Deneme,  Kategorisiz,  Sosyoloji,  Tartışma,  Toplum

Vesikalı Düşünce Satıcıları

Her insanın düşünmek, okuduğunu anlamak, anlamadığını sormak, anladığını geliştirmek için sahip olduğu bir beyni ve kullandığı bir aklı vardır.

Taşıdığı beynin içeriğine ait, içindeki nöronların hızını ve sahip olduğu açık kanallarını da belirleyen (zeka) onlarca parametre olduğunu da hepimiz biliyoruz.

Ne bu parametreleri ne de şeklin darlığını veya genişliğini konuşmak istemiyorum. Binlerce yıldır bilimin değişik alanlarının bu konu üzerindeki araştırmaları ve katkıları varken beni çok aşacak bu tartışmanın içerisinde boğulmak ve okuyucuyu yormak niyetinde de değilim.

Benim bütün derdim, bilmeyenlerin bir bilen olarak ortalıkta dolaşmaları ve aslında bilmediklerini de bilmedikleridir.

Bu garip türleri bu çağda mı oluşturduk, yoksa insanlık tarihinin her aşamasında varlar mıydı? Onu da bilmiyorum. Aslında o kadar kızgınım ki, bilmek de istemiyorum.

Düşünceyi yok eden, kalıplar içerisinde sınırlandıran, gelişmeyi baltalayan ve mikro resimleri anlatmaktan öteye geçemeyen, makro bakamayan bu beyinlerin istilası altındayız. Gelecek nesilleri kendi modellerinde (kendilerine benzeyen) üretmeye gayret eden, salgın şeklini almış, istila ile insanlık geleceğini de yok edecek kadar büyük bir tehlike arz ettiklerini görüyorum.

Onlar için her şey maddi menfaatleri ile doğru orantılı. Parayı, makamı veya farklı imtiyazları sunduğunuz zaman satmak istediğiniz her düşünce için anında satış elemanı oluyorlar. Satacakları düşüncenin doğruluğunun veya bilimsel olup olmamasının önemi yok. Üstelik bilim unvanlarını da kullanıp, bıktırana kadar konuşuyorlar, anlatıyorlar. Hikayelerinin içerisine koydukları derinlik, bağlantısız olayların köprüleri ve karşısındakini tahrik ederek küçük düşürecek her türlü araç ile donattıkları beyinlerinden son derece mutlular, gururlular.

Herkesi biliyor ve her şeyi biliyorlar

Herkesi ve her şeyi yok ettiklerini bilmiyorlar.

Düşünce satıyorlar, Tarih satıyorlar, Strateji satıyorlar, Bilim satıyorlar sözde gelecek satıyorlar.

Sattıkları her şey çürük, defolu, işe yaramaz

Sattıkları her şey kötü bir gelecek için.

İnanamıyorum, şaşırıyorum, hayretler içerisinde kalıyorum. Robotunu yapsak bu kadar kötüsünü yapmayı beceremeyiz sanırım. Sürekli kötülüğü alan, kendi yazılımı içerisinde geliştiren, kötülük dolu bir yapay zeka yapmayı başaramayız ama bunları yapmayı başarmışız.

Virüslerden, bakterilerden, mikroplardan daha tehlikeli , geleceği kemiren, şeytanın bu elçilerini temizlemek, değişen dönemle durağan hale getirmek belki mümkün. Geride bıraktıkları ve yarattıkları ise gelecek nesillerin başına bela olacak.

Bu kiralık satıcılar için kendisini kimin kiraladığının hiç önemi yok. İçeriden, dışarıdan ücretini veren herkese hizmet ediyorlar. Bu yüzden yaşadıkları ülkenin, birlikte yaşadıkları insanların da önemi yok. Bu Dünyada sadece onlar var. Onlar, kendileri için nasıl yaşadıklarını önemsiyorlar. O sebepledir ki olmayan duyguları ile var olanların duygularını yok etmek için kollarını sıvamışlar.

Utanırdık, yüzümüz kızarırdı, saygılı davranırdık, hoş görüyü rehber edinirdik, vatanımızı, insanlarımızın tamamını gerçekten severdik. Dedikoduyu mümkün mertebe gerçek diye sunmazdık. Yalandan uzak durmaya gayret ederdik. Çocuklarımız gözümüzün nuruydu. Eşimiz çocuklarımız ve ailemiz çok kıymetliydi. Kısacası ahlak insanlık direğimizdi.

Hepsini bozdular, dağıttılar. Sahte görseller, belgeler ve yalan ihbarlardan, yalancı şahitlere, tuzaklara varıncaya kadar kendilerini haklı gösterecek her yolu denediler ve bu yolları doğru kabul edecek otorite ile el ele verip saldırdılar. Saldırmaya da devam ediyorlar.

Kendi yaşamlarının iktidarında kalmak için bu denli yok edici olmak ve dönüp huzur içinde yaşamak. Bu ağır çelişkiyi kendi içlerinde yok etmiş, evrensel insan tanımından, bütün değerlerden uzaklaşmış insan kılıklı bu makinelerden kurtulmak zorundayız.

Yarattığımız düzende, toplumu düzen, düzensizliğin baş mimarı bu kiralık satıcılar için nasıl bir önlem alınır, ne tür bir yok etme planı uygulanır bilmiyorum.

Bildiğim tek şey, ortam yaratıldığı sürece ülkeyi büyük bir bataklığa çevirmeye devam edecekleri ve herkesin bu bataklıkta can çekişeceğidir.

O güzel insanların, güzel atlarına binip dönmelerini beklemeyelim. İçimizdeki güzel insanlarla bir olup, sağlam setleri oluşturup karşı duralım.

Kendimiz için, çocuklarımız için, uzak gelecekler için bir birimize düşmeden BİZ olalım artık ..

Siz de fikrinizi söyleyin!