-
Eski Güzeldi (2)
Geleceğe dönük ışıltılı hayallerinizin yerini geçmişe dair hatıralarınız ya da özlemleriniz almaya başlamışsa eğer, bir gün herkesin ineceği o son durağa doğru istikrarlı bir şekilde yaklaşıyorsunuz demektir! Elbette tüm faniler gibi söz konusu…
-
Yeditepe İstanbul
“Otuz beş yaşındayım. Daha hiçbir şey yaşamadım ki ortasında olayım hayatın. Ama kenarındayım bu kesin. Hem de en kenarında…Tıpkı bizim mahalle gibi şehrin dibinde.” Yusuf’un yazacağı “Mahallenin Romanı. Sazanların Tarihi” kitabının bu ilk…
-
Sadece Çavuşunuz Değil, Herkes Koydu!
Biz erkekleri kadınlar büyütürler. Dolayısıyla her erkek aslında bir kadının eseridir, ya da bir anlamda ürünüdür. Kadınlar bazen “ince bir işçilikle” bir erkekten “adam” imal ederler. Bazense kaba saba, özensiz bir mesai…
-
Sophie’s Choice
Polonyalı Katolik Sophie iki çocuğuyla birlikte Auschwitz’e gideceklerin seçildiği uzun kuyrukta beklemektedir. Yanına yaklaşan alçak bir SS subayı Sophie’ye önce “Polonyalı mısın? diye sorar. Sophie evet anlamında başını sallar. Subay, Sophie’ye çok güzel…
-
Yanan Eskimolar!
Benim ilk ve son ticari girişimim 80’li yılların ortalarında şehrin asfaltlarını eriten o dayanılmaz çöl sıcaklarının kadim Adana’mızın her yanına ve her hemşehrisinin üzerine kabus gibi çöreklendiği bir Çukurova yazında mahalle aralarında dönemin…
-
Ben bir şeye baktığımda ne olduğunu değil, ne olabileceğini görürüm!
Gerek özenli sinematografisi gerekse de etkileyici senaryosu ve başarılı kast seçimi ile dünyanın dört bir tarafında yaşayan milyonlarca izleyicisi tarafından büyük bir ilgiyle takip edilen ve bu hak edilmiş ilgi sayesinde de…
-
Human 19!
Akciğerlerine tutunmaya talip olduğu canlılar arasında dil, din, ırk, millet, sınıf, ülke, ideoloji farkı göz etmemesiyle aslında tehlikeli olduğu kadar da son derece “demokrat(!)” ve “eşitlikçi(!)” bir virüs olduğu anlaşılan Covid 19…
-
Sahne
Hatırlıyorum da, galiba o eski ve mutlu dünlerimde iyi yapabildiğim ender işlerden birisi olduğu için daha bir içten seviyor, sarıp sarmalıyordum basketbol oyununu. Sanki okul bahçesinde attığım her sükseli basket, karneye düşük sayılarla…
-
Eski Güzeldi
Geleceğe dönük ışıltılı hayallerinizin yerini geçmişe dair hatıralarınız ya da özlemleriniz almaya başlamışsa eğer, bir gün herkesin ineceği o son durağa doğru istikrarlı bir şekilde yaklaşıyorsunuz demektir! Elbette tüm faniler gibi söz…
-
Ben Unutmak İstiyorum!
“Unutmak kelimesi undan çıkmış. Bildiğimiz un yani, hamur işi, öyleymiş. Unutmak için un ufak etmek gerekiyormuş. Birini bütün olarak unutamazmışsın zaten, öyle pat diye unutamazmışsın. Öyle yavaş yavaş gidermiş, yavaş yavaş unuturmuşsun. Gözleri,…
-
Kültür Fizik Hareketleri
Ailenin ikinci çocuğu olmanın tüm leziz nimetlerini haylazca kuşandığım o Çukurova dünlerinde ilk ve son defa “şalvar” giyişim, ne tuhaftır ki ilk ve son defa camiye gidişim ile aynı “teravi” gecesine denk gelmişti!…
-
Mr. Robot; Sanal Dünya’da Fight Club!
Dikkat: Bu yazı fena halde spoiler içerdiği için diziyi izleyecek olanlar değil, izlemiş olanlar okusun lütfen. Zihninde tasarlayıp imal ettiği babasını, tahammül sınırlarını zorlayan bazı dramatik sebepler yüzünden sahibi olduğu gerçek babasının yerine…
-
Ancak, Ölümün Sırtında Çıkıp Kurtulabilenler!
Adı Hakan Taşdemir’di. İstanbul Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü 4. Sınıf öğrencisiydi. ‘Di’ diyorum; zira sosyal medya’da onunla ilgili çıkan o yürek burkan haberler vesilesi ile gayet iyi hatırlayacağınız üzere kısa…
-
Tehlikeli Bir Roman
Okumayı sökenlerin kırmızı kurdele ile ödüllendirildiği o 80’lerde tüm çabama rağmen bu işi bir türlü kıvıramıyor, koca sınıf bu neşeli gelenekle birlikte adeta “gelincik” tarlasına dönmüşken kendi köşemde fişi çekilmiş “mutfak robotu” gibi…
-
Joker… Çılgın ve umarsız bir umut fişeği
“Lanet hayatımda bir an bile mutluluk nedir bilmedim Komik olan nedir biliyor musunuz? Beni ne güldürüyor? Eskiden hayatımın bir trajedi olduğunu düşünürdüm. Ama artık lanet bir komedi olduğunu anladım!” İstenmediği bir dünyanın içine…
-
Neden?
Genellikle Z kuşağı olarak nitelendirilen günümüzün gençlerinin yüreğine talip oldukları akranlarına karşı nasıl açıldıkları ve onlara karşı besledikleri yoğun duygularını nasıl dillendirdikleri konusunda doğal olarak hiçbir fikre ya da bilgiye sahip değilim. Ancak…
-
Hafif acılar konuşabilir, ama derin acılar dilsizdir!
1939’un Almanyası’nda puslu bir ekim sabahı… Camları içerisi görülmeyecek şekilde karartılmış olan dört büyük otobüs içerisinde zihinsel engelli çocukların bulunduğu bakımevinin bahçesine usulca yaklaşır. Çocuklar gruplar halinde bahçeye çıkarılırlar. İçlerinden biri merak içinde…
-
Ortadakine Vurma Zamanı!
Yüzünü ve kazanmaya dair istihdam ettiği umutlarını darmadağın eden güçlü yumruk darbeleri ile hem üzerinden hem de içinden geçen “iri çaplı” bir “Sibirya Ekspresi”nin ağır mağduru olarak kanlı adımlarla köşesine doğru gitmeyen,…
-
-
İyi ki kaçırmışsınız. İyi ki de görmemişsiniz.
Zengin, mağrur ve doğal olarak da ziyadesiyle şımarık Kuzey İtalyalıların yıllar boyunca kendilerini hunharca aşağılamalarını bir şekilde sineye çekmek zorunda kalan çilekeş Napoli halkının, maruz kaldığı bu işkenceden bir süreliğine de olsa kurtulmalarını…