Deneme,  Tarih,  Toplum

Kırımlı Münevver, İsmail Gaspıralı

Gür bir sesle haykırır Gaspıralı, “Dilde, fikirde, işte birlik.” diye…

Türk halkları arasında birlik ve beraberliğin sağlanması için yoğun ve hummalı bir çalışma içerisinde bulunur. Hayatı boyunca, oluşturulması elzem teşkil etmekte olan Türk birliğinin önemini anlatmak için büyük uğraşlar ve arayışlar içine girer. Henüz daha on altı yaşında iken, Girit adasında çıkan Rum isyanına karşı Osmanlı birliklerine katılmak üzere yakın bir dostu ile birlikte Moskova Harp Okulunu bırakıp, önce İstanbul’a oradan da Girit adasına geçmek üzere uzun ve meşakkatli bir yolculuğa çıkarlar. Henüz başkent İstanbul’a varmadan evvel son durak olan Odessa Limanında Rus askerler tarafından yakalanır ve İstanbul’a gidecek olan gemiye binmelerine izin verilmez. Yaşanan bu olayın sonrasında, Gaspıralı’nın Moskova Harp Okulu öğrenciliği sona erdirilir. Henüz on altı yaşında olan Gaspıralı’nın yaşamış olduğu bu büyük ve önemli olay, akabinde yaşanılacak olan zorlu ve meşakkatli hadiselerin bir habercisi niteliğindedir. Pekâlâ Gaspıralı kimdir? Nerelidir? Öncelikle bu suallere verilmesi gereken cevapları okuyucuya nakletmeden evvel bilinmesi gereken daha önemli bir meseleyi izah edelim. Bu milletin tarihi zaman cetvelinde geniş bir zaman dilimini kapsamaktadır. Bu milletin fertleri, cesur liderler önderliğinde doğudan batıya doğru uzanan geniş coğrafyalarda hakim sıfatıyla yüzyıllar boyu sürecek olan kudretli devletler kurmuşlardır. Süregelen bu zaman dilimi içerisinde muhtelif nedenlerden ötürü bu hakimiyet sona ermiş ve hatırlanmayı beklemek üzere tarihin tozlu sayfaları arasında yer tutmuştur. İşte, oluşan bu ahval sonrasında milli birlik ve beraberliğin sağlanması amacıyla yapılan mücadelelerin her biri ayrı bir öneme ve ilgiye layıktır. Dahası milli istikbalin bekası ve istiklalinin daimi olması için çözümler arayan, bu çözümlerin hayata geçirilmesi adına girişimlerde bulunan, yaşanılan bu olaylar sırasında çeşitli zorluklara aldırış etmeden katlanan ve göğüs geren milli kahramanların bu cemiyet tarafından, gayeleri ile birlikte tanınması elzem bir nitelik teşkil etmektedir. İşte bu bu milli kahramanlardan bir tanesi, Kırımlı İsmail Gaspıralı Bey’dir.

     İsmail Gaspıralı, dönemim Çarlık Rusya’sı sınırları dahilinde kalan, Kırım’ın Bahçesaray şehrinin yakınlarında bulunan, Avcıköy beldesinde doğmuştur. Babasının adı, Mustafa Alioğlu olup, Çarlık ordusunda teğmenlik görevlerinde bulunmuştur. Annesi Kırım asilzadeleri arasında sayılan İlyas Mirza Kaytafoz’un kızı Fatma Hanım’dır. Kırımlı İsmail, ilk öğrenim dönemini Bahçesaray şehrinde bulunan ve bölgenin Müslüman çocuklarının da gidiyor olduğu Müslüman mektebinde almıştır. Burada iki yıl öğrenim gördükten sonra, önce Voronej’de bulunan bir askeri okula, müteakip süre zarfında ise Moskova’da bulunan Moskova Harp Okulunda öğrenim görmeye başlamıştır. Kırımlı İsmail, Moskova’da eğitim gördüğü sıralarda çevresinde bulunan Rus Milliyetçilerin tutum ve davranışlarından rahatsız olmakla birlikte,bu dönemde ve hayatının devamında kimliğine işleyecek olan bir karara imza atar. Yine söz konusu dönemde, kendisi gibi Türk uyruklu olan arkadaşı  Mustafa Mirza Davidoviç ile birlikte Moskova Harp Okulunu bırakma kararı alırlar. Kararlarının ardında yatan sır, Türklüğe getirilmeye çalışılan zeval karşısında sessiz kalmak istemeyişleridir. Henüz on altı yaşında olan Kırımlı İsmail, arkadaşı ile birlikte, o dönemde Osmanlı Devletine karşı çıkarılmış ve Çarlık Rusya tarafından destekleniyor olan Girit isyanını bastırmak ile mükellef kalan Osmanlı ordusuna katılmak ve Rum isyancılar ile savaşmak üzere uzun ve meşakkatli bir yolculuğa çıkarlar. Yolculukları sırasında bazı bir takım olumsuz hadiseler ile karşılaşıyor olsalar da, yılmadan ve pes etmeden, çıkmış oldukları gayenin nihayete ermesi için yolculuklarına devam ederler. Osmanlı Devletine başkentlik yapıyor olan İstanbul’a varmadan evvel son durak olan Odessa Limanı’nda, henüz kendilerini götürecek olan gemiye binemeden, Rus askerler tarafından yakalanır ve alı konulurlar. Kırımlı İsmail’in yaşamış olduğu bu çetin ve zorlu hadise, hayatının şekillenmesinde ve milli duygularının daha da güçlenmesinde oldukça etkili bir olay niteliğinde olmuştur. Hadisenin ardından, Kırımlı İsmail’in Moskova Harp Okulu öğrenciliği sona erdirildiği için, Moskova’ya dönüş bileti de imkan dahilinde olmaz. Ardından Bahçesaray’a dönen Kırımlı İsmail, bölgede bulunan ve eğitim, öğretim görevini üstlenen Zincirli Medrese’de, Rusça öğretmenliği yapmaya başlar. Öğretmenliği esnasında, Rus edebi ve Rus felsefi eserlerini okur. Bu süre zarfında Rus milletini, kültürünü, adetini ve Rus milletinin milli gayesinin ana hatlarını öğrenir. 1872 yılında Kırım’dan ayrılan İsmail, önce başkent İstanbul’a ardından da, Viyana, Münih, Stuttgart ve Paris’e doğru uzanan uzun bir yolculuğa çıkar. Paris şehrinde bulunduğu sıralarda, dönemin önemli ve tanınan şairleri arasında yer alan İvan Turgenyev ile tanışır. Yaklaşık iki yıl kadar kendisinin yanında yardımcılık ve tercümanlık vazifelerinde bulunur. 1878 yılında yolculuğunun bir dönemini tamamlayarak memleketi olan Bahçesaray’a tekrar geri dönüş yapar. Bu dönüşü sonrasında, belediye başkanlığı yapmak üzere adaylığını koyar. Nihayetinde Bahçesaray belediye başkanlığına seçilir ve beş yıl boyunca bu vazifeyi layıkıyla yerine getirir. 1881 yılında Akmescid’de çıkarılmakta olan Tavrida gazetesinde Genç Molla takma ismiyle, daha sonraları da kitap haline getirilecek olan Rusya Müslümanlığı ismini taşıyacak olan bir dizi yazı yazmaya başlar. Bölgede bulunan Türk ve Müslüman ahaliye daha iyi ulaşmak ve sahip olduğu öz diliyle yazmak için Türkçe bir yayın organı çıkartmak ister. Fakat dönemin Çarlık Rusya’sı, Kırımlı İsmail’in yapmış olduğu bu girişimlere engel olur ve Türkçe yayın yapılmasına izin vermez. Uzun bir çalışmanın ve gayretin nihayetinde Kırımlı İsmail, bir nüshası da Rusça olmak şartıyla Türkçe bir gazete çıkarma izni alır. Gazetenin ilk sayısı, 22 Nisan 1883 tarihinde Bahçesaray’da yayınlanmaya başlar. Kırımlı İsmail, gazetenin ismini, Şinasi Efendi’nin çıkarmış olduğu Tercüman-ı Ahval gazetesinden esinlenerek, yine aynı isme benzerlik teşkil eden Tercüman-ı Ahval-i Zaman ismini koyar. İlk başlarda haftada bir gün çıkarılmakta olan gazete, daha sonraları haftada üç gün ve müteakip sürede her gün olmak üzere yayınlanmaya başlar. Yayınları sırasında, Türk halklarının birlik ve beraberlik içerisinde olmalarının gerekli ve elzem olduğunu sıkı bir çalışma ile birlikte okuyucuya anlatır. Kırımlı İsmail, çıkarılmakta olan bu gazetenin yanı sıra Tonguç, Alem-i Nisvan, Kahkaha adlı dergilerde yayınlar. Kırımlı İsmail, bir yandan gazete yayınları ile meşgul olurken diğer yandan da Usul-i Cedid okulları üzerinde çalışmaktadır. Bu amaçla, Çarlık Rusya’sı içinde ve dışında yaşamakta olan Türk halkları arasında birlik ve beraberliğin sağlanması için bir çok girişimlerde bulunur. Ayriyeten bilinmesi icap eder ki Kırımlı İsmail, İslam birliğinin kurucuları arasında yer alır. Rus Çarlığı içerisindeki Müslüman Türk entelektüellerini, bir çatı altında toplamayı amaçlar ve bu amacın tatbik edilmesinde önemli bir rol oynar. Türk halkları arasında dayanışmanın artması için Türkistan, Hindistan ve Mısır’a gider. Bu bölgelerde yaşayan Türk ve Müslüman ahalinin eğitimlerine katılır. Gittiği her yerde birlik, beraberlik ve dayanışmanın önemini anlatır. Hayatı boyunca ”Dilde, Fikirde, İşte birlik” düsturunu benimsemiş olan İsmail Gaspıral’ı, kendisine şiar edinmiş olduğu bu ilkenin hayata geçirilmesi için hayatını feda etmekten dahi bir an için kuşku duymaz. Türk ve Müslümanların birliği, beraberliği ve kalkınması için mücadele etmiş olan İsmail Gaspıralı, bu cemiyetin sahici kahramanları arasında yer alır. Türkçü, Turancı görüşün ideologları arasında yer alan İsmail Gaspıralı, memleketi olan Bahçesaray kentinde, 24 Eylül 1914 yılında, 63 yaşındayken vefat eder.

     İsmail Gaspıralı, bu cemiyetin sahip olduğu önemli simalar arasında yerini muhafaza eder. Zira yapmış olduğu çalışmaların özü, bu milletin bekası üzerinedir. Bu nedenden mütevellit, okuyucularımızın İsmail Gaspıralı’yı tanıması, bilmesi ve yapmış olduğu mücadelelerin önemini kavraması gerekmektedir.

Hakan Güllebağatur

https://xn--gndemarivi-9db80j.com/her-insan-bir-sehir-her-insan-bir-turbe/?amp=1

https://xn--gndemarivi-9db80j.com/musluman-turk-dunyasinda-harf-islahi-mirza-fethali-ahundzade/?amp=1

 

Siz de fikrinizi söyleyin!