Deneme,  Ebeveyn,  Güncel - Aktüalite,  Tartışma,  Toplum

Bu Vatana Aydınlık Borcum Var!

İnsan; değeri ölçülemeyecek derecede değerlidir.

Bu cümleyi, mesleğim olan sigortacılığa ilk başladığım yıllarda duymuştum. Sektör insanı bu şekilde tanımlıyordu. Beyaz yakalıların, yani mürekkep yalamışların olduğu sektörde sadece bir tanım olduğunu ilerleyen dönemlerde anladım.

Bizim yurdum insanına, sen paha biçilemez bir değersin denildiğinde, dumur olup bakakaldığına defalarca tanık oldum. 100 kişiye sorsam, “paha biçilemez değer nedir?” diye, tarihi eserler, saraylar, bütün milletlerin sahip olduğu hazineler v.s. daha neler neler söylerler. 100 kişiden 1 kişi bile yanıt olarak “insan yani ben” demez, aklına bile gelmez.

1. Adım: İnsanın, maddi zenginliklerden çok çok değerli olduğunu öğretmemiz gerekiyor. Kendine değer veren toplum olursak, ülkeyi yönetmeye aday kişiler de ona göre davranır. Ağaç yaşken eğilir atasözünden yola çıkarak, okul öncesi ve ilköğretim çocuklarında daha çabuk kabul görür.

Van Erciş’in bir köyünden, Kütahya’nın bir köyüne, başlık parası ödenerek gelin getirilmiş bir genç kadın tanımıştım. Daha 17 yaşında, incecik bedenli, ürkek, tanımadığı kültüre uyum sağlamaya çalışan, baharında bir hayat. Biraz sohbet ettik. “Çok güzelsin abla” dedi. Genç olan kendisiydi, asıl güzel olan oydu. “Güzelsin derken, okumuşsun, özgürsün, para kazanıyorsun, bunu demek istedim. Ben de okula gitmek isterdim. Liseyi okumak, üniversiteye gitmek, okutmadılar” demişti. Yüreği isyan doluydu, çünkü cehaletin kurbanıydı.

             Köy Enstitülerini kimler niçin kapattı?

Beşikdüzü Köy Enstitüsü öğrencisi Yakup Kepenek diyor ki; ABD ve yerli güçlerin işbirliğiyle… Yüzel ve Tonguç’un görevden uzaklaştırılmaları, Yüzel’e yönelik saldırılar, ABD kaynaklı sözüm ona bilimsel raporlarda, enstitülerin nitelikli öğretmen yetiştiremediğinin vurgulanması, o zamana kadar kapalı köy ekonomisi ile yaşayan kırsal Türkiye’nin, kendi çocuklarının eliyle kabuğu kırması ve canlanması yolunda atılan enstitü adımından çıkarları zarar görenler, eski yapıdan yararlanan ağa takımı, eğitimin yeniden dinselleşmesi için pusuda bekleyen çevreler, bilimin aydınlığından korkanlar, hepsi Köy Enstitülerinin kapanmasında rol oynadılar. Soğuk Savaş’ın başladığı yıllarda oluşan ABD ve yerli tutucu güçlerin bu işbirliği karşısında hiçbir güç tutunamazdı.

    Fatma Dicle Yalçın, 1926 Isparta Atabey’de orta halli bir çiftçinin kızıdır. İlkokulu köyünde bitirince tütün tarlasında çalışmaya başlar. Gönene Köy Enstitüsü’ne öğrenci alınacağını öğrenir. Dedesinin karşı çıkmasına rağmen gizlice kaydını yaptırır.1944’te Gönen Köy Enstitüsü’nü, daha sonra Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü’nü bitirir. Burdur’da Gazi İlkokulu’nda ve Burdur Lisesi orta kısmında, İzmir 27 Mayıs Ortaokulu ve Buca Ortaokulu’nda ev ekonomisi öğretmenliği yapar.

Köy Enstitüsü gibi kurumlar gerekli, çünkü;

Uluslar arası gelişmişlik farkının temel belirleyicilerinden olan eğitimin, çağdaş toplumun oluşturulması için çağcıl nitelikte olması gerekir. Ancak bu şekilde Atatürk‘ün “Eğitimdir ki bir ulusu çağdaş, yüce, özgür, bağımsız kılar.” sözünü gerçekleştirmiş oluruz.

Van’ın bir köyünden Kütahya’nın bir köyüne gelin gelen o küçük kızı ve onun gibi nicelerini daha fazla düşünelim. İsyankar kurbağalar az değil. Zincirlerini kırmak isteyip de kırmaya korkan binlerce kadının var olduğuna eminim. Köylerde eğitim her yönden eksik. Okul, öğretmen, yeterliliği yüksek bina ve eğitim öğretim için gerekli tüm modern alet edavatlar yok. Toprak ağalarına tarlada çalışacak ırgat daha önemli. Irgat cahil olmalı ki sorgulamasın. Eğitimin yerini, hurafelerle donatılmış din öğretileri almalı ki halk cahilliğe iyiden iyiye boğulsun. Köyünden şehirlere göç eden bu cahil bırakılmış halk, bu seferde şehir ağalarına hizmet ediyor. Rahmetli Kemal Sunal‘ın Kibar Feyzo filmi buna muazzam örnektir.

2. Adım: cehalet ülkeye köylerden dağılıyor. Köyünden şehre göç eden bir aile kendi çocuklarını da kendi öğrendiği gibi yetiştiriyor. Dinci oluşumlar için körpe avlar oluyorlar. Köylere kusursuz, tam donanımlı eğitim yuvaları şart. Köy Enstitüleri göz ardı edilmemesi gereken çok mühim kurumlar.

Atılacak çok adım var ama bunlar benim gözümde ilk adımlar. Gelelim mürekkep yalamış aydınlara. Yıllarca çalıştık her birimiz, vergiler ödedik, erkekler askerliğini yaptı, bitirdik vatan borcunu. Bitirdik mi?

Hayır, daha çok borcumuz var.

Güzel insanlardı bizim coğrafyanın insanları. Daha az acıyı, daha çok gülmeyi hak ediyordu. Bunca acıları sırtımıza yüklemelerine neden izin verdik ki? Çorlu’da tren kazasında ölenler, aylardır kayıp olan Gülistan Doku, küçük kızının şüpheli ölümüne iz süren baba, tecavüze uğrayan kız ve erkek çocukları, bir dinci yurdunda yanarak can veren liseli kızlar, vurmayın artık öldüm diyen genç, yükselen döviz karşısında kar gibi eriyen Türk Lirası, torunlarına bayram harçlığı veremediği için ağlayan dede, cayır cayır yanan ormanlar, talanla yok edilen doğa.. Say say bitmiyor. Hiç bir yetkisi olmayan duyarlı vatandaş olmak ne zormuş. Herşeyi görüyorsun ama elin kolun bağlı. Yazıyorsun yazmak yetmiyor, başka bir yolu olmalı.

Uzun lafın kısası; aydınlık borcumuz var bu vatana.

Kaynak; Mustafa Gazalcı, 21 Köy Enstitüsü Çınarlar Anlatıyor.

 

 

 

Bir yorum

  • Hayati Sarnik

    Türkâncanım;Biz Atamızın işaret ettiği MU kıtası halkındanız.Orada ki medeniyet ve gelişmişlik bin yıllardır halen engellenmeye çalışılmak tadır.Tüm peygamber ve artıkları yalancıdır.Atatürk meksika ve Peruya gönderdiği heyeti boşuna yollama dı.Oraya giden dil bilimci insanımız;o kısa zamanda döndüğünde 300 kelime Türkçe ortak kullanılan bir rapor la döndü.Mu kıtası ve halkı ile araştırın.Tüm din ler palavra.Isveç hristiyan ülke.İlk krallarının adı ne.JONNYİ Türk.Bizler Uzayun izin verdiği kadar elleri manyetik alanı kadar yaşamaya mecburuz..Dua yakarış hepsi palavra.Dünya güneşin etrafında 364 günde dönüyor.4 yılda bir artık gün var.Allah bunu bilmiyor mu.Merkür güneşin etrafında kaç gün dönüyor…Uranüs güneşin etrafın da bize göre kaç günde dönüyor.Dünya ve 65 yaşında ölen biri plütonda 10 yaşında ölüyor.Merkür deki de 200 yaşında gibi.Allak ın hikmetine sual edilemez.Domalın biat lanın

Siz de fikrinizi söyleyin!