Banka Reklamları

Bankalarımıza beyaz çoraplı, bade bıyıklı, şişko adamlar kayyum atandı. Bilgisi yetersiz ya da emirleri yerine getirecek kayyumları bankalara atanırken izlemiştik. Ülkemizde hayırlara vesile olarak görülen muhteremin arzusu her yerde emirdi.

Merkez Bankamıza değin neler okuduk, gelişmelerde neleri takip ettik ve şu anki boşaltılmış haliyle, çok borca sahip!

Ziraat Bankamız ziraate hizmet etmiyor artık. Çiftçi eskisi gibi destek görmüyor. Demirören’in ve birçok mimlenmiş insanların kayrıldığını hepimiz görüyoruz.

Halk Bankamızın, halka hizmet etmediğini Reza sayesinde dünya öğrendi. Meğer, nerelere paralar aktarılıyormuş; (dahası çok zengin olan hükümetimizin) Halk Bankası davasını kapatması için ABD’ye sunulan rüşvet ayrı dudak uçuklatmıştı.

Deniz Bank, Bank Asya ve nice diğer bankaların olayları ise; çok büyük zincirler örüntüsünde okuduk.

Bir dönem Akbank’tan para çekemedi insanlar.

Bir dönem de 65 yaş üstünün para çekmemesi için korona krizi fırsata çevrilmişti.

Ele geçirmek için türlü usulsüzlüklerle gözleri de İş Bankamızda!

Sahi, kaç hafta sonu döviz ucuzdan bankalardan satış yapmıştı; akabindeyse pazartesi yüksek döviz karşısında rakamları okurken anlamıştık ki birilerince TL değer kaybettiriliyordu!

Sahi, eskiden altınlarımız vardı. Sahi eskiden kefen parası diye sakladığımız yadigar miraslarımız vardı. Her düğünde herkesin en az takabildiği o çeyrekler nerelerde?

Bankalarsa, faizin en yüksek bu dönemlerinde vatandaşın gırtlağını tutarcasına enselerinde.

Dün açıklandı, Garanti Bankası’nda büyük gelişmeler oldu. Ne olacak tam satımı İspanya’nın bankasına bilmiyorum.

İnsanlar, bankalara olan güvenlerini yitirdiler. Haklılar da! Ben de eski güveni bulamıyorum. Yedek akçemize kadar el konulmuş milletin hakkı ortada! Örtülü ödenekler, kişilere göre özel muameleleri okumaksa apayrı ironik tabi (kendimce).

Toplumun büyük çoğunluğu fakirleştikçe, haliyle bankaya yatıracak para kalmıyor. Yaşamak içinse, birkaç banka kartıyla birlikte durumları idame etmeye çalışırken de yine bankaların avucunda buluyoruz kendimizi!

En çok reklamlar, bankaların! Bankaların hala reklama ayıracak paraları ve kanacağımızı arzuladıkları isimleri de kullanacak şekilde ikna güçleri de var.

Fakat bu sefaletle yaşayan halkın hem gücü yok, hem de yaşam ihtiyacı olan kazançlarından ayıracak ve arttıracak olsa ki güvenilir reklam insanları yüzünden; hesabından geri dönüş olmadığında suçlu kim olacak?

Eeee ne de olsa Türkiye’de batan bankaların da listesi var hem de uzun bir liste; Pamukbank, Sümerbank, Türkiye Ticaret Bankası, Esbank, Demirbank, Yurtbank ve nicesi…

Soruyorum bir örnekle;

Kerem Alışık, onca olaya rağmen Halk Bankası reklamında nasıl oynar?

Gülse Birsel, Kıvanç Tatlıtuğ, Engin Günaydın, Beyazıt Öztürk ve birçok hayranı olduğumuz çok değerli sanatçılarımızın banka reklamlarında yer almalarının ilerde kendilerince vicdan azabı, bizlerce ise güven kırıklığı yaratacak olaylar olması mümkün geliyor diye, naifçe hatırlatmak istiyorum. Hiçbiri fakir değil, hiçbiri muhtaç değil.

Yarın güvendiğim insanların reklamlarında oynadıkları bankalara yatırım yapsam, banka bir gecede yok olsa; sanatçılarımızın pişmanlık duymalarına ne lüzum var?

Reklamların karşısında aldıkları para ile bir gün istemeyecekleri sonuç sonunda, istemedikleri sonuç aldıkları paralardan daha pahalıya patlarsa ne olacak?

Eskiden çok değerli oyuncularımız reklam tekliflerini kabul etmezlerdi!

Peki güvenilir ve sevdiğimiz oyuncular yerine kimler banka reklamlarında rol almalı derseniz; Nagehan Alçı, Ebru Gündeş, Nihat Doğan, İbo, Orhan Gencebay ya da ne bileyim köprülerini yakmış diğer sanatçılar da olabilir; hatta arabesk bir toplulukla önde Seda Sayan sunarak vs…

Seyirci olarak arabesk sanatçılarımızı banka reklamlarında görmek istiyorum. Serdar Ortaç’ın yandaşlık yapmak yerine oynadığı reklamdan kumar borcunu ödese güzel olmaz mı?

Şener Şen ile güzel bir örnek bir davranış ileteyim.

Şener Şen’in rol aldığı birçok filminin yönetmenliğini yapan değerli yönetmenimiz Yavuz Turgul, Şener Şen için bir röportajında şöyle demişti; onun yerinde kim olsa çok zengin olurdu, çok teklif aldığı halde; topluma farkındalık yaratacak roller dışında hiçbir rolü kabul etmediğini iletmişti (özetle hatırlarımı ilettim, yoksa uzun ve daha detaylı bir söyleşti).

Geçen aylarda toplum, Şener Şen’in sağlık bakanlığı reklamında korona aşısına yönlendirdiği bir reklama baya ses yapıldı! Neden sağlık bakanlığının reklamında oynamış, falan filan bir sürü sosyal mecralarda lakırdı. Ama, onu anlamayanlar zamanla anlayacak ki o toplum için reklam rolünü kabul etti. Aşı olmayan nüfus ölüm yaymasın diye. Böylesi bir reklam olmalıydı! Değerli sanatçımıza nezdinizde çok teşekkür ederim. Rol aldığı filmler dahilinde diğer sanatçılarımıza örnek olması dileğiyle…

Son notum: Bonus saçla değil, zekası ve Boğaziçi mezun olduğuyla anılmalı bir aydınımız, der eksik kaldığım ve istemeden üzmek zorunda olduğum için bazı sanatçılarımızdan özür diliyorum.

Toplumcu gibi tweet yazan bazı aydınlarımız var. Tweet atmakla kimse duyarlı nitelendirilememeli varsa büyüklüğünüz; topluma ışık olacak fikirlerle hızla yükseğe çıkarmaya çalışın bizi, reklamınızı bırakın da biz yapalım.