Deneme,  Din,  Toplum

Vakıfların Yürekleri Betonlaştı

Ülkemizde öyle karanlık atmosfer hakim oldu ki sebebini en iyi diyanet bilir. Haram parayla hacca gidebilir miyim diyene, caizdir/helaldir fetvasını verebilecek Tanrıya şirkliğe ulaşmış bir kurum olmuştur. Bu hale gelmesine sebep olan başlangıç noktasına baktığımda, Vakıflar kanununu görüyorum.

Vakıflar kanununda bir sürü şaibeli durumlar olmasına rağmen, en korkuncu suçluların da vakıf açabileceği şekilde karar alınmıştı. Yardımlar suçluların eline geçerse, yardımlar yoksula geçer mi? Gibi soruları hiç umursamayıp, suçlulara vakıf açma yetkisini verdiler. Ben ve dostlarım bir vakıf kurmak istediğimizde, yalnız Cumhurbaşkanının onay vermesi gerektiğine dair engel karşımıza çıkmıştı.

“Milletin a…. (orasına) koyacağım!” diyen bir müteahhit ilahiyat fakültesi yaptırdı, vergi neredeyse ödemiyor, devletin hazinesinden bir sürü yardım alıyor, betonlaştırarak ülkemizi de hem dediğini yapıyor, hem de zenginliğine zenginlik katıyor, üstelik ona “Allah kabul etsin!” denilerek plaket de taktim ediliyor. Hamd olsun ne diyelim bunca milletin malıyla…

“Yolsuzluk başka şeydir, hırsızlık başka şeydir; yolsuzluğa hırsızlık demek dinen iftiradır!”

İktidarın ilahiyatçısı bizzat bu fetvayı verebildi!

Geçen yıl 800 milyon yalnızca dernek ve vakıflara aktarılmış. Bu yıl ne kadar para aktarıldığına dair bir haber bulamadım. Biliyorsunuz ki Başkanlık sistemiyle de saray ve diyanet yalnızca mutlu oldu. Devlet hazinesinden örtülü ödenekler dahilinde, yüksek maaşlar ve yardımlar vs… Yazmakla, saymakla bitmez.

Fakirimiz iktidarın döneminde çok arttı, vakıflara gelirsek paralelinde onlar da arttı. Vakıflar aradan çıksa fakirlere devlet direk yardım etse, olmaz o zaman hükümetin talibanları yetişmez. Bari otobüste, otobanda, milli bayram kutlama alanlarında yol kesen namaz ibadeti edenlere camilere gerek yok, onları evsizlere çatı yapsınlar. Olmaz bu fikirde! O zaman bu talibanlar camilere doluşur, evsizlere eziyet eder.

Bu fakirlerden her türlü vergi kesiliyor da, bari tecavüzcülere cezadan iyi hal indirimi gibi; fakirlerden vergi indirimleri yapılsa? Bu da olmaz! Halkın yüzde almışına yakını aç ve işsiz, o zaman sarayın elektiriğini bile ödeyemezler. Ama birçok insanın elektriği kesildi! Olmaz! Bir ailenin koruması için milyonlarca güvenlik güçleri oluşturuldu. Onlar mühim. Yoksa mazallak!

Vakıflar, müteahhitler tarafından yönetiliyor, maşallak! Onlar zengin oldukça fakirler daha çok fakirleşiyor! Olsun! Onun her şey gönlünce oldu ve oluyor! Onun her şeye müdehale hakkı var, onun hep emirleri oldu ve olacak. (Sahi 3 müydü beş miydi, kaç çocuk doğuracaktık?) Rahmimizde yumurtamızla kaç spermi birleştireceksek yine o karar veriyor!

Kaç çocuğumuz bu düzene köle olacak ve yarınlarını size hibe edecek?

Kaç çocuğumuz tecavüze uğrayacak ve kaç çocuğumuz şehit olacak?

Ya da şöyle sorayım;

Bir çocuğumuzun garantili mutlu olma şansı var mı?

Gün gelecek bu ülkede, vakıflardan dolup taşan küçük insanların büyük gölgeleriyle, herkes İslamın güzel yanlarını dahi uygulamadan, şimdiki güncellenmiş İslamı daha da güncelleyerek, ezebildikleri herkesi daha beter ezecekler. Ağalık, şeyhlik sistemleri şimdiden birçok yerde kuruldu ve gücü olana insanlar biat etmeye başladı. Hatta, Tanrıya gün gelecek kimse tapmayacak; kula kul olmaktan öteye gitmeyecekler.

Gün gelecek vakıfların önemi değişecek, Deniz Fenerleri arttı memlekette. Vakıflar birbirinen yardım isteyecek belki de birbirini dolandıracak. Vakıflar şimdiden itibarlarını yitirdi. Misal, Atatürk’ün kurduğu Kızılay’a kadar el koydular; yolsuzluk ettiler.

Yolsuzluklar, açgözlülükler, egoistlikler, sadistlikler bu ülkede birçok canlının ölmesine ve acı çekmesine sebep olacak.

Adını telaffuz edemediğimiz çocuklarınızın lüks lokantalarda yediklerini, aç bırakarak çocuklarımıza ödettiniz!

Yalın ayak gezenlerin günahı boynunda lüks arabalı dinci!

Evsiz kalanların günahı boynunda dev şatolu!

İşsiz gezen diplomalıların günahı diplomasızın emriyle boynunda!

Ne kadar lüks yaşadılar, ne kadar zengin oldular; doymadılar lükse, doymadılar zenginliğe, doymayacaklar acımasızlıklara! Ne yazsam az ne çok dertlensem yetmez satırlarla… Kendinize mukayyet olun dostlarım.

Yerli Milli Vakıflar Avımızda!

Not: Tüm vakıfları ele geçirmek üzereler, Çağdaş Yaşam gibi ya da Nesin Vakfı gibi iyi niyetle çalışan dernekleri tenzih ediyorum. Başarılar diliyorum tüm iyi niyetli insanlara.

 

 

 

Gündem Arşivi kurucusuyum, sitede editörlük dahilinde; yayın yönetmenliğini de ben yapıyorum.

Siz de fikrinizi söyleyin!