Deneme,  Güncel - Aktüalite,  Kategorisiz,  Siyaset,  Tartışma,  Toplum

Adli Emanet

‘’Türkiye, Türk Devrimi’nin, Türk Milli Kurtuluş Hareketinin eseridir. Osmanlı kayasından çıkarılan, siyasal ve sosyal yönleriyle dipdiri bir organizmadır Türkiye… Sultanların kaftanları, tahtları yanına ve Hazine Dairesine konacak müzelik bir süs eşyası değildir Türkiye…’’

Devrim Hareketleri içinde Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya

Çoğu kişinin bildiği, korkudan kimsenin açıklamak istemediği soygun düzeninin kapağını Reis Sedat Peker açınca, gizlenen birçok konu sokaktaki yurttaşın kulağına gitti!

Üst düzey yöneticilerin inanılmaz servetleri muhalif basın organlarında yazılıp çizilince ortalık karıştı. Biri diğerini suçlarken, bir de baktık ki; herkesin parmağı bir diğerinin kıçında… Parmaklar diğerinin tıpası olmaktan vazgeçince pis kokudan rahatsız olduk!

‘’Bir Mafya Babasının sözüne inanarak muhalefet yapıyor şu CHP!’’

Oysa o kişi topluma güçlü iş insanı olarak sunulmuştu. Ödüllendirilmişti. Siyasi bir güç olarak: İzmit, Elazığ, Rize gibi milliyetçi ve İslamcı kitlenin egemen olduğu kentlerde kitlelere söylev çekmişti!

Siyasi erk tarafından da alkışlanmıştı.

Devletin bazı organları ve Siyasal Erk ile aralarında oluşturulan güç birliği tamamen ekonomikti. Henüz dedikodu düzeyinde olan 100 Milyonlarca Dolar’ın paylaşımında sorun başlayınca oyunun sonuna gelinmişti.
RSP’ye ‘’Sen, buraları geçici bir süre terk et!’’ denildi.

AKP ile oluşturulan yeni Osmanlıcı ahlak öylesi bir boyutta ahlaksızlaşmıştı ki…

Çocuk istismarı olağan hale getirildi. Anne ve babalar öz evlatlarının bedenlerini satıyor… Küçük yaşta evlilik teşvik ediliyor. Okullarda okutulan masal kitaplarında ensest ilişki kurguları inanılmaz bir boyutta…

Camilerde yoksulluk kaderdir, buna boyun eğin vaazları veriliyor.

Ülkenin, satılan her malvarlığından siyasi yapı komisyon almış… Bir gecede buharlaşan milyar dolarlar! Lüks yaşamdaki sınırsızlık Arap Şeyhleri ile yarışır vaziyette.

Uçkuruna sahip çıkamayan, CHP’nin Genel Başkanı Deniz Baykal’ın demokrasi adına siyasi yaşama soktuğu RTE’nin ülkenin sahibi gibi davranması…

Uzun sözün kısası, son yirmi yılın kara para hesaplaşması şu an masada!

Geçmişte güçlü olanlar, zaafı olanlara çökmüş… Ulusumuzun yarınını tehlikeye atan, durmadan dört parmak gösterenler (ki, bur bir Yahudi sembolüdür) artık rahat uyku uyuyamıyorlar.

Oyunun sonunu beklemeden, alanlarda hazır bekletilen uçaklarla, helikopterlerde, yatlarla bu ülkeyi terk edecekler! Belki de, ülkeyi iç savaşa sürükleyecek İslamcı-Milliyetçi yapıyı harekete geçirip yola çıkacaklar…

İlk kez Selin Sayek Böke CHP tarafından dillendirilen, daha sonra Özlem Ağırman GDP, Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin ihale ve yolsuzluklarla ilgili açık tavırları 5’li çete tarafından da ciddiye alındı ki, halkın olan Şehir Hastaneleri acil bir kararla Danimarkalı gruba satıldı.

Paylaşım savaşının fitilini ateşleyen RSP’in ardından bakalım kimler daha…

Batmakta olan gemiden firarları çok yakın takibe alması gereken Muhalefet Partileri, çok acil halkı aydınlatıcı kent mitingleri yapmalı.

Alt katmanlardaki, sokaktaki, tarladaki, evinde aç yaşayan kitleleri bugün örgütleyemezseniz; bir daha asla bu halk size inanıp yola çıkmaz.

Meclis Kürsüsünden, basına yapılan salı toplantılarının hiçbir eyleme katkısı yok! Bunu anlayamadıysanız; Partilerin Sosyologlarını, Psikologlarını toplantıya çağırın. İvedi alan çalışması yaptırın. Yarın çok geç olur. Bugünden atılıma geçin.

Türkiye Cumhuriyeti’ni müzeye kaldırmak isteyenlerin malvarlıkları Adli Emanet altına alın.

Şunu unutmayalım: ‘’En büyük günahlar, en kutsal amaç için işlenir.’’

Prf. Dr. Yalçın Küçük’ün imlediği:

‘’Siz hiç karanlık ve derin bir kuyunun dibinden göğe bakmayı düşündünüz mü?‘’

Muhalif olan bütün güçleri sokağa indiremezsiniz, bu karanlıkta göğe bakmayı unutun.

ANIL GÜVEN

Siz de fikrinizi söyleyin!