Deneme,  Güncel - Aktüalite,  Kategorisiz,  Matematik,  Psikoloji,  Siyaset,  Sosyoloji,  Tarih,  Tartışma,  Toplum

Suç Dehalarına Karşı Modelleme

Tarihte, cıvatadan çok önce dişliler üretilmiş, kullanılmış. Binlerce asırlardır dişliler; bilindiği kadarıyla, hem ufak şekilsel değişiklikler, hem kimyasal değişiklerle, farklı dişliler üretip, dünyada gereksinime göre uygun olanları, uygun işlevlerde kullanmışız. Lakin, genel olarak dişli dişlidir. Dişlinin belli bir mekanizması ve işlevi vardır. Bir dişliyi peki aksatırsak, neler olur? Ya da tüm dişlileri.!?

Aç gözlü emperyalizmin çarkında, emeği ucuza kapatmak için kurban ülkeler seçiyor. Kurban lideri ve yatırımlarını izliyorlar. Daha sonra, kolay lokma gördükleri liderleri kazanıp, amaçlarına ulaşıyorlar.

Biz, muazzam bir sisteme tabiydik; Cumhuriyet ile. Atatürk öldükten sonra, sürekli bizi kontrol altına alabilecekleri ortama sokmaya çalıştılar. Ortam büyüdükçe, onların bizleri kontrolü çok daha kolaylaşmıştı. Bir avda köpeğe yem atıp, onu mutlu edip, ona sahip olursunuz, onu tanır zayıf noktalarına çalışırsınız. Onlara istedikleri şeyin ufak artığıyla, onu mutlu eder kazanırsnız. Artık, düşman kurbanın dikkatini kendi amacına yönlendirmiş ve kendisi amacına doğru çok daha yaklaşmıştır. Hatta, köpek kendi ormanındaki kurbanları da ağzıyla yakalayıp, koşarak düşmana getirebilir. (Kaddafi, Bin Ladin…gibi.)

Modellemede tüm mekanizmaları öyle ezberlemişler ki hep aynı doğrultuda başarılar elde ediyorlar. Kandırılan ülke liderlerinin hiç biri düşmanın ağına nasıl düştüklerini sorguladıklarında, hatalarını kabul etmiyorlar; tıpkı düşmanları gibi. Numaraları o kadar eski ve büyüktü ki çok kolay kazanç elde ettiler. Numaraları o kadar iyi ki bizler, en iyi düşmanı hep en son yerde gördük, hep bitmeyen son hamleleriyle…  Bizlerle bu kadar basit oynanmayı kabullenemedik. Çünkü, numara çok eskiydi ve kimsenin kazanamayacağını düşündük. Onlar nasıl tepki verdiyse, irdelemeden beynimizde bilincimizle etkilerinde kaldık. Hele bir de böylesi büyük bir oyunu tahmin edemedik. Kendimize bile itiraf da edemiyoruz geldiğimiz yeri. Liderleri korumak için de halk deliler gibi savaşıyor. Ya, çatılarının yıkılmasına bir de o liderlerin kaybıyla ilk adım olursa, diyerek. Ne lideri değiştirebiliyor kaybeden halk, ne de liderlerinin yönünü… Her şeyi bize yaşatarak öğreten düşmanlar sayesinde, daha akıllıyız. Prensip kurulumlarını anlayabiliyoruz.

Tarihte, akıllı birleşim ve doğru gücün önceliğiyle, kurban olmaktan kurtulanların kazancı en çok parıldar. Bize bir sıfırlanma gerekiyor, joker ihtimalimizin olmadığını; tüm elimizdekileri bilerek, kabullenmeliyiz. Gerekirse, cehaletimizi kayıplarımızdan irdeleyerek, yeniden ilerlemek için öğrenmeyle de başlayabiliriz. Bir şeyi çok iyi bilmek ve bilgiyi çok iyi kullanmak gerekiyor. Dişlileri iyi bilmekse, emperyalistleri aksatmak demek de olabilir. Kontrolü elimizde tutan mühendisler olmalıyız, toplum mühendislik mesleğini de üstlenerek. Kendimiz için en iyi yarına, neden en iyi kararı almıyoruz? Her an her şey olabilire hazırız, ama her şeye hazır değiliz!

Manipülasyon yaparak, bizleri çaresiz hissettiriyorlar. Onlar biliyor ki biz hep bu çıkmazda olacağız! Bizler de oyuna dahil olamıyoruz. Yalnız, bu hamleyle yenebileceklerini hesaplayarak geldiler.

Yardım gelmeyecek biliyoruz, kalelerimiz fethedildi, biliyoruz. Sistemde dışarıdan bir müdehale gelmeyecek, artık dışarıdaki müdehalelerin, tüm zümrelerde olduğunu da biliyoruz. Sürprizsiz bir ilerleyiş, hepimizin en çok tahminlerinde olduğu gibi gidiyor. Kanıksamıyor, yadırgamıyor, şaşırmıyoruz. Demek ki, sistemi tanıdık ve ilerleyişi de tahmin etmek de zorlanmıyoruz. Belki de çok cahil değiliz.

Biz ve onlar var! Bize tek rakip, sıfırlanmalı. Onların birkaç hamle sonrasında, sistemde hedefledikleri yerleri hesaplayan bir model hazırlamalıyız. Çok çok çok ileri hamlelere kadar görebilmek gerekiyor. Onların penceresinden bakmayı, nasıl başarırız peki? Onların hamlelerine biz sebep oluyoruz, her hamleden sonra ise; karşımızdan gelebilecek olasılıklar milyarları buluyor. Hamleler karşılıklı arttıkça da köşeye daha çok sıkışıyoruz.

Neticeler nerelere varır, bilmemize imkan yok. Hesabı bile çok zor! Milyarlarca olasılık mümkün. Aslına bakarsanız, hesaba da gerek yok. Onlardan daha iyi görebilmemiz yeterli! Peki hata yaparsak, sonsuz çözüm için olasılıklardan uygun olanı seçemez miyiz? Korkarak buralara geldik! Hayattayız hala! Modeli hazırlamalı, sonra başlamalı hedefe, sağlam adımlarla…

Neyi ne zaman istemiyorlarsa, o zaman onu yapmazsak ki onlar müdafada kalabilsinler. Hesapların büyümesini istiyorlarsa, hesapları küçük tutmalıyız. Onlara akıllı olduklarını, bizimse aptal olduğumuzu kanıtlayarak, müsterih olmalarını sağlamalıyız. Bizi kontrol ettiklerini düşünmeliler ki bizler de onların daha az kontrol edecekleri ve kendi sonlarını hazırlamalarını beklemeyi, konsantre için zaman kazanmayı, daha çok korunmasız olacakları arenalar hazırlamalıyız; hatta güvenlerini kazanıp yardım isteyecekleri güven formülleri oluşturmalıyız. Her olası duruma göre, yeniden model hazırlamak gerekiyor. Hamlelere hakim olmak gerekiyor. Kendimizi önemsemeden, egolarımızı indirmek bile gerekse, bakarsınız gardımız olur. Fiziken tehdit gelmediğinden, bizler ayaklanmıyoruz. Kaçacağımızı, bir şekilde kendimizi sıyıracağımızı düşünüyoruz. Gelecek ile mücadele bu modellemenin realiteye yansımasından geçiyor, onların karşısında akıllıca birleşmekten…

Asırladır aç gözlü büyük uluslar, bizim gibi ülkeler için hayal kuruyor; bizlerin de en azından, bağımsızlık savaşı için taktiksel ilerleyişinin, kazanma şekilleriyle, sizlere bir modelle sunmak istedim. Eğer, özgürlüğümü kazanacağıma inanacağım bir savaş olursa, en önde savaşırım. Ama; kurban gitmiş devrimci büyüklerim gibi, ezilenler için niyazi olmayı hedeflemiyorum.

Yazımın ışık olması ve birçok kitleye ulaşmasını, aklınıza düşünemediklerim gelirse de bana ulaşmanızı rica ediyorum. 2023’te Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamak ümidiyle. Bu kutlamada, satılan toprak ve tüm milli endüstrileri yerine koyup, dağılmayan sınırlarımızın çizili olduğu Türkiye Cumhuriyeti haritasını emperyalizmin duvarına sağlam çivilerle çakmak idealimiz olmalı. Suç dehalarının kurdukları tüm mekanizmalarında çarkların dönüşü için ölmeyen insanımla, dişlileri aksatan akıllı beyinlerle, yarınımızda huzurla yaşamak ümidiyle.

Bir gün ya kazanırsak peki, ustalaşırsak; daha iyi hazırlanarak gelirlerse peki? Belki o zamanlarda biz, onlarla oynayacak kadar iyi oluruz. Çünkü, acımasız bir zamanda olmayacağız, bugün gibi. O gün, kimsesizler kimsesiz olmayacak; o gün, herkes değerli olacak.

BİR SAVAŞ, DOĞRU STRATEJİLERLE ÇARKIN YÖNÜNÜ DEĞİŞTİRİR VE ÇARKLAR YİTEN HAYATLARLA DÖNMEK ZORUNDA DEĞİL!

Not: Eğer; 2023’te Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamak için arzunuz varsa, lütfen linkini aşağıya eklediğim değerli yazıyı okuyunuz, artarak düşünelim.
http://xn--gndemarivi-9db80j.com/gundemarsivi.com/2023te-cumhuriyet-bayramini-kutlayabilmek-icin-yapabileceklerimiz/

Gündem Arşivi kurucusuyum, sitede editörlük dahilinde; yayın yönetmenliğini de ben yapıyorum.