Güncel - Aktüalite,  Tartışma,  Toplum

Emin Çölaşan ile ilgili ek bilgi

“Nerede Bu Yoğurdun Bolluğu” başlıklı yazımla ilgili bazı yorumları okuyunca aşağıdaki ek bilgileri sunmayı gerekli gördüm. Okumak için buradan  yazıma ulaşabilirsiniz. 

Emin Çölaşan, Hürriyet gazetesinde çalışıyorken dönemin Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’in usulsüzlükler, yolsuzluklar yapıp vurgunlar vurduğunu, “cukkaları” cebe indirip büyük servet edindiğini yazıp duruyordu. Sözde Atatürkçüler bu yazıları çok beğeniyorlar, alkışlıyorlardı. Melih Gökçek ise yazılanların “İFTİRA” olduğunu duyurup yargıya başvuruyor, tazminat davası açıyordu.

Emin Çölaşan ve Melih Gökçek TAM 57 KEZ MAHKEMELİK OLDULAR.

Şimdi sıkı durun; 57 DAVAYI DA MELİH GÖKÇEK KAZANMIŞTI! Böyle bir olayın DÜNYADA BENZERİ YOKTU!

Emin Çölaşan, tamamı YALANA dayalı iftiralar atıyor, Melih Gökçek mahkemeye başvuruyor, davayı kazanıyor, yüklü tazminatlar alıyordu!

Okurların bilmediği bir diğer gerçek şuydu: Emin Çölaşan davaları kaybediyor, ama tazminatları Aydın Doğan ödüyordu! ‘Davul Aydın Doğan’ın Boynunda, Tokmak Emin Çölaşan’ın Elinde’ durumu!

Kısacası; Tamamı yalan ve iftira olan hakaretler yağdırmak Emin Çöalşan’dan, tazminatları ödemek Aydın Doğan’dan, Emin Çölaşan’a alkışlar sözde Atatürkçülerden! Ne güzel, değil mi?

Emin Çöalşan ile Melih Gökçek, dönemin TGRT televizyonunda, canlı yayında karşı karşıya geldiler. Melih Gökçek, kendisinin yolsuzluk yaparak çok büyük bir servet kazanmış olduğunu iddia ettiği Emim Çölaşan’a bir teklifte bulundu: “Gel, bankalardaki tüm paralarımızı, tüm mal varlıklarımızı TAKAS edelim! Benimkiler senin olsun, senin bankadaki 25 milyon doların ve mal varlıkların da benim olsun!” Sıkışan Emin Çölaşan “Hık,mık” etti, ama Gökçek’in TAKAS teklifini kabul etmedi. (Bu bilgilere herkes Google’dan rahatça erişebilir.) Bu kadarla da kalmıyordu.

Emin Çöalşan, hakaretler yağdırdığı Melih Gökçek’den söz ederken adını; “İ. Melih Gökçek” diye yazarak Gökçek’e “İBNE” dediği algısını yaratıyor ve bu davranış da sözde Atatürkçülerden müthiş beğeni ve alkış alıyordu!

Futbol maçlarında olduğu gibi, beğenmedikleri bir karar karşısında hakeme “İbne” diye haykıranlarla Emin Çölaşan aynı düzeyde olduğunu kanıtlıyor, ama sözde Atatürkçüler tarafından beğenilip göklere çıkarılıyordu!

Son sözüm: Herkes kendi karakterine uygun kişileri sevip övmekte, alkışlamakta, göklere çıkarmakta elbette hürdür. Benim onlara diyecek hiçbir sözüm olamaz!

Yılmaz Dikbaş
24 Mart 2021, Çarşamba
052 233 31 52

Siz de fikrinizi söyleyin!