Ekonomi,  Güncel - Aktüalite,  Siyaset,  Tartışma,  Toplum

Bitcoin

1980 yılında Bursa’da İpekiş A.Ş’nin Genel Müdür Yardımcısıydım.
Süleyman Demirel Başbakan, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden arkadaşı Turgut Özal Başbakanlık Müsteşarı ve Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşar Yardımcısıydı.
Süleyman Demirel, Türkiye’nin ekonomi yönetimini Turgut Özal’a bırakmıştı.
Süleyman Demirel hükümeti, 24 Ocak 1980’de “Serbest Piyasa Ekonomisine” geçişi başlatan bir dizi kökten kararlar aldı.
Doları 48 TL’den 70 TL’ye çıkararak TL’nin değerini yüzde 47 oranında düşüren “24 Ocak Kararlarının” mimarı, ABD’nin en sadık uşağı ve IMF’nin gönüllü ajanı Turgut Özal’dı.

İşte o günlerin koşullarında gündemin başına “BANKER KASTELLİ” adı gelip oturdu.
Gazetelerde, radyoda ve televizyonda bir biri ardına Banker Kastelli reklamları çıkıyordu.

Peki, kimdi bu Banker Kastelli ve ne işi yaparak ünlenmişti?

Gerçek adı Abidin Cevher Özden olan Banker Kastelli, 1933’de Trabzon Sürmeli ilçesi Kastel köyünde doğdu. İlkokulu burada okudu.
1949 yılında, henüz 16 yaşındayken, geleceğin ünlü aktörü Öztürk Serengil ve ünlü ressam Cemal Akyıldız ile beraber İstanbul’a gitti.

Banker Kastelli’nin bundan sonraki yaşamı şöyle gelişti:

• 10 Bankanın “Pazarlama Aracılık Hizmetlerini” yürütmeye başladı, bir yıl içinde yaklaşık 550 kişinin toplam 2,5 milyar dolarını yöneten kişi oldu.
Banker Kastelli A.Ş. adında kendi şirketini kurdu. Şirketine para yatıracaklara banka faizlerinin birkaç katı faiz ödeyeceğini, yıllık enflasyonun dört katı gelir kazandıracağını vaat etti. Orta sınıf halktan; öğretmen, doktor, avukat, mühendis, asker ve emeklilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı.
• Televizyonda verdiği reklamlarda şu ünlü oyuncular rol aldı: Cüneyt Arkın, Eşref Kolçak, Fikret Hakan, Ekrem Bora, İzzet Günay, Orhan Günşiray, Selma Güneri. Bu ünlü aktörler bir TV reklamında hep bir ağızdan şu sözleri seslendiriyorlardı:

“Ölçtüm biçtim hesap ettim.
Düşünüp taşınıp karar verdim,
İçim rahat çünkü kendime güvenli bir yol seçtim.
Siz de kendinize
Güvenli bir yol seçin
Rahat ve huzur içinde olun.
Banker Kastelli A.Ş.”


• Kastelli, asker ve sivil her tür törenin baş davetlisi olarak kabul gördü, Meclis başkanı tarafından resmi plakalı arabalarla ziyaret edildi.
• 1982 yılında, Orta Sınıf insanlardan topladığı paraları alıp İsviçre, Cenevre’ye kaçtı. İsviçre bankalarında 5 milyon İsviçre Frangı biriktirmişti.
• Büyük vurgunun ardından, dönemin Maliye Bakanı Kaya Erdem şu yorumu yaptı:

“Halkımız kumar oynayıp kaybetmiştir.”

• Türkiye’ye döndü, yakalandı, 37,5 yıl hapis istemiyle yargılandı. 255 gün hapis yattıktan sonra tahliye edildi ve ardından suçsuz bulunarak beraat etti.
• Yakalanmadan önce Banker Kastelli kendisini Lüks Nermin’e (dönemin genelev patronu) benzeterek, şu yorumu yapmıştı:

“Ben aracıyım. Komisyon alıyorum. Zampara (yani bankalar) ile orospu (yani yatırım yapanlar) birleşiyor. Ben parsayı topluyorum!”

Değerli Dostlar,

Hem İpekiş’teki hem de daha önce çalıştığım Sümerbank Merinos fabrikasındaki bazı mühendis ve memur arkadaşlar, Banker Kastelli’nin göz boyayan reklamlarıyla verdiği vaatlere inanmışlar, birikimlerini götürüp yatırmadan önce bana gelmişlerdi! Benim görüşümü öğrenmek istiyorlardı.
Banker Kastelli’nin insafsız bir tuzak kurduğunu, parasını aldığı kişileri dolandıracağını söyleyip sakın “Tek bir kuruşunuzu dahi kaptırmayınız!” diye uyardım. Saatlerce süren açıklamalarıma kuşkuyla bakıyorlardı! Sonunda onların önüne, yılarca önce Londra’da öğrencilik yıllarımda okumuş olduğun şu kitapla çıktım: “Do You Sincerely Want To Be Rich?”. Türkçesi: “Siz Gerçekten Zengin Olmak İstiyor musunuz?”. Bu kitapta, İstanbul doğumlu Amerikalı Yahudi banker Bernard Cornfeld’in Amerika’da binlerce kişiyi nasıl dolandırmış olduğu tüm ayrıntılarıyla anlatılıyordu.
Bernard Cornfeld, hisse senedi alıp satıyor, parasını kendisine getirip yatıranlara banka faizlerinin 4-5 katını kazandıracağı sözünü veriyordu.
Bernard Cornfeld, yatırımcılardan topladığı 2,5 milyar dolarla İsviçre’ye kaçtı. Göl kıyısındaki görkemli villasına yerleşti.
Bu anlattıklarımdan sonra, beni yakından tanıyan mühendis ve memur arkadaşlar Banker Kastelli’ye para yatırmaktan vazgeçtiler. Banker Kastelli’nin paraları toplayıp İsviçre’ye kaçtığı haberini duyduktan sonra bu arkadaşların toplu halde bana gelip nasıl teşekkür ettiklerini burada anlatacak değilim…

Peki, Banker Kastelli öyküsü nasıl son buldu?

Banker Kastelli olarak bilinen Abidin Cevher Özden, 2 Haziran 2008 günü; savcıya, avukatına, yakınlarına ve Yıldırım Demirören’e hitaben altı kısa not yazdıktan sonra tabancasının namlusunu ağzına soktu, tetiğe bastı. İntihar etmişti…

Şimdi gelelim günümüze.

Bir yatırım aracı olarak ortaya BİTCOİN denilen bir para çıkmıştır!
Dünyadaki 192 ülkenin her birinin Merkez Bankası vardır. Her devlet kendi parasını kendi Merkez Bankasında üretir.
Ama, Bitcoin’i üreten bir Merkez Bankası YOKTUR!

İşte, Bitcoin’in diğer önemli özellikleri:

BİTCOİN, gerçek adları bilinmeyen bir kişi ya da kişiler tarafından 2008’de icat edilmiş KRİPTO paradır!
Herhangi bir merkezin veya tek bir kişinin yönetimi, denetimi altında değildir. Bu nedenle, BİTCOİN sahipleri gelecekte bir olumsuzluk yaşarlarsa karşılarında tek bir sorumlu bile bulamayacaklardır!
• Bitcoin günümüz bankacılık sistemlerinin ve hükümet kontrolünün DIŞINDADIR!
• Bugüne kadar üretilmiş Bitcoin miktarı 18 milyon olup değeri toplam 1,2 milyar dolar düzeyindedir. Toplamda 21 milyon Bitcoin dolaşıma çıktıktan sonra bir daha Bitcoin üretilmeyecektir!
• Amerika ve Avrupa’da Bitcoin’in bir PONZİ oyunu olduğu söylenmektedir!
Peki, PONZİ Oyunu ne demektir?
PONZİ OYUNU; Yüksek kazanç getirecek bir ÜRETİM VARMIŞ GİBİ gösterip birikim sahiplerini sisteme katmayı amaçlayan ve ilk yatırım yapanlara ödemeleri yaptıktan sonra sisteme katılanların paralarını DOLANDIRAN bir sistemdir.

BİTCOİN HAKKINDA UZMAN GÖRÜŞLERİ

• Ekonomist John Quiggin şöyle demektedir: “Bitcoin en sonunda SIFIR değerine ulaşacaktır!” Ekonomist Kevin Dowd da aynı görüştedir.
• New York Üniversitesi’nde finans Profesörü David Yermack şunu söylüyor: “Bitcoin yakında DEĞERSİZ olacaktır!”
• Harvard Profesörü Steven Strauss “Hükümetlerin Bitcoin’i yasaklayacağı” görüşünü öne sürdü.
• Ünlü yabancı dergilerde Bitcoin’in bittiğine dair haberler çıkmaktadır: “Oyun Bitti!”, “Mezar Yolunda!”, “Küllüğe Gitti!”, “Başarısız Bir Proje”.
• Karaborsada Bitcoin ile çocuk pornosu, kiralık katil, silah ticareti yapılmaktadır.

ÇİFTLİK BANK OLAYI

Aslen Giresunlu, 31 Mayıs 1991 günü Bursa’da doğmuş “TOSUNCUK” olarak anılan Mehmet Aydın, ortaokul mezunuydu.
Henüz 25 yaşındayken “Çiftlik Bank” diye bir şirket kurdu. Bitcoin alış-verişiyle büyük kazanç sağladığını duyuruyor, parası olan herkesi şirketine yatırım yapmaya çağırıyordu. Yatırım yapacaklara yüzde 140’ kadar varan gelir vaat ediyordu.
Orta Sınıf insanları bu çağrıya inandı. 132 bin kişi Tosuncuk’a yatırım yaptı.
Tosuncuk Mehmet Aydın, Ocak 2018’de toplamış olduğu 1,5 milyar TL ile yurt dışına kaçtı.
Bitcoin yatırımcıları dolandırılmışlardı.
Yakalanıp Türkiye’ye getirilen, yargılanmak üzere tutuklanan Tosuncuk Mehmet Aydın, dört sayfalık yazılı bir savunma yaptı.
Bu savunmanın, herkesin çok önemli ders alması gereken bir bölümü şöyledir:

“Çiftlik Bank üyeleri içinde milletvekilleri, doktorlar, mühendisler, hakimler, savcılar, avukatlar, sayıları binleri bulan asker ve polisler, lisans ve yüksek lisans mezunu on binlerce insan vardı.
Benim ağzımdan çıkan her kelimenin doğruluğunu teyit edebilecek imkânı olan, devletin bilgi sitelerine doğrudan erişimi olan insanlar… Bu kadar kültürlü ve eğitimli, kanunlarımızı benden daha iyi bilen, kanunlarımızda açıkça yasaklanan, katılımcı olmanın bile suç sayıldığı piramit sisteme bunca insanı nasıl dahil etmiş olabilirim?
Ben her zaman devletin desteğini istedim. Açılışını yaptığım tesislere yerel yöneticileri ve devlet erkânını davet ettim.”

Değerli Dostlar,

1960’lı yılların İstanbul’unda ünlü dolandırıcı SÜLÜN OSMAN, İstanbul’un ünlü Galata Kulesi’ni birisine satmaktan(!) yakalandığında, karakolda şöyle ifade vermişti:

“Komiserim, bu memlekette Galata Kulesi’ni satın alacak eşek olduğu sürece ben bu kuleyi satarım, hiç kusura bakmayın!”

Değerli Dostlar,

Başöğretmenimiz Mustafa Kemal ATATÜRK, hepimize şu sarsıcı dersi vermişti:

“Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden rahat yaşamak isteyen toplumlar, önce haysiyetlerini sora hürriyetlerini ve daha sonra bağımsızlık ve geleceklerini kaybetmeye mahkûmdurlar.”

Değerli Dostlar,

Beyin gücü ve alın teriyle verilen EMEK en yüce değerdir.
Yaşamını beyin gücü, alın teri ile kazananlar, toplumun EN ONURLU ve EN ŞEREFLİ insanlarıdır.

Yılmaz Dikbaş
3 Aralık 2021, Cuma
0532 233 31 52

Siz de fikrinizi söyleyin!