Deneme,  Güncel - Aktüalite,  Şiir,  Siyaset,  Tarih,  Toplum

6 ağustos 1945…

21. yüzyılın en utanç verici günü olarak tarihe geçmiştir.

Bu utancın sorumlusu ABD’dir.

O gün ABD bombardıman uçağı; “Little boy” adı verilen atom bombasını Japonya’nın Hiroşima kentine atmıştır ve 360 bin nüfuslu kentte aynı anda 80 bin kişiden fazla kişi yaşamını yitirmiştir. (Daha sonra da çok kişi kanser den ölmüştür.)

Bombayı atan B-29 uçağının pilotu Paul Tibbets, 2007 yılında 92 yaşında öldü ve yaşamı süresince hiçbir zaman vicdan azabı çekmediğini ifade etti…

Oysa bombadan önce çoktan Japon ordusunun direnişi kırılmıştı, herhangi bir barış teklifi ile savaş sona erebilirdi. ABD yetkilileri buna yanaşmadılar, çünkü atom bombasının gücü ile dünyaya tek başına egemen olmayı amaçladılar ve kısa bir süre sonra da başardılar.

Artık dünyanın tek egemen gücü oldu ve ABD emperyalizmi dünyanın üstüne kâbus gibi çöktü. Daha sonra diğer ülkeler öncelikle Sovyetler Birliği olmak üzere nükleer bomba sahibi olmaları ile dünyamızda dehşet dengesi oluştu. Şu anda yaklaşık yedi ülke nükleer güce sahip…

Bu ülkelerin envanterinde Hiroşima’ya atılan bombanın yüzlerce misli tahribat yapabilecek güçte nükleer bombalar var. Yani diken üstünde yaşıyoruz… Ufacık bir yanlış anlama dünyamızda tüm canlı yaşamı yok edebilir.

Tüm dünya nükleer silahlara karşı direnişte bulunmalı. Bu nedenle, 6 ağustos Hiroşima’ya atılan atom bombası faciasını sadece yıl dönümlerinde değil sürekli canlı tutmalıyız.

Büyük şairimiz Nazım Hikmet in Hiroşima çocukları için yazdığı şiiri hatırlatıyorum…

Kapıları çalan benim kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem, göze görünmez ölüler
Hiroşima’da öleli oluyor bir on yıl kadar
Yedi yaşında bir kızım büyümez ölü çocuklar.

Saçlarım tutuştu önce gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim külüm havaya savruldu
Benim sizden kendim için hiç bir şey istediğim yok,
Şeker bile yiyemez ki kâğıt gibi yanan çocuk.

Çalıyorum kapınızı teyze amca bir imza ver
Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler…

Siz de fikrinizi söyleyin!