Deneme,  Edebiyat,  Kitaplar,  Tartışma

Beyaz Diş, Pardon London!

Size çılgınca gelebilecek bir savım var, London’ın ‘Beyaz Diş’ kitabını, babasına mesaj için yazdığını düşünüyorum. Jack Landon okuyanlar bilir ki hayatından kesitleri de kitabına yansıtmıştır. Örneğin, ‘Demir Ökçe’ romanı başta olmak üzere yazarın birçok eserinde sosyalist bakış açısını açıkça görebiliriz ve yazarın bu bakış açısı kuramcı veya entelektüel sosyalizmden değil, daha çok yaşam tecrübelerinden ve kendi içinden gelmektedir. Yazımın en altında kaynak olarak kitap tanımını ve biyografisini ekleyeceğim. Başta belirtmiyorum çünkü, bu kitabı okuyanları yazımdan soğutmak istemiyorum.

London üniversite yıllarında ancak babasına ulaşır, babası ise oğlu olamayacağını, hatta iktidarsız olduğuna kadar (ihtimal bırakmaz) ileri gider. Babasını bulmak için yıllarca doğru zamanı kollamış olacaktı ki, ancak üniversiteye gittiğinde araştırabilmişti. Babasına gelecek olursak çok büyük bir öğretim üyesiydi, evladına sorumluluk duymak mı ağır gelmişti, bilinmez tabi ama, bir sebepten babalığını reddetmişti.

London’ın yazdığı Beyaz Diş, kitabındaki hayvan, küçücükken annesinden ayrılmak zorunda (en vahşi hayvan olan insanların etkisiyle) alıkonulmuş bir yavrucaktı, çok çile çekip annesine doğru yıllarca yol alıp, ona ulaşma hikayesiydi bir yerde. Annesine ulaştığı vakit kocaman olmuştu. Annesi onu hiç tanımamıştı, hatta cinsellik için Beyaz Diş’in ona yaklaştığını zannetmiş ve uzaklaşmıştı, Beyaz Diş’te kendini ifade edemediği/edemeyeceği için geri çekilmişti.

Peki ya London, babasına bu küçük kurt gibi yol almışsa ve babası da onun maddi beklentisinin olduğunu zannederek, kendini evlat olarak tanımadığı için, vicdan azabı yaşamasını mı istemişti? Belki dedim. Merhamet mi beklemişti, yoksa amacı; sadece sevgi istiyorum, demek miydi…

Ben ‘Beyaz Diş’ kitabında bir mesaj gördüm, ‘yalnızca sevgi istemiştim baba’ diyen bir evlad vardı.

Dilsiz ve sessiz bir sevgiydi onunkisi.

*

Yaptıklarının nedenlerini araştırma zahmetine kimse girmiyordu.
Sadece sonuçlarını görüyorlardı.

*

Jack London, Beyaz Diş

Fikirlerimi beyan ettim, karşıt görüşlere açığım. Herkese saygılar.

Kaynaklar: 

Öncelikle kitabı okumayanlar için kitabı tanıtan bir siteden alıntı yapıyorum.

“Beyaz Diş vahşi bir hayvanın gözünden, hem doğal hayata hem de insanların acımasız dün yasına eleştirel bir bakış… Beyaz Diş Alaska’nın sert doğa koşullarında geçen, nefes kesici bir macera hikâyesi anlatıyor. Yarı köpek bir anne ile kurt bir babanın yavrusu olarak dünyaya gelen Beyaz Diş, doğduğu günden itibaren farklılığının gölgesinde bir hayat sürmeye başlar. Zekâsıyla ve görüntüsüyle hayranlık uyandıran bu muhteşem yaratık, hem insanların hem de hayvanların eziyetiyle karşılaşır ve her an bedel öder. Hayatta kalmak için içgüdülerinin rehberliğine sığınan Beyaz Diş, zamanla her türlü canlıya karşı güvenini kaybeder ve vahşi hayat ile evcilleşme arasında sıkışıp kalır. Jack London Beyaz Diş’te edebiyat tarihinin en gerçek hayvan karakterlerinden birini yaratırken, düşmanlık, ahlâk, güven, merhamet ve sevgi gibi kavramları tartışıyor. “Oysa vahşilik, Beyaz Diş’in görünüşüne ve hareketlerine sinmişti. O vahşi tabiatı simgeliyordu; onun ete kemiğe bürünmüş haliydi.”Jack London” https://www.dr.com.tr/Kitap/Beyaz-Dis/Edebiyat/Roman/Dunya-Klasik/urunno=0000000370799

Jack London’ın biyografisi için kaynak ekliyorum.

Jack London’ın annesi Flora Wellman spiritüalist bir müzik öğretmeniydi. Tahminen Jack’in babası olduğu düşünülen William Chaney ise astrologdu. San Francisco Chronicle gazetesinin 4 Haziran 1875 tarihli yayınında çıkan bir habere göre Flora Wellman; Chaney’nin bebeğin aldırılmasını istediğini, fakat onun bu talebi reddettiğini öne sürmüştür. Bunun üzerine Flora kendisini vurmaya kalksa da ciddi bir yara almamış, ardından geçici olarak akli dengesini yitirmiştir. Doğumdan sonra bebeğin bakımı eski bir köle olan Virginia Prentiss’e verilir. Prentiss, London’ın hayatındaki başlıca anne imgesi olarak kalacaktır. Aynı yılın sonlarına doğru Flora Wellman, Amerikan İç Savaşı gazisi John London ile evlenince, sonradan Jack olarak anılacak bebek John da onlarla birlikte yaşamaya başladı. Jack ilkokulu Oakland‘da okudu. 1897‘de Berkeley Üniversitesi‘nde öğrenciyken ise annesinin intihar girişimi ve biyolojik babası ile ilgili gazete haberlerini araştırmaya koyuldu. Edindiği bilgilerden sonra Chicago‘da yaşarken William Chaney’ye bir mektup yazdı. Chaney’den gelen yanıt ise oldukça ilginçti. Jack’in babası olmasının mümkün olamayacağını, çünkü iktidarsız olduğunu söyleyen Chaney, Jack’in annesinin başka adamlarla ilişkisi olduğunu iddia ederek annesine bebeği aldırması konusunda ısrar ettiği konusunun ise iftiradan ibaret olduğunu belirtti[3].

Biyografi yazarı Clarice Stasz ve diğer bazıları, her ne kadar yasal olarak evli olup olmadıkları bilinmese de, Jack London’ın babasının astrolog William Chaney olduğuna inanmaktadırlar[4]1906 depremini izleyen büyük yangınlar sebebiyle San Fransisco’nun çoğu resmi kaydı yok olduğundan Wellman ile Chaney’nin yasal olarak evli olup olmadıkları kesin olarak bilinmemektedir. (Aynı nedenle Jack London’ın doğum belgesinde hangi adın yazılı olduğu da bilinmiyor.) Stasz bu iddiasına kanıt olarak, Chaney’nin anılarında; Jack London’ın annesi Flora Wellman’dan karısı olarak söz etmesini ve Flora’nın bir reklamda kendisini Florence Wellman Chaney olarak takdim etmesini kaynak göstermektedir.https://tr.wikipedia.org/wiki/Jack_London

Jack London’ın babası iddiasında bulunduğu kişinin biyorafisine ise ekleyeceğim kaynaktan ulaşabilirsiniz. Benim etkilendiğim detay burada ise, kariyeri için çok emek vermiş olma ihtimali vardı ve hiç riske girmemiş ola da bilir.https://en.wikipedia.org/wiki/William_Chaney

Dişisine kötü davranan tek hayvan insanoğludur.

Jack London, Beyaz Diş

Eski karısını nasıl karalayabilirdi, sırf oğlum değilsin demek için?

Babası belki onu kabul etmiş ve oğlum demiş olsaydı Jack’e, soyadı London değil Chaney olurdu. Ona layık olduğu soy ismi ben veriyorum, ölmüş de olsa hisseder umarım…

 Jack gibi nice canlıların sevgiyle yaşaması dileğiyle… Jack Chaney’e sevgiyle… 

Gündem Arşivi kurucusuyum, sitede editörlük dahilinde; yayın yönetmenliğini de ben yapıyorum.

Siz de fikrinizi söyleyin!