Coğrafya,  Ebeveyn,  Ekonomi,  Güncel - Aktüalite,  Tartışma,  Toplum

14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü ve Güneydoğu Bölgemizde Kuraklık

Bugün, 14 Mayıs Dünya çiftçiler günü;

Gıda konusundaki bazı gerçekler:

Gıda krizi tüm dünyayı tehdit ediyor.

Arap ülkelerinin iklimleri müsait olmadığından özellikle buğday ve pirinç gibi hayati derecede önemli gıdalara ulaşması çok zor olacak ve hatta zamanla petrol zenginliklerinin bile gıdaya erişimi sağlayamayacağı günler de olabilir.

Nüfusu bir buçuk milyar olan Çin ve Hindistan gibi ülkelerde gıda sorunu problem olabilir, bunu anlarım.

İngiltere veya Japonya gibi sınırlı üretim alanları olan ülkelerin gıda krizi ile karşılaşmaları da anlaşılabilir…

Fakat Türkiye’nin sahip olduğu belki de dünyanın en eşsiz coğrafyası olan Anadolu’muzda gıda sorunu yaşayacağımızı düşünmek bile istemiyorum…
NASA iklim raporu; (Köşe yazarı Atakan Hatipoğlu’dan alıntı.) Küresel iklim değişikliği bakımından Türkiye en riskli ülkeler arasında bulunmaktadır.

2029 yılına gelindiğinde Türkiye’nin Ankara’dan başlayarak orta ve doğu Anadolu’da çok yüksek düzeyde kuraklık yaşayacağını ileri sürdü bu konuda pek çok bilim adamlarının benzer görüşlerini okuduk.

Güneydoğuda çok büyük bir kuraklıkla karşı karşıyayız. Bu bölgede buğdayda %70 arpada %40 mercimekte ise %90 üretim kaybı var.

Bu konuda ki görüşler;

TMO Diyarbakır, Mardin, Şırnak ve Şanlıurfa’yı içine alan bölgede; 4 milyon dekarlık tarım alanlarında kuraklık var, dolayısı ile geri dönüşü olmayan sonuçlar yaşanıyor. Bu işin şakası yok!!!

Dost bildiğimiz ülkelerden bile buğday ithal etme şansımız yok. Bu nedenle önerilerimi sizlerle paylaşacağım:

1) Başta Ziraat Bankası ve diğer kamu bankaları dünyanın sayılı önemli yatırımlarından olan GAP projesini canlandırmalı, bölgedeki sulama sistemini harekete geçirme görevini üstlenmeli…

2) Daha önceleri pek çok başarılı hizmetler üreten ve bugün tasfiye edilen Devlet Su İşlerinin başarılı insanları göreve davet edilmeli. Onların yerine getirilen; kuraklığa karşı yağmur duasından medet umanlardan bu ülke en kısa yoldan kurtulmalı…

3) Anadolu’muzu kuraklıktan kurtarma projesinin maliyeti yaklaşık 100/ 120 milyon liradır. Ulusal bankalarımız bu bedeli çok rahat ödeyebilir…

4) Sadece bu yetmez tabi ki: ayrıca bir üretim planlaması şart. Gerçi bu iktidar bir zamanlar planlamaya karşı bir çizgiden gelmişlerdir hatta o zamanlar “plan değil pilav isteriz” diyorlardı. Plan olmayınca pilavın da olmayacağını öğrenmiş olmalılar…

5) Üretici ile tüketici arasındaki asalaklardan kurtulmalıyız.

6) Üreticilerimizin kooperatiflerde örgütlenmesi teşvik edilmeli ve desteklenmelidir. En önemli kurumların başında Tarım Kredi Kooperatifleri gelmektedir.

7) Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün çiftçilerimiz için daha 90 yıl önce söylediği şu çok anlamlı sözleri ile yazımı sonlandırıyorum.

– Milletimiz çiftçidir çiftçilerimizin çalışma ve üretim olanaklarını en yüksek seviyeye çıkartmalıyız.
– Türkiye’nin gerçek sahibi ve efendisi üretici olan köylülerimizdir.
– Eğer milletimizin büyük çoğunluğu çiftçi olmasaydı belki de biz bugün dünya üzerinde olmayacaktık.

Son söz; Büyük önderimizin yıllar önce üretim ekonomisi konusundaki ön görülerini paylaştım
ATA’mızın önünde saygı ile eğiliyorum…

NE MUTLU ATATÜRK GİBİ BİR LİDERİ OLAN TÜRK MİLLETİNE…

Siz de fikrinizi söyleyin!