Güncel - Aktüalite,  Kategorisiz,  Psikoloji,  Tarih,  Tartışma,  Toplum

Unutmayın

“Bir insan parasını kaybederse hiçbir şeyini
Kaybetmemiştir.

Eğer sağlığını kaybetmiş ise her şeyinin
Yarısını kaybetmiştir.

Aynı kişi moral ve umudunu kaybetmiş ise
O insan bitmiştir,tükenmiştir. Her şeyini
Kaybetmiştir.”

(Çin atasözü)

Yıllardır güzel ülkemde yaşadıklarımı toparlayınca
Bütün siyasi kararların insanların umudunu, moralini
bitirmeye yönelik büyük etkiler yarattığını gördüm.

Eğitim, sağlık, çalışma, aile ve aradaki kültürel bağlar
derken sıra geldi insan kalitesine…

Gerek Dini söylem adı altında yazılan ve söylenenler
Gerekse sevilen sayılan bir ölümün ardından yapılan
yorumlar, ya da ahlaksızlığın da ahlaksızlığını yapmaya
çalışan kişilerin hikayeleri, haberleri… Korkunç şeyler
duyuyoruz, okuyoruz, seyrediyoruz…

Biz nasıl bir toplum olduk?
Bu insanlar ne zaman yetişti?
Gerçekten bu kadar kötü müyüz?

Soruları arka arkaya beynimizde çınlarken, bir umutsuzluk
çöküyor beynimize. Düzeltemeyeceğimiz inancı kabarıyor.

Şaşırtıcı, moral bozucu olayların sayısal olarak 10 adet
olduğunu varsayalım.

Her olayı yaratacak insan sayısının da milyon kişiden 1 kişi
olabileceğini varsayalım.

Toplamda 800 adet olay 1 yılda karşımıza çıkacak ve her gün
3 adet umutsuzluk körükleyen haber ile muhatap olacağız.

Aynı haberlerin 10 gazetede, 15 TV’de ve milyon Twit ile
Sosyal medyada tekrarının yapıldığını ve bu yolla çoğaltıldığını
unutmayın.

Umutsuzluğun bize biçilen bir gömlek olamayacağını, içine bu
Toplumu sığdıramayacaklarını bilenler bu çabalarına 70 yıldır
devam ediyorlar.

Bu oyuna alet olmadan, her şeyi düzeltebilecek temellere ve akla
sahip olduğumuzu da sakın unutmayın.

Örneğin, 80’li yıllarda başlayan PKK terörü yaşandığı bölgede çok büyük göçlere Neden olmuştur.

Bu göçlerden öncesinde büyük şehirlerde yaşayan yakın akrabalar
Önceki ekonomik krizlerde yardımlaşma ve dayanışma gibi paylaşımlar içerisinde
Ayakta kala bilirken, artık bu dayanışmadan mahrum kaldılar. Bu neden ile her kriz
Daha ağır geçiyor ve umutsuzluğu arttırıyor. Çaresizliğin yarattığı cinnetler, intiharlar
Ve diğer acı olaylara ilişkin haberler çoğaldıkça bizler de etkilenmeye devam ediyoruz.

Dini yaşama önem veren insanlarda içerisinde ahlak barındıran bir kişilik olduğu inancı yıkıldı, parçalandı. Bir temel düşünce daha çöktü beynimizde. Geriye neyimiz kaldı diye sorgularken manevi duygular ile uğraşırken kaybolan bütün ekonomik değerlerimizin topraklarımızın, fabrikalarımızın farkına pek de varamadık. Bu manzaraya yüzümüzü çevirdiğimizde çok daha büyük bir umutsuzluk yaşadık.

Ülkemiz üzerinde yaşanan en büyük oyun insanlarımız üzerinden dönüyor.

Birlikte yaşama ve başarma azmi yok edilmek için her şey yapılıyor.

Bu yazıdan sonra nereye, hangi olaya bakarsanız bu oyunu daha iyi göreceksiniz.

Bu nedenle bizlere gereken şey umutlarımızı yeniden yeşertmek, birbirimize inanmak. Sorunları rahatlıkla halledebileceğimiz yönünde içimizde taşıyacağımız inanç. Göz göze gelemesek de el ele tutuşamasak da  seslerimiz kulaklara çınlamasa da bizi bir birimize bağlayan manyetik gücün binlerce yıllık birlikteliğimizden kaynaklandığını

UNUTMAYIN..

2 Yorum

Siz de fikrinizi söyleyin!