Deneme,  Toplum

Kirlenmiş İnsanlardan Tiksintim

Bugün benim efkarım var yasım var…
Aylardır sokağa çıkmıyorum, aslında bu durumdan pek de şikayetçi değildim, ancak zaman içinde sıkılmaya başladım. Televizyon izlemeyi pek sevmem, Bilgisayara ise akşamdan akşama…
İçinde bulunduğumuz koşullar da ilk önceleri ev işleri okuma saati el işi derken günü doldurabiliyordum, bir zaman sonra telefonda haberleri izlemeye başladım, sonra Müge Anlı, Serap Ezgü derken kendimi derin bir çaresizlik içinde buldum ve ruh sağlığımın derinden sarsıldığını hissettim.

Kadınlar, çocuklar ve doğa varoluşun temel taşları. Ne yazık ki Evrenin oluşumundan bu yana en çok kıyıma, haksızlığa, zulme uğrayan savunmasız bu üçlü; tarihin en acımasız dönemini yaşıyor.

Ekranda genç bir kadın, başı kapalı hanım hanımcık konuşurken sesi titriyor, ellerini nereye koyacağını bilemediği için durmadan örtüsünü düzeltiyor.
“Boşasın beni abla yeter ki yavrularımı göreyim,” devam ediyor “Yıllarca her eziyetine katlandım, aç kaldım dayak yedim, hakarete, ihanete uğradım hepsine katlandım!” o arada programa telefon ile bağlanan koca cevap hakkını kullanıyor; “O da beni aldattı!”
Sunucu kadına dönüyor; “Kocanızın söyledikleri doğru mu? “, genç kadın çok korkunç bir yanıt veriyor ve şçyle diyor; Evet abla,ama yüz yüze görüşmedim telefon da görüştük sadece,çok mutsuzdum görümcem dedi ki gel arkadaş bulalım , nasıl olacak? Ben hallederim, dedi öyle başladı.”

Allahım aklıma mukayyet ol…!
Kanal değiştiriyorum, haberler; sözleşmişçesine cinayet haberleri onlarca, yüzlerce, binlerce…
Her ne kadar tüm olayların nedeni ERKEKler olsa da benim öfkem; KADINları ufacık dünyalara sıkıştıran yanlış zihniyete.

Kadın doğduğu andan itibaren, erkek egemen bir toplum için şartlandırıldı. Hasbil kader okuma fırsatı bulanlar bile, birçok şey oldu ama BİREY olamadı. Yaşamak için kolayı yani bir erkeğin kolunun altına sığınmayı seçti.
Kadınlarımız zor durumda, henüz ÖZGÜRLÜK kavramını bile tam olarak anlamayanlar var aramızda.
Adalet Ağaoğlu, “Kadının özgürlüğü, balığın sudan çıktığı anda ki özgürlüğü ile eşittir.” der bir kitabında. Bir serserinin elinden kurtulup diğerinin kölesi olmak mıdır özgürlük? Yoksa dişiliğini kullanarak elde ettiğin şerefsizin “Ne zaman hevesi geçecek?” korkusu ile yaşamak mı?
Oysa Cumhuriyet kadını bunu hak etmiyor…!

Nice kadınlar tanıdım ben; kadın olmanın gururunu/onurunu omuzlarında taşıyan, tek başına da olsa yuvasına/evlatlarına kanat geren.

Erkek sizi hak ediyorsa yanınızda olmalı, sadece erkek olduğu için değil; yoksa daha binlerce çocuk çaresizce ortada kalmaya devam edecek…
Sorumluluğunu taşıyamayacağınız çocuklar doğurmayın hiç değilse!
ÇOK ÖFKELİYİM ÇOK…!

Siz de fikrinizi söyleyin!