Alaska Toplantısı

Alaska da yapılan toplantı sonrası, 21. yüzyıl dünya siyaseti nasıl şekillenecek ve ABD ile Rusya arasında karşılıklı katil suçlaması… Büyük sürtüşmeye dönüştü.

ABD ile Çin arasında birbirlerini diplomasi nezaketine yakışmayan suçlamalar sonucu dünya iki kampa ayrıldı. Bundan böyle Alaska toplantısı öncesi ve sonrası olarak dünya siyasetini belirleyebiliriz.

Bu küresel kavganın sonucunda, jeopolitiği çok önemli olan Türkiye’yi ne AB – ABD yani Atlantik ittifakı ne de Çin – Rusya ittifakı göz ardı edebilir.

Şimdi sırayla Alaska Toplantısı sonrası gelişmeleri değerlendirelim:

a) Çin ve Rusya arasındaki dostluk ilişkilerinin daha da güçlendiğine tanık olduk.

b) ABD toplantı öncesi Uzak doğu Ülkelerine yaptığı ziyarette (ABD, Japonya, Avustralya, Hindistan) Çin karşıtı güç oluşturma girişiminde bulundu. Özellikle Hindistan’ı Çin ile dengelemek istiyor. Zaten ABD başkan yardımcısının (Kamala Harris) Hindistan kökenli olması bilinçli bir seçimdi.

c) Çin karşı hamle olarak batının dışladığı İran ile çok kapsamlı bir anlaşma yaptı. İran’ın batı karşısında yalnızlığını değerlendirdi ve İran petrolünü oldukça ucuza kapattı, tam 25 yılı kapsayacak ve 500 milyar dolarlık bir anlaşma…

Bu olaydan ülkemiz ders çıkarmalı, önümüzdeki günlerde ABD ve onun Dış işleri bakanı Blinken ülkemize doğrudan saldırırsa aynen karşılık vermeliyiz. Örnek vermek gerekirse geçtiğimiz günlerde ABD’li senatörler yeni başkan Biden’dan 24 Nisan’da Türkiye’yi soykırımcı olarak tanımlamasını talep ettiler. Ermeni soykırımı yalanını tekrar gündeme taşımaya çalışıyorlar… Türklerin soykırım yapmadığı en saygın mahkemelerden biri olarak kabul edilen İsviçre mahkemelerinde onaylanmıştır…

Çin Dışişleri Bakanı da Alaska toplantısında ABD’nin soykırımcı bir ülke olduğunu Dışişleri Bakanı Blinken’in yüzüne vurdu.

d) Çin’in “Bir kuşak bir yol” projesini ve bu proje kapsamında ülkemizin çok önemli çıkarlarını önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağım.