kemal Bey bulunuyordu”

Churchill’in toplam 1668 sayfalık üç cilt “Büyük Savaş” kitabında Alman General Liman von Sanders’in adı sadece 6 kez geçiyor, komuta kademesinde Mustafa Kemal’den çok üstlerde bulunan Vehip Paşa, Cevat Paşa ve Esat Paşa’ların esamisi bile okunmuyor!

Hiç komuta kademesinde 34. sırada bulunan bir subay, Tümen komutanı olur mu?

Peki, Churchill, sözü edilecek 33 komutan varken neden tutmuş da 34. sıradaki Mustafa Kemal’i öne çıkarmış? Hem de o çok kibirli Churchill’in Mustafa Kemal’i tanımlarken kullandığı deyime bir bakar mısınız: Man of Destiny, Geleceği Yazan Adam!

Biliyorum, komik olacak ama sorayım.

Siz Çanakkale Savaşının tasarımcısı, görkemli Britanya İmparatorluğu’nun Bahriye Bakanı Winston Churchill’in kendi yazdığı tarih kitabındaki sözlerine mi inanacaksınız, yoksa AB’nin iğfal ettiği Mehmet Altan’a mı?

AB hibeleriyle iğfal edilmiş gazetecilere inanabilir miyiz?

Bu gerçeği bıkmadan, usanmadan ve yılmadan halkımıza duyurmak, anlatmak birinci derecede görevimizdir.



Değerli Dostlar,

Bundan 107 yıl önce İngilizler Çanakkale Boğazı’ndan geçemedi!

Yarbay Mustafa Kemal ve çoğu çok genç Türk askerleri İngilizlere geçit vermedi!

Çanakkale Geçilmez deyimi tarihe geçti.

Ancak öykünün devamı var!

13 Kasım 1918’de İngiliz savaş gemileri Çanakkale’yi geçip İstanbul’a vardılar, Padişah Vahdettin’in Dolmabahçe sarayı karşısında demir attılar!

Çanakkale geçilmişti! Bugün. Çanakkale Zaferinin 107. yılını kutlarken, 104 yıl önceki yenilginin de neden ve sonuçlarını çok iyi öğrenip dersler çıkarmamız gerekmiyor mu?

Yılmaz Dikbaş
18 Mart 2022, Cuma

Not: Bana (0532 233 31 52) telefon numaramdan ya da ( https://www.facebook.com/profile.php?id=752769074 ) Facebook hesabımdan ulaşabilirsiniz.

Siz de fikrinizi söyleyin!