Ekonomi,  Güncel - Aktüalite,  Siyaset,  Sosyoloji,  Tarih,  Tartışma,  Toplum

Atatürk’ün İzinden Yeniden Anadolu’yu Keşfetmek (4)

M. Kemal ATATÜRK’ün izinden yeniden Anadolu’yu keşfetmek- 4

Bu yazı dizisinden amacım, Anadolu’muzun tüm zenginliklerinin Avrupa kıtasının tamamından daha fazla olduğunu kanıtlamak.

Bu yazı dizisi pek çok değerli uzmanın katkısı ile oluşturulmuştur,

Şimdi sizlere Anadolu’muzun bir başka zenginliğinden söz edeceğim: Kenevir

2 Haziran günü bir gazetemizde şu başlık yayınlandı. “Uzmanlardan uyarı; Kenevirin önünü açın.”

Kastamonu bir zamanlar Türkiye’nin kenevir üssüydü. 50 bin işletmeci bu bitkiden ekmek parası kazanabilir. Bu ürün tıp, kimya, otomotiv, inşaat, tekstil, gıda sektörleri gibi 50 bin çeşit üründe kullanılabilen mucize bir bitki.

Bu bitkinin özellikleri:

1) Bir dönümde ekilen kenevirden 4 dönüme ekilen ağaç kadar kâğıt elde edebiliriz.

2) Kenevir pamuktan 10 kat daha dayanıklı ve maliyeti daha az. DNA’larında nano teknolojisinin olması ayrı bir mucize.

3) Tohumları dünyadaki en yüksek protein kaynaklarından biri. yüksek miktarda omega 3-6 ve 9, yağ asitlerini içeren kenevir tam bir kötü kolesterol savaşçısı.

4) İşlendiğinde çelikten bile daha sağlam, otomobil gövdelerinde kullanılabiliyor.

5) İnşaat sektöründe yalıtım amaçlı kullanılabiliyor.

Kenevir Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Selim Aytaç “Teşvik olsa dünya ile yarışabiliriz.”

TÜSİAD tarım ve gıda raporunu açıkladı; tarımda gelirden daha fazla pay alabilmesi için üreticinin nasıl desteklenmesi gerektiğini açıkladı. Açıklamasında şu madde ön planda yer aldı:

Finansman ve destek mekanizmalarının iyileştirilmeli.

Ben sadece bu maddeye yoğunlaştım. Sayın TÜSİAD başkanı Tuncay Özilhan lütfen kenevir üreticilerini destekleyin.

Dünya çevre günü;
5 Haziran dünya çevre günü; Birleşmiş milletler örgütü 1972 yılında İsveç in başkenti Stockholm’de 133 ülkenin katılımı ile düzenlenen zirvede 5 Haziran’ın Dünya Çevre Günü olması oy birliği ile kabul edilmiştir.

Bizim ülkemiz çevre düşmanı güçlerin hain saldırısı altındadır. Ancak ülkemizin aydınları bu saldırıya karşı onur duyulacak bir mücadele örneği vermektedir. Yaşım müsait olsaydı hepsine seve seve katılmayı isterdim.

Monsanto;
Bu yaratık şirket kendine ait GDO’lu ürünleri ile çiftçileri kendine mahkûm bırakır. Ancak ABD’de şimdilik 289 milyon dolar cezaya çarptırıldı. Ayrıca daha binlerce dava açıldı.

Bu firma Vietnam savaşında pek çok Vietnamlının yaşamlarını yok eden sarin gazının mimarı.

Monsanto şirketi Mısır, soya fasulyesi, pamuk, şeker kamışı gibi genetiği ile oynanmış tohumlara sahip bir dünya devi.

Aslında dünyamızın başına bela olan bu şirketler altı tane haydut kuruluş basf, bayer, dupont, chemical, monsanto ve syngenta.

Bu şirketlerin tohumları sadece bir yıl kullanılıyor ve çiftçiyi teslim alıyor. Ayrıca doğayı da kirletiyor.

Bu şirketler tohum ve biyoteknolojiden 65 milyar dolardan fazla para kazanıyor.

Ve bu firmalar girdikleri ülkelerde yerli tohuma yasak getirecek yetkilileri kullanıyor.

Turque Diplomatique Mart 2018 sayısında “Monsanto çiftçiliği nasıl yok ediyor” yazısında Hindistan çiftçisini nasıl yok ettiğini ve iflas eden on binlerce çiftçinin intihar etmesine neden olmuştur.

Şimdi sizlere bir kitaptan söz edeceğim.

Kitabın yazarı: İsmail Tokalak

Kitabın adı “Küreselleşme kıskacında Türk tarımı” bu kitap 2010 yılında yazılmış, kitapta Ali Ekber Yıldırım ve Tayfun Özkaya’dan pek çok alıntıda var. Sayın siyaset liderleri bu kitabı güncellenmesini isteyin yazarından.

Dünyamız bugün korona virüsten daha tehlikeli pandemik bir tehlike ile karşı karşıya:

Küresel ısınma iklim değişikliği. Şimdiden aşırı hava olayları dünyamıza milyarlarca dolarlık zarar verdi. Geçtiğimiz yıl İtalya’da kuraklık riski devam ederken şimdilerde Hollanda ve Belçika’da kuraklık başladı.

Güney Afrika’da kuraklık üç yıldır devam ediyor, bu gıda krizine neden oldu şimdilerde mağazalar yağmalanıyor.

Son günlerde yapılan bir araştırmada şu sonuca varılmış. Pek çok gencimiz 5 bin dolar karşılığı Hristiyan bir ülkeyi tercih etmeyi düşünmüşler.

Avrupa ülkelerinde size istediğiniz gibi yaşama hakkı tanımazlar. Almanya’ya ilk giden göçmenlerimizin oralarda ne işler yaptıklarını araştırın.

Anketlerde böyle sonuç çıktıysa eğer sizlere vatan sevgisi verecek bir eğitim verememişiz. Yine de siz bu ülkeyi terk etmeyi düşünen gençlerimiz; Anadolu’muz sizi bekliyor, Anadolu’muzun sizlere ihtiyacı var.

ÇOK ÖNEMLİ NOT: Sayın Osman Akbaşak son yıllardaki yazılarımı topladı. İlgilenen dostlarım şuradan ulaşabilirler:
http://www.osmanakbasak.com/Konuklarim/Orhan_Ayber/Orhan_Ayber_Yazilar.html

Siz de fikrinizi söyleyin!