Bilim Haberleri,  Ekonomi,  Güncel - Aktüalite,  Kategorisiz,  Siyaset,  Tartışma,  Toplum

Müjde

Birkaç gün öncesinden haberini verdiği müjdeyi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 21 Ağustos 2020 Cuma günü, namazdan sonra açıkladı:

“Fatih sondaj gemimiz, Tuna-1’deki sondajında hamdolsun 320 milyar metreküp doğal gaz rezervini keşfetmiş durumdadır.”

Bu açıklamaya göre, Karadeniz’de Zonguldak açıklarında zengin doğal gaz yatakları bulunmuştu.

Değerli Dostlar,
Bu konuyla ilgili tüm açıklamaları ve yorumları TV’de anında izlemiş olduğunuza inanıyorum.
Önümüzdeki günlerde de bu konuyla ilgili değerlendirmeleri yine TV’de izleyecek, uzmanların ve saray görevlisi gazetecilerin açıklamalarını dinleyeceksiniz.
Bu nedenle, ben bu konuda çok ayrıntıya girmeden bazı başlıkları dikkatinize sunuyorum.
AKP hükümetleri ve Recep Tayyip Erdoğan, bundan önce de aynı müjdeyi 8 kez vermişlerdi, bu 9. müjde oluyor! 2002 yılından beri verilmiş 8 müjdenin fos çıkmasından sonra halkımız 9. müjdeye inanacak mıdır?
• Dünyanın herhangi bir yerinde “doğal gaz yatakları bulduk!” denilmesi hemen gerçek olarak kabul edilmez! Bulunduğu iddia edilen petrol ve doğal gaz yataklarının “KANITLANMASI” gerekmektedir. Peki, kimler tarafından nasıl kanıtlanmaktadır? Örneğin BP gibi uluslararası bir petrol ve gaz şirketi uzmanları, varlığı iddia edilen doğal gaz yataklarının bulunduğu bölgeye gitmekte, gerekli araştırmaları ve deneyleri yaptıktan sonra karar vermektedirler. İşte, şimdi Karadeniz’de keşfedildiği söylenen 320 milyar metreküp doğal gaz yatağının da uluslararası bir kuruluş tarafından “kanıtlanması” gerekmektedir. Bu yapılmadan, keşfedildiği söylenen doğal gaz yatağının varlığını ve büyüklüğünü bilemeyiz!
• Keşfedildiği söylenen doğal gaz yatağı ile ilgili Ekonomi ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve Enerji Bakanı Fatih Dönmez, çok abartılı, destansı söylemlerde bulundular. Bu iki bakan da halkımız tarafından seçilmemişlerdir! Bu iki bakan da Saray tarafından görevlendirilmiştir. Bu iki Saray görevlisinin abartılı açıklamalarına halkımız inanacak mıdır?
• Karadeniz’de bulunduğu söylenen doğal gaz yatağının büyüklüğü 320 milyar metreküp olarak verilmektedir. Bu yatağın, “eksen değiştirecek” büyüklükte olduğu algısı yaratılmaktadır. Gerçeğin böyle olmadığını göstermek için dünyadaki “Kanıtlanmış” doğal gaz yataklarının bulunduğu ülkeleri ve kapasitelerini veriyorum:
Rusya: 47.8 trilyon metreküp (Karadeniz’dekinin yaklaşık 150 katı)
İran: 34 trilyon metreküp (Karadeniz’dekinin yaklaşık 106 katı)
Katar: 23,8 trilyon metreküp (Karadeniz’dekinin yaklaşık 74 katı)
ABD: 13,4 trilyon metreküp (Karadeniz’dekinin yaklaşık 42 katı)
Türkmenistan: 12,1 trilyon metreküp (Karadeniz’dekinin yaklaşık 40 katı)
Nijerya: 5,3 trilyon metreküp (Karadeniz’dekinin yaklaşık 17 katı)
Cezayir: 4,5 trilyon metreküp (Karadeniz’dekinin yaklaşık 14 katı)
• Türkiye şu anda yılda yaklaşık 50 milyar metreküp doğal gaz tüketmektedir. Eğer Karadeniz’de keşfedildiği söylenen 320 milyar metreküp doğal gazın varlığı “Kanıtlanırsa” ve tamamı çıkarılıp kullanıma sunulabilirse, bu Türkiye’nin sadece 6,5 yıllık ihtiyacını karşılayacaktır. Bu da ancak 2023 yılında, yani günümüzden 3 yıl sonra devreye girebilecektir!
Halkımız buna, “eksen kaydıran”, “tarihin en büyük keşfi” diyebilir mi?

Değerli Dostlar,
Recep Tayyip Erdoğan’ın ciddi sorularla dolu müjdesini burada bırakıyor, asıl müjdeli habere dönüyorum.
Dünyada HİÇBİR ülkede bulunmayan büyüklükteki bir servetin sahibiyiz
Bu servetin adı, BOR MADENLERİDİR.
Türkiye’de Bor Madeni Yatakları
Dünyadaki tüm Bor madeni rezervlerinin yüzde 72’si (% 72) Türkiye’de bulunmaktadır. Uzman madenciler, “Türkiye’nin dağı, tepesi, taşı, toprağı Bor madenidir” demekle ülkenin hemen her yerinde Bor madeni bulunduğunu vurgulamaktadırlar.
Dünyada Bor Madeni Rezervleri
2017 yılı itibariyle dünyada “kanıtlanmış” bor madeni rezervlerinin en çok bulunduğu ülkeler sırasıyla şöyledir:
1. Türkiye: 950 milyon ton
2. Amerika Birleşik Devletleri (ABD): 40 milyon ton
3. Rusya: 40 milyon ton
4. Şili: 35 milyon ton
5. Çin: 32 milyon ton
6. Peru: 4 milyon ton
İşbirlikçiler Bor Madenlerini Yabancılara Satabilmek İçin Yasa Çıkarmaya Çalışıyorlar
Yabancı şirketler ve onlarla Türkiye’de işbirliği içinde olan yandaşları hiç boş durmadılar! Bor madenlerinin yabancıların eline geçmesi için hep fırsat kolladılar, dönem dönem TBMM’ne yasa tasarıları sunarak amaçlarına varmaya çalıştılar.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bor Madenlerimizi Avustralya’da Yabancılara Pazarlamaya Girişti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 6 Haziran 2005 tarihinde Avustralya’ya gitti. Orada Türkiye-Avustralya İş Formu’na katıldı.
Avustralya’da madencilik, BHP-Billiton adlı bir şirketin elindedir.
Peki, tekel olan bu şirketin arkasında kimler vardır?
BHP-Billiton şirketi, ABD sermayeli Rio Tinto’nun kontrolündedir.
Rio Tinto, bir diğer adı da US Borax, uzun süredir Türkiye’deki Bor madenlerinin peşindedir. Türkiye’de yabancılara Bor madenlerinin satışını sağlayacak yasarlın çıkmasını beklemektedir, pusuda yatmaktadır!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bor madenlerimizle ilgili olarak Avustralya hükümeti ile bir anlaşma imzaladı.
Tamamının içeriği açıklanmayan, Türk halkından gizlenen, 15 yıl bağlayıcılığı olan “Türkiye-Avustralya Yatırımlarının Karşılıklı Teşvik ve Korunması Anlaşmasının” 10. maddesinde şöyle denilmektedir:
“Madde-10 : Avustralya Hükümeti’nin Anlaşmayı İmzalamasının Nedenleri:
BHP-Billiton Şirketi, Türkiye’de potansiyel bir yatırımcı olup dünya Bor madeni rezervlerinin yüzde 70’ini elinde bulunduran Türkiye’nin Bor madenlerinin işletilmesi ve pazarlanması konusunda uzun dönemli planları bulunmaktadır.
Türkiye’deki yeni maden kanunu ve yabancı yatırım kanunu Türkiye’yi Avustralyalı yatırımcılar için daha çekici bir hale getirmiştir.”
Türk halkından gizlenen bu anlaşmayla, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avustralya’da Bor madenlerimizi pazarlamıştır.
Avustralya gezisine çıkmadan hemen önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ben ülkemi adeta pazarlamakla mükellefim” demiş olması herhalde bir rastlantı değildi!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BHP-Billiton şirketi ile işbirliği yapabileceğini gördü. 90 milyar dolar mal varlığına sahip olan bu şirketin yıllık 25 milyar dolar cirosu ve 5 milyar dolar yıllık kârı vardı.
Yukarıda belirttim.
Avustralyalı BHP-Billiton şirketinin arkasında ABD’li Rio Tinto şirketi bulunmaktaydı.
Peki, Rio Tinto kimlerin şirketiydi?
İşte, can alıcı soru budur.
Rio Tinto şirketi, Rothschild Ailesi’nin şirketiydi.
Öyleyse Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Avustralya’da, Bor madenlerimizi Rothschild Ailesi’ne pazarlamanın ön anlaşmasını yapmış oluyordu.
Geleceğin Enerji Kaynağı: Bor
Bor, geleceğin seçeneksiz enerji kaynağıdır.
Aslında enerji elde etmek çok zor değildir. Rüzgardan, akan sudan, güneşten enerji elde edilebilir.
Asıl sorun, elde ettiğiniz enerjiyi depolayabilmek ve taşınabilir duruma getirmektir.
Enerjiyi depolamak öyle sıradan bir depolamak değildir.
Depolanacak enerji kaynağı yakıt, şu temel özelliklere sahip olmalıdır:
Birincisi: Birim ağırlık başına çok yüksek enerji depolanmalıdır.
İkincisi: Depoladığımız yakıttan enerjiyi almak istediğimizde, bu enerjiyi bize mümkün olan en yüksek hızda vermelidir.
Üçüncüsü: Seçtiğimiz yakıt, çevreyi kirleten gazlar çıkarmamalı, atıklar bırakmamalıdır.
Günümüzün en yaygın yakıtı petrol ürünleri, yanarken atmosfere karbon dioksit gazı salarlar ve “küresel ısınma” diye adlandırılan olumsuz olaylara neden olurlar.
Değerli Okurlar,
Özet olarak şunu söyleyebiliriz: Biz öyle bir yakıt bulmalıyız ki; yukarıda saydığımız üç özelliğin tümünü taşısın. Yani hem rahatlıkla depolanabilsin, hem kolayca taşınabilsin ve hem de yandığında atmosferi ve çevreyi kirletmesin!
İşte, o yakıt Bor’dur.
Bor’u yakıt olarak kullandığımızda depolamada ve taşımada hiçbir sorun çıkarmıyor ve çevreye karbon dioksit vermiyor.
Bor yandıktan, yani enerji verdikten sonra geriye Bor oksit kalıyor. Bor oksit de tekrar Bor yakıtı üretiminde kullanılabiliyor.

Değerli Okurlar,
Yaklaşık 40 yıl sonra dünyada petrol kalmayacak.
Yani dünya, Bor’a mahkûm ve muhtaç.
Üstelik Bor, dünyada sonsuza dek kalacak bir enerji deposudur.
Bu gerçeğin bilincinde olan ABD, Avrupa, Rusya, Kanada, Çin ve Japonya çoktan harekete geçtiler. Oysa elinde dünyanın en büyük hazinesi olan Bor madeninin değeri Türkiye’de henüz tam bilinmiyor!
Türk halkı, Bor konusunda bilgilendirilmiyor!
Bor’un gerçek değerini bir avuç mühendis, yurtsever bilim adamı ve aydın yurttaşımız dışında halkımız henüz bilmiyor!
BOR’la Çalışan Araba Üretimi
Kısa sayılacak bir süre sonra dünyada petrolün tükeneceğini bilen
Millenium Cell (CM) şirketi ile bir diğer Amerikan şirketi Deimler-Chrysler (DC) bir araya geldiler, ortak olarak yaptıkları araştırmalar sonunda BOR madeninin bir türevi olan Sodyum Borhidrit ile çalışan araba ürettiler.
MC ile DC’nin ortaklaşa ürettiği BOR ile çalışan araba çalıştırıldı, tüm testleri geçti ve zamanı geldiğinde seri üretimi yapılmak üzere saklanıldı.
Günümüzde 30’lu yaşlarda olanlar gelecekte BOR ile çalışan arabalara binecekler.
Son Durum
Bor madenleri, Türkiye Varlık Fonu’na devredilmiştir.
Varlık Fonu’nun başında Recep Tayyip Erdoğan Bulunmaktadır.
Saraylı Tek Adam Erdoğan; istediği zaman, istediği kişilere Bor madenlerimizi satabilecektir!

Son Soru

Geleceğin seçeneksiz enerji kaynağı olan, çok zengin Bor madeni yataklarına sahip bir ülkenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, bu gerçeği yok sayarak, Karadeniz’de varlığı ve kapasitesi tartışmalı doğal gaz yatağını halkımıza “cumhuriyet tarihinin en büyük keşfi” olarak tanıtmaya kalkışmasını nasıl açıklıyorsunuz?

Yılmaz Dikbaş
22 Ağustos 2020, Cumartesi
0532 233 31 52

2 Yorum

  • Hayati Sarnik

    Bor madeni birçok imalat sanayiinde kullanılıyor.Boya sanayii-İlâç sn.-Metal sn. -Kaynak sn.-Yakıt olarak vb.i.Abd de havalanırken patlayan uydu da 3 adet bölüm varmış.Düştüğü zaman 2 si paramparça olmuş.İncelemişler;parçalanab bölümler abd.de çıkarılan bor ile kaplanmış.Parçalanmayan bölüm ise Türk Bor’u ile kaplanmış.İçindeki materyal larda hiç bir hasar yokmuş.Bizde ki BOR ,hem çok fazla hemde kalite bakımından en iyisi.Bor motorlu bir araç Ankara-İstanbul arasını 20 tl.lik bor ile gitme kapasitesine sahip.Uzaya atılan uyduların yakıtları Bor takviyeli.Elimizde ki bu cevheri ne yazık ki yabancılara satmak için çırpınıyoruz.Bir zamanlar bir enerji bakanı “Bor u bilmem miii.Tencere yapılıyor demişti.

Hayati Sarnik için bir cevap yazınCevabı iptal et